Herdem!

🌙Herdem 2 Bölüm🌙

Acının ve umut etmenin kaç tonu, olurdu.

Ben sırtıma geçirilen hançerden, peşimde ki sırtlandan kaçarken daha büyük avcıya yakalanmıştım.

Göz kapakları açılmamak için direnirken, ayaklarında hissettiği acıyla inledi. Kulağına dolan uğultulu sesleri dahi zor anlıyordu.

Tepesinde konuşan iki kişi vardı biri erkek diğeri kadın ama ne dediklerini tam olarak anlamış değildi.

"Bu kadın kim Engin Alparslanın odasında ne işi var" ses tonu hesap sorar gibi çıkmıştı.

Kimdi ki bu kadın seside ince çıkıyordu. Kulağın dibinde konuşması çabasıydı.

"Ses tonuna hakim ol Beyza hesap soracak konumda değilsin" diyen kalın bariton sesle susan ikiliye cevap yine o kadından gelmişti

"Hah inanamıyorum Alparslan bana şu kadın için bağırdığına dikkatini çekerim ben Enginin nişanlısı oluyorum hani senin en yakın arkadaşın oluyor aynı zamanda şirketin hissedarı" büyük bir kinle konuşan Beyza' ya alayla güldü Alparslan!

Bu kadını hayatlarına sokan Enginin ağzına tekmeyi basacaktı. Vaktini kolluyordu tek bir hatada ne Engin ne Beyza denen sürtüğü amcasına olan vefa borcu bile kurtaramazdı.

Hissedar gülesi vardı ağız dolusu lakin sustu. Çünkü arkadaşı olacak o salak iyi kandırmıştı. Beyza ve Engin tencere kapak misali birbirini bulsada bu kadının hırsı kini bitmiyordu.

Neymiş bütün mal mülk Enginin hakkıymış ellerimi cebine koyup üsten bir bakış attı.

"Bir daha bu odaya adım atma bu eve benden izinsiz girme anladın mı beni Engin nişanınlını al ve git" ses tonu açık ve netti.

Engin ise öfkeyle Beyzaya bakmış kolundan tuttuğu gibi odadan çıkarmıştı.

Lakin kadının zehirli dili ağzı bu kez Engine açılmıştı.

"Ah Engin kovdu bizi resmen evinden attı bu evde seninde payın var. Ağzını açıp tek kelime etmedin ya hayret" Engin Beyzaya ilk defa iğrenerek bakıyordu.

"Sus artık be kadın sus ne evi ne hissederından bahsediyorsun sen kim dedi sana bunları Alparslanı senin yüzünden karşıma alırsam hamile falan demem ayrılırım senden" Engin taş zemine ayaklarını vura vura giderken Beyza ise elini hafif şiş karnına koyarken ağzının içinden sinirle söylendi.

"Sana katlanmak ah Engin paran gücün olmasa bakılacak adam değilsin ya hedefim hedeflerim başka" diyip hayranı olduğu evden ayrıldı.

Bu ev bu koca bina onun olsun istiyordu içindekiyle birlikte tabi!

Engin'in açık tuttuğu arabaya binip başını cama yasladı. Gaza basan Engin hala öfkeliydi.

Alparslan yatakta uyuyan genç kıza bakıp odada bulunan tekli dinlenme koltuğuna oturup, ellerini iki yanına koyup başını öne doğru eğip, son bir haftada yaşadıklarını düşünmeye başladı.

Genç kızın aniden arabanın önüne anlamasıyla son anda frene bassada çarpmaktan duramamış Allahtan hafif sıyrılarla atlatmıştı.

Vücudunun belirli yerlerinde morluklar, ve sigara izleri mevcuttu. Ayak bileğinde çatlak mevcuttu doktorun dediğine göre iki haftaya ancak düzelirdi.

Başına saplanan migren ağrısıyla küfür edip, odadan ağır ağır çıktı. İlaçlarını alsa iyi olacaktı yoksa daha beter hale gelecekti.

Uzun geniş oval şeklinde olan koridordan geçip asma tavana asılı halatlarla duran avizelerin ışığı gözlerini alırken, baş ağrısı dahada artmıştı.