1.6

970 103 67
                                    

"Jimin sana yemin ederim k-"
"Git burdan, biz seni çoktan hayatımızdan çıkarttık"
Dedi, elini tuttum.
"Yemin ederim ki seni kimseyle aldatmadım"
Dedim
"Hep öyle derler Chaeyoung"
Dedi
"Jimin lütfen orda hiç arkadaşım bile olmadı..."
Duraksayarak Jimin'e baktım.

"...Yanımda gördüğün çocuğun saçları siyah mıydı ?"
Dedim
"Bak nasıl da hatırladın"
Dedi
"Jimin o benim abim! Yemin ederim abim. V-ve telefonuma gelirsek gittiğim ilk hafta yanlışıkla denize düşürdüm abim tamire götürdü ama geldiğinde herşey silinmişt-"
"Yalanlarını dinleyecek zamanım yok"
Dedi

"Yalan değil Jimin"
Dedim
"Sana neden inanayım ki ?"
Dedi, cebimden telefonu çıkartarak Jimin'e uzattım.
"Bak telefonuma, içi bomboş"
Dedim telefonu ona çevirirken, Jimin aramalara baktıktan sonra telefona ezbere bildiğim abimin numarasını girdim ve hoparlöre aldım.

-Ne istiyorsun benden ?

+Abi sensin değil mi ?

-Rose kafayı mı yedin, senin benden başka abin mi var ?

+Her neyse boşver

-Çabuk eve gel! Daha yeni geldik ve sen hemen ortadan kayboldun, hem içtin mi sen ?

Hoparlörü kapatıp telefonu kulağıma götürdüm.

+10 yaşında değilim abi hatırlatırım

-Olsun, sen hâlâ benim bebeğimsin

+Böyle şirinliklerle beni kandırıp geldiğimde temizlik yaptıramazsın, bu numarayı bir tek Lisa yer

-Çabuk eve gel!

+Abi git Lisa'yla ilgilen onunla uğraş benim işim var

-Neymiş o iş ?

+Abi, alo...abi telefon çekmiyor kapatıyorum.

-Rose saçmalama yıl olmuş 2021 ne alak-

Telefonu kapatıp derin bir nefes aldım. Arkamdan birinin bana sarılmasıyla irkildim. Jimin belimdeki kollarını sıkılaştırıp boynunu omzuma koydu.
"Özür dilerim. Seni bu hale sokmadan sana inanmalıydım"
Dedi
"Asıl ben özür dilerim"
Dedim elimi belimdeki Jimin'in elinin üstüne koydum.

Boynumu öptüğünde gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım. Gülümseyerek ona döndüm.
"Baba anneyi çok özledi"
Dedi gülerek, bende dolu gözlerimle güldüm.
"Anne de babayı özledi"
Dedim, Jimin belimi tutarak beni kendine çekerek dudaklarıma yapıştı.

O beni öperken gözümden bir damla yaş aktı. Jimin hâlâ beni öpmeye devam ederken tek elini belimden yanağıma çıkarttı ve sağ gözümden akan yaşı sildi. Jimin'den ayrılıp gülerek anlımı anlına yasladım.
"Eve girelim soğuk"
Dedi Jimin, benden ayrılarak elimi tuttu. Kapıyı açtı ve birlikte içeri girdik.

Koltukta kollarını birbirine bağlamış oturan Min ji'yi görünce güldüm.
"Min ji"
Dememle bana döndü ve koşarak yanıma geldi. Onun boyuna eğilip ona sımsıkı sarıldım.
"Anneciği özledin mi ?"
Dedim
"Çok özledim. Bir daha asla gelmeyeceksin zannettim"
Dedi

"Seni asla bırakmam"
Dedim yanaklarını öperken, arkadan Jimin'in boğaz temizleme sesini duyunca kafamı eğerek güldüm.
"Bu evdeki kimseyi bırakmam sen, baban, Ya eun ajumma, Jiwoo, hiçkimseyi bırakmam"
Dedim
"Yine bizimle kalacaksın değil mi ?"
Dedi
"Üzgünüm ama ailem beni bekliyor"
Dedim

"A-ama bizde senin aileniz"
Dedi dudak büzerek, kafamı yere eğerek güldüm.
"Yine de merak etme hep geleceğim"
Dedim, benden ayrılıp merdivenlerden çıkmaya başladı. Herkes bir tarafa dağılırken Jimin yanıma geldi.
"Burda kalamaz mısın ?"
Dedi
"Jimin abimle Lisa'yı yanlız bırakamam"
Dedim

"Anlıyorum"
Dedi, kapı çalınca Ya eun ajumma kapıyı açmaya gitti. Hızlıca Jimin'in yanağını öpüp geri çekildim.
"Tekrar istiyorum"
Dedi
"Yeter bu kadar"
Dedim
"Ama"
Diyip dudak büzdü. Min ji bu hareketi kesinlikle Jimin'den öğrenmişti.

Jimin'in yanağını öpmek için yaklaştığımda bana dönünce dudak dudağa geldik. Birinin elinden birşey düşürmesiyle hızla Jimin'den ayrıldım. Karşıya baktığımda Seokjin oppayla Jisoo unniyi gördüm. Seokjin oppa Jung woo'nun gözlerini kapatıyordu Jisoo unni ise Jung woo'nun biberonunu yere düşürmüştü.

"Ş-şey benim ocakta yemeğim vardı."
Dedim
"Doğru sen ona bak. Bende bulaşıkları çıkarayım"
Dedi Jimin, tam giderken Jisoo unninin sesiyle olduğumuz yerde kaldık.
"Siz ikiniz. Oturun konuşacağız"
Dedi, yüzüne baktığımda çok ciddi olduğunu gördüm. İçimde kötü bir his vardı.

•Beautiful Caregiver•Where stories live. Discover now