1. Bölüm

7K 293 168
                                    

" Dursana artık..Zehra... Yeter hadi dönelim .Dedem farkederse çok kızacak "

Zehra arkasına küçük bir bakış attı ve omzunu silkti ." Birşey olmaz .. Nehire kadar yarış benimle . Sonra söz döneriz " diyerek atını mahmuzladı.

Karaca halasının kızının ardından baktı.  Sonra o da atını hızlandırıp kuzenine yetişmeye çalıştı.

Bu dünyada kalabalık içinde kimsesizdi  Karaca. Zehra'nın   şımarıklıklarına katlanması belki de bu yüzdendi.  Ondan başka dostu yoktu koca konakta.  Hoş dostu muydu o da meçhuldü . Işine geldiği gibi davranırdı o da...

*******
İki genç kız nehrin kenarına nefes nefese geldiler. Atlarından inip ellerini yüzlerini yıkadılar.

Karaca gözlerini kapatıp ellerini iki yana açarak  gülümsedi. Hafif esen meltem yüzüne çarpıp geçiyordu.
" Çok sıcak bugün.. Buz gibi su iyi geldi "

Zehra sinsi sinsi güldü. Karaca'nın arkasına dolandı ve nehre doğru itti. " Daha çok serinle o zaman " diyerek kahkaha attı.

Karaca buz gibi suya düşerken çığlık attı. Bir kaç kez  çırpındı ve hemen doğruldu suyun içinde.

Beyaz elbisesi üzerine yapışmış içi olduğu gibi görünüyordu. Nehirden çıktı ve eteğinin  uçlarını sıktı.

" Neden böyle birşey yaptın?  Ben konağa bu halde nasıl dönerim. Dedem.. Halam.. Of Zehra"

Zehra umursamaz bir tavırla omzunu silkti.
" Of Karaca ne mızmız çıktın?  Otur şu taşa.  Hava çok sıcak iki dakikada kurursun "

****

Sessizce oturmuş akan nehri izlerken kendilerine doğru gelen atlıyı farkettiler. Ayaklandılar . 

Karaca hemen Zehra'nın arkasına saklandı.

" Kim o Zehra? " dedi korkuyla . O tarafa bakamıyordu.

Zehra ofladı ." Kim olacak Emir Ekber.. Baş belası ya "

Karaca nefes almayı kesti adeta. Zehranın kolunu tutu güç almak ister gibi. Iyice saklandı arkasına.

Emir Ekber atını iki genç kızın önünde durdurdu. Atının üzerinde daha bir heybetliydi.
Zehraya bakıp sordu.
" Ne yapıyorsun burda tek başına?"

Zehra kaşlarını çatıp aksice konuştu.
" Sana ne ? Hesap mı soruyorsun sen bana ?"  Karacaya yandan  bakıp sırıttı.  "Hem yalnız değilim " deyip bir iki adım yana kayınca Karaca hemen ellerini bedenine doladı.

Emir Ekber baştan ayağa yüzünde gizleyemedigi o ifadeyle süzdü genç kızı.Bu kızı ne zaman görse hep bu ifade olurdu gözlerinde ... Tiksinme ve nefret .

İkisi de kanlısının soyuydu . Biri yeğeni, biri kızıydı amcasının katilinin ... Yıllar önce Karaca'nın babası vurulmuş kan davası alevlenmişti. Araya giren ağalar barış için bir düğün yapmakta karar kılmışlardı.

Dedesi ve teyzesi  o günden sonra  hep bugünü beklemiş Karacayı gelin diye aldıklarında içlerindeki intikam ateşini söndüreceklerini düşünmüşlerdi . Hem de Karaca yiten canlarına karşı bir can verecekti .

Bugünün geleceğini biliyordu Ekber ve ailesi. Öyle sessiz  döşedirler ki mayınları  yürüdükleri yollara; hiç kimse farketmedi ne olup bittiğini. Kim av , kim avcı,  kim av köpeği onlar bile unuttu kurdukları oyunda.

