0.6

1.1K 118 66
                                    

Kesik nefeslerimin arasında tırnaklarımı boynuma geçirdim. Şuan istediğim tek şey rahat bir nefes almaktı.
"BABA!"
Min ji'nin çığlığıyla herkes buraya geldi. Bay Park bana baktıktan sonra Mi ji'ye döndü.
"Min ji odadan çık"
Dedi
"Baba lütfen ona birşey olmasın"
Dedi Min ji ağlayarak

"Ajumma, Min ji'yi odasına götür"
Dedi Bay Park ve yanıma çöktü.
"Neler oluyor ?"
Dedi, benim nefesim yavaş yavaş kesilirken ne yapacağını bilmiyormuş gibi duruyordu. Beni kucağına alıp kolar adım çıktı odadan. Evden çıktığımız gibi kapının önünde ki arabaya bindi. Zorla nefes alırken sadece Bay Park'a baktım.

"Hemen en yakın hastaneye sür J.seph"
Dedi, araba hareket ederken Bay Park bana döndü.
"Chaeyoung derin nefesler almaya çalış, nefes al"
Dedi, onun dediğini yapmaya çalışıyordum ama benim için çok zordu.
"Biraz daha hızlan"
Dedi

Sanırım bu sefer kesin öleceğim. Kesik kesik nefesler almayı bırakıp gözlerimi kapattım. Araba durunca her an kapanmak üzere olan gözlerimi açtım. Bir anda herşey bulanıklaşmıştı sesler boğuklaşmıştı.
"Sedye getirin"
Duyduğum son ses bu gördüğüm son şey ise Bay Park'ın endişe dolu gözleri oldu.

•••••

Gözlerimi yavaşça araladığımda boğazımın acısıyla yutkunamadım. Boğazımı temizleyeme çalıştım fakat başaramadım. Yanımdaki sese döndüm. Bay park telefonla konuşuyordu.

+Tamam bebeğim, korkma o iyi

-......

+Hadi ama Min ji ağlama, Chaeyoung unnin iyi dedim

-......

+Yaramazlık yapıp da halanı üzme dönüşte seni alacağım

-......

+Görüşürüz

Bay Park telefonu kapatınca bana döndü.
"Uyanmışsın"
Dedi, yavaşça doğrularak oturur pozisyona geldim.
"Evet, Min ji miydi o ?"
Dedim
"Evet seni merak etmiş"
Demesiyle güldüm. Aklıma abimin gelmesiyle Bay Park'a döndüm.

"Acilen telefonunuzu kullanmam gerek"
Dedim
"Neler oluyor ?"
Dedi kaşları çatılırken
"Kullanabilir miyim ?"
Dedim
"Tabii"
Diyerek uzattı. Elime aldığım telefona hızla abimin numarısını girdim.

-Alo

+Benim

-Chaeyoung sensin! Ne kadar
Korktum haberin varmı ?!

+Özür dilerim, bir anda nefesim kesildi.

-İlaçların nerde ?!

+İlaçlarım bitti almaya da zamanım yokt-

-Ne demek zamanın yoktu ?! Ölebilirdin!

+Biliyorum, tamam. Bu sefer kesin alacağım

-Kore'ye geliyorum

+Hayır gelme, ben cidden iyiyim. Amerika'da kal. Hem Lisa orda

-Ahh lanet olsun!

+Ben gerçekten iyiyim, sakin olur musun ?

İçeriye doktorun girmesiyle o tarafa döndüm.

+Kapatmak zorundayım, seni seviyorum

-Bende seni, dikkatli ol!

+Tamam

Telefonu kapatıp kenara koydum.
"Park Chaeyoung kalbinde ritim bozukluğu va-"
"Biliyorum"
Dedim
"Pekâlâ madem biliyordun neden ilaçlarını aksattın ?"
Dedi, kafamı yere eğdim.
"Bir daha sakın böyle yapma, bu yaptığın seni ölüme dek götürebilir"
Dedi

"Pekte umrumda değil"
Dedim sessizce
"İlaçlarını aksatmadan al"
Diyerek odadan çıktı. Telefonu Bay Park'a uzattım.
"Teşekkürler Bay Park"
Dedim
"Önemli değil, ben gidip çıkış işlemlerini yaptırayım"
Dedi, kafamı sallayıp odadan gidişini izledim.

Bir süre camdan dışarıya baktıktan sonra Bay Park içeri girdi.
"Çıkış işlemlerini hallettim bunları da al"
Dedi elindeki poşeti bana uzatırken poşeti alıp içine baktığımda ilaçlarımı gördüm.
"Bay Park hiç gerek yoktu. Ben alırdım"
Dedim
"Lüzumu yok aldım ben, hadi gidelim"
Dedi

Yavaşça ağaya kalktım ve yürümeye başladım. Sendeleyecekken bir anda Bay Park'ın elimi tutmasıyla duraksadım. Ona baktığımda göz göze geldik. Hızla elimi çekerek boğazımı temizledim önden yavaşça yürümeye başladım. Hastaneden çıkınca kapının önündeki siyah arabaya bindik.
"J.seph bizi Jisoo'nun evine bırak"
Dedi Bay Park

Camdan dışarıya döndüm. Sıkıntıyla oflayıp ellerimle oynamaya başladım.
"Kriz neden geçirdin ?"
Dedi Bay Park
"Birkaç ufak ânı"
Dedim, kafasını salladı.
"Bir dahakine dikkatli ol, Min ji'nin sana ihtiyacı var. Hiçbir bakıcısını bu kadar çok sevip benimsememişti"
Dediğinde tebessüm ettim.

•Beautiful Caregiver•Where stories live. Discover now