2.9

812 86 80
                                    

Gözlerimi açıp etrafa baktığımda yatakta olduğumu fark ettim. Arkamı dönünce Jimin'i gördüm. Yorgun bir şekilde gülümseyerek yanağını öptüm. Yataktan kalarak esnedim. Üstümdeki pijama takımını çıkartamadan aşağıya indim. Boy aynasının önünden geçerken durup aynada karnıma baktım.

Karnım biraz da olsa büyümüştü. Tişörtümü biraz yukarı kaldırıp gülerek karnıma baktım.
"Sende özlüyor musun ikizini ?"
Dedim karnımı ovarken
"Özür dilerim bebeğim..."
Diyerek gözümden akan yaşı sildim ve gülümsedim.
"...anne ikizini koruyamadı ama merak etme sana çok iyi bakacağım"
Dedim

Jimin'in merdivenlerden inme sesini duyduğumda hızlıca gözlerimi sildim. Yanıma gelerek bana arkamdan sarıldı. Boynumu öpüp geri çekildi ona dönüp dudağını öptüm. Geri çekilecekken ensemden beni kendine çekti. Öpüşerek geri geri giderken koltuğa düştüm. Jimin üstüme doğru uzandı fakat ağırlığını vermiyordı. Tek elini belime diğerini yanağıma koyarak beni öpmeye devam etti.

Belimdeki eli orayı okşadıkça tüylerim diken diken oluyordu. Jimin'in üstünü çıkaracakken beni durdurup geri çekildi. Yüzüme gelen saçımı kulağım arkasına iterken gözler tüm yüzümde oynadı.
"Yaramazlık yapmanın vakti değil"
Diyerek ayağa kalktı.
"Neden ?"
Dedim dudak büzerek, büzdüğüm dudağımı öptü.

"Nedenini sende biliyorsun, ben banyoya giriyorum"
Onu onaylayıp ayağa kalktım. Jimin yukarı çıktıktan sonra çalan kapıyı açmaya gittim. Üstümü düzeltip kapıyı açtım.
"Rose çok gelmek istedi tutamadım"
Dedi Lisa
"İyi yaptın"
Diyerek Min ji'yi kucağıma alarak yanağını öptüm. O da bana sıkıca sarıldıktan sonra kucağımdan indi.

Lisa'yla ikisi içeri geçip oturdular.
"Jisoo unni anlattı, öğrenmişsin"
Dedi zorla gülerek, kafamı evet anlamında salladım.
"Öğrendim"
Dedim
"Olsun"
Dedi, onu onaylayarak ayağa kalktım.
"Nereye ?"
Dedi
"Kahvaltı hazırlayacağım"
Dedim

"Bende yardım edeyim"
Diyerek peşimden gelmeye başladı.
"Dün ne yaptınız ?"
Dedi
"Sadece yattık."
Dedim kahvaltıyı hazırlarken
"Çok ağlamadın yani"
Dedi
"Ağladım tabii ağlanmayacak birşey mi ?"
Dedim
"Açıkcası ikizimin ikiz doğurması güzel olurdu."
Dediğine tebessüm ettim.

"O şimdi içerde çok mutludur tek başına, her yer ona kalmış."
Lisa'nın cümlesinden sonra kahkahayı koyverdim.
"Hey sen annemin karnındayken beni istemiyor muydun ?"
Dedim
"Yani istememek demeyelimde çok yer kaplıyordun"
Dedi
"Ya Lalisa! Sen kendine bak koskocamandın"
Dedim

İkimizde gülmeye başladık.
"Yine senin gibi salak bir ikizim olduğu için mutluyum"
Dedi
"Bende, bende senin gibi salak bir ikizim olduğu için mutluyum"
Gülerek kollarını açtı.
"İkiz sarılması ?"
Dedi, kollarının arasına girdim ve ona sımsıkı sarıldım.
"İkiz sarılması"
Dedim

Ayrılınca birlikte kahvaltıyı hazırlamaya koyulduk. Lisa'nın telefonu çalınca arayana baktım.
"Lisa Jungk-"
Koşarak gelip telefonu elimden aldı.
"-arıyor"
Dedim, Min ji'nin yanına gittiğimde masada resim çizdiğini gördüm.
"Ne yapıyormuş benim bebeğim ?"
Dedim
"Bizi çiziyorum"
Dedi

Çizdiği kağıda baktım. Jimin ben ve ortamızda da Min ji vardı.
"Çok güzel çizmişsin"
Kağıdı bana uzatınca elinden alıp mutfağa gittim hemen dolabın üstüne yapıştırdım.
"Rose ben çıktım Jungkook geldi."
Diyen Lisa'ya kaşlarımı çattım.
"Ama kahvalt-"
"Jungkook'la dışarda edeceğiz"
Dediğinde gözlerimi kısarak ona baktım.

"Abimin yanından rahatça çıkabilmek için buraya geldin değil mi ?"
Dedim
"Ne yapsaydım kapıya kadar bıraktı beni manyak"
Dedi
"Git hadi"
Dediğinde Lisa bana öpücük atarak gidince Jimin merdivenlerden inmeye başladı. Altında gri bir eşofman vardı üstü ise çıplaktı. Omzunda da saç havlusu asılıydı.

"Min ji kahvaltıya bebeğim"
Dedim
"İstemiyorum anne, Lisa teyzem beni yedirdi."
Onu onaylayarak masaya oturdum Jimin'de oturdu.
"Üstün neden çıplak ?"
Dedim
"Ne o, cazibeme dayanamıyor musun ?"
Dediğinde güldüm.

"Kim kimin cazibesine dayanamıyor ?"
Dedim
"Sen, benim"
Dedi gülerek
"Tamam iddiaya girelim bakalım kim kimin cazibesine dayanamıyormuş"
Diyerek serçe parmağımı ona uzattım.
"Kaybedeceğin iddialara girme istersen bebeğim"
Dedi
"Hadi"
Dedim, serçe parmağımı tuttu.

"Ceza 1 günlük köle olma"
Dedim
"Pekala hadi bakalım"
Dedi sırıtarak, elini geri çekip kahvaltı yapmaya başladı. Bende kahvaltımı yaptıktan sonra birlikte masayı topladık. İşimiz bittiğinde Min ji'nin yanına gittim.
"Ne yapıyorsun bakalım ?"
Dedim
"Ödev yapıyorum"
Dedi

"Ne ödeviymiş o ?"
Dedim
"Yoongi dayım ödev verdi bana burdaki çizgilerin üstünden geçersem okuma yazmayı öğrenirmişim."
Dediğine güldüm.
"Aferin benim kızıma, sen devam et ben sana yiyecek birşeyler getireyim"
Diyerek ayağa kalkıp mutfağa geçtim. Çekmeceyi açarak içinden kurabiye aldım tabağa koyup dolaptan süt çıkarttım.

Sütü bardağa dökerken mutfağa Jimin girdi. Dolaptan bir şişe su aldıktan sonra sudan bir yudum içerek gerisini kaslarının üstüne döktü.
"Ahh soğukmuş, dondum!"
Dedi, onun bu haline güldüm. Sütü bir elime kurabiye tabağını diğer elime aldım. Ona onaylamaz bakışlar attıktan sonra çenemle ıslanan yeri gösterdim.
"Yeri de bi zahmet temizle sevgilim"
Diyerek yanağını öptüm.

•Beautiful Caregiver•Where stories live. Discover now