Karaca ve Emir Ekberle planlanan barış düğünü  Han Aşiretinin ısrarıyla Zehra ve Emir Ekber arasında olmasına karar kılındı. Bunun nedenini çok kurcalamadı aşiret büyükleri.  Karaca ya da Zehra farketmezdi. Karacalılardan bir barış gelini olsun yeterdi.

Karacalılar bu duruma şiddetle karşı çıksa da dayatılan baskıya karşı çıkamadı ve boyun eğdi. Çünkü  aşiretler arasında Han aşiretinin sözü daha bir saygındı . Geçen yıllarda  iyice güçlenmiş; yandaş toplamada zorlamanmamışlardı.

En çok kız isteme konusu şaşırttı insanları.  Yerden burnu düşse almayan kibir abidesi Emir Ekber Han kanlılarının ayağına gitmiş ve Zehrayı istemişti. Bu durumlarda genelde iki aileye de yakın birinin evi seçilirdi. Orta yol bulunur o evde söz kesilirdi.

Emir Ekber Zehranın yana çekilmesiyle  Karacayı baştan ayağa süzdü tekrar  ve yüzünü buruşturdu. " Yalnız olsan daha iyi. Bu hal ne böyle? Her yeri meydanda . Dikkat et bu kız senin ahlakını da bozmasın. Insanlara  aldırmadan nehire giren kim bilir daha neler yapar ?"

Karaca Emir Ekber'e gözleri dolu dolu baktı. Çoğu kez karşılaşsalar da  Emir Ekberin gözleri; yüzüne bakmadığı kızın  gözlerinde  takılı kaldı ilk kez .

Genç kız tekrar Zehra'nın arkasına saklanıp başını yere eğdi. 

Zehra bu garipliğe son vermek için araya girdi. " Git artık. Bir gören olacak . "

Emir Ekber Zehra'nın sesiyle çıktı o gözlerin etkisinden . Zehraya dönen bakışlarıyla dudakları kıvrıldı.Karacanın varlığını hemen unuttu.

" Son bekar günlerin  Zehra hanım.  Tadını çıkar bu zamanlarının.  Konağıma geldiğinde bu asi tavırlarının hesabını vereceksin " deyip atını mahmuzladı ve tozu dumana katarak uzaklaştı.

Zehra sinirle baktı arkasından ve söylendi.  " Geri zekalı ego yığını.  Ama ben sana yapacağımı  biliyorum . Tüm şehir arkandan konuşurken bakalım böyle burnun dik gezebilecek misin ?" 

Emir Ekberle böyle pervasızca konuşabilen bir Zehra vardı koca şehirde. Buna tolerans gösteren genç adamın amacını Zehra da bilmiyordu ama bu durum hoşuna gidiyordu.

Zehra  kuzenine döndü öfkeyle .  " Sen nasıl bir kızsın ya ? Sana o kadar laf sayıyor ağzını açıp bir kelime etmiyorsun "

Karaca ağlamamak için titreyen dudağını ısırdı. Emir Ekberin uzaklaştığı yola baktı uzun uzun.

" Ben ... ben ondan çok korkuyorum " diyebildi fısıltıyla.

**********

Karacayla evlenecekti Ekber Bey , Zehra ne alaka ?🤔🤔🙈🙈 Çok garip işler dönüyor 🙊

Bu hafta her gün bölüm geleceği için kısa bölümler.  En az 650 700 kelime desek 1 hafta da  3500 kelime olur. Pazardan sonra inşallah uzun ama haftalık bölümler atarız ❤❤

Sizce kişinin kendi ağzından anlatılan hikayeler mı daha hoş yoksa böyle ilahi bakış açısı diyorlar ya bu mu 🤔

Gün Eksilmesin Penceremden (Tamamlandı)Where stories live. Discover now