Cesurca Sev ! 12.bölüm

8.5K 460 5
                                    

 Herkese iyi hafta sonları 

İyi okumalar...

“ilk imzam hep senin olacak”

Sibel’in dedikleri ile kalakalmıştım. Ben kitabı ortada mı bırakmıştım? Tüm gece nota bakıp sonra da kitaptan ara ara bölümler okursam olacağı buydu…

Kapıyı kapatıp sırtımı yaslıyorum…

“eee….” Deyince

Derin bir nefes alıp kapıdaki vücudumu çekiyorum. Sibel’in, beni konuşturmadan bırakmayacağını biliyorum. Zaten benimde onunla konuşmaya ihtiyacım vardı

“bana biraz izin verir misin?”

“biraz?” diyor kaşını kaldırıp sonrada devam ediyor “bir saat, bir hafta, bir yıl, bir ömür cicim?”

Şaşkınlıkla bakıyorum ona “sadece beş dakika üstümü değiştirmek için”

“tamam sakin ol. Bende çay koyayım o zaman”

Galiba sesim farkında olmadan yüksek çıkmıştı. ikimizde salondan ayrılırken ben odama geçiyorum.

Üstümü değiştirirken  Sibel’ e ne anlatacağımı düşünüyorum. Her şeyi anlatmak en iyisidir. Hem Sibel’in cevaplarına da ihtiyacım olabilir.

Hava kasım ayın yaraşır bir biçimde soğuk. Pastırma yazı ne çabuk geçmişti. Aralığa yaklaştığımızdandır belki. Dolabın kapağını kapatırken üç gün üzerimde olan kazağı görüyorum. Gülümseyip dolabın kapağını kapatıyorum. Tek düze giden hayatımda dengesiz anılarım olmuştu onun sayesinde.

Aynanın karşısına geçip açık bıraktığım saçlarımı gevşek bir topuzla toplayıp yüzümdeki makyajı çıkartıyorum. Makyajsız kendimi daha rahat hissediyorum.

Mutfağa geçip Sibel’e yardım edecekken büyük bir tepsi ile mutfaktan çıktığını görüyorum. Ortadaki sehpayı iki koltuğa yanaştırıyorum bende. Tepsiyi üstüne yerleştirdikten sonra karşılıklı olarak dönüyoruz birbirimize.

Etrafta kahve kokmaya başlayınca gülümsüyorum.

“hani çay yapacaktın?”

“o kadar çok bekleyemem. Sadece süt ısıtacak kadar sabrım vardı.  Bende kahve