🌙 Herdem 27 Bölüm 🌙

359 20 18
                                    

Hayatın kolay olduğu kadar zor olduğu zamanlarda oluyordu. Elif'in dünden beri, aklından robotik ses çıkmıyordu. Başını sağa sola sallayıp unutmaya çalıştı. Her şey bu kadar iyiyken kötü enerjiyi evrene yollamasına gerek yoktu.

Hayatları yeterince kaos'dan ibaretti. Zaten öyle değil mi? Peki yenisine ne gerek vardı şimdi.  Uyuması gerekiyordu aslında lakin uykusu kaçmıştı. Oflayarak cam kenarında ki koltuğa geçip oturdu.

Dününü, yarınını en çokta geleceğini düşünüyordu. Babası abisi yeni kardeşlerim bir çıkmazın içinde olsa da alışması zamanını alacaktı.

Saçlarını geriye atıp tekrar yatağın içine girdi. Yarın cumartesiydi iş yoktu. Haftasonu tatili olsa da Alparslan'ın içinde ki işkolik maalesef yerdi Elif'i hoş Elif'in gidecek ruh hali yoktu.

Her ne kadar işe, başlayalı iki ay olsa da iyi kötü alışmıştı. Yekta bey bu durumdan hoşnut olmasa da kızının mutluluğu için sesini çıkarmıyordu.

Yorgunluğun getirdiği, ağırlık göz kapakları kapanırken, yarının neler getireceğinden bir haberdi.

*****

O sıralarda Alparslan ise spor salonuna inmiş, kum torbasını yumrukluyor. Diğer yandan ise Elif'in kalbini nasıl kazanacağını düşünüyordu. Hala daha affetmiş değildi. Sonuçta yılan dolu odada unutmuş aklı başına sonra gelmişti.

Kara düşünceleri, bir bir kovalarken tek düşündüğü Elif'in dolgun dudakları güzel gözleri olmuştu. Sadece bir kez öpmüş olsa da devamı için elinden geleni yapacaktı.

Önce Güven!

Güvenini kazanacak sonra ise evlilik yoluna girecekti. Her şeyin zamanı vardı sırasını bekliyordu.

Terleyen vücuduna bakıp son kez, kum torbasına yumruk atmış odasının yolunu tutmuştu.

İkinci kata çıkıp sağa dönerken tam odasının karşısında kalan odaya baktı. Uyurken izleseydi ya yine dudakları bu fikirle kıvrılmış olsa da Elif'in ne kadar yorgun olduğunu bildiği için kendi odasına geçti.

Buz gibi soğuk suyun altına kendini atmış, ferahlayan bedeniyle derin bir oh çekmişti.

Yarım saat suyun altında durmuş, buz gibi olana kadar çıkmamıştı. Ne zaman teni isyan etmiş suyu kapatıp beline havluyu takip giyinme odasına geçmiş altına sadece boxer giyip yatağına yüz üstü yatmıştı.

Gözlerini kapatana kadar aklında sadece Elif'i vardı.

Gece zemherisi, kötülüğü içinde barındırırken yarının umutlarını çöpe atmaya hazırlanan birileri vardı.

Ne Şeyda Ne de Uhraz sevdikleri insandan vazgeçebilirdi.

Uhraz!

Şeytanın vücut bulmuş haliydi, onu tanıyanlara göre istediğini her daim etme etmiş bu uğurda ne anne ne baba tanımış biriydi.

Kardeşi Zehra hariç hoş onuda amaçları uğruna kullanmaktan asla vazgeçmeyecek bir çift bal rengi hareleri kendine katmak için elinden geleni ardına koymayacaktı.

İlk işi kardeşini Alparslan'ın şirketine sokmak olsada en yakın adamı Şeyda'dan son anda bahsetmişti. Demek ki ortak hedefleri vardı.

Bu yüzden önceliği Zehra'yı şirkete casus olarak sokacaktı. Uhraz ise Beyza'yı bulmak için İstanbul'a ayak basmıştı. Peşinde bir yığın korumayla tabi!

Gecenin ayazı yüzüne vururken yaz aylarının sonlarında olduğu belliydi artık Eylül'ün 20'siydi bugün yani Elif'i ilk defa gördüğü, aşık olduğu gün bu detay gülmesine neden olsa da yinede soğuk tavrını sürdürdü.

Herdem!Where stories live. Discover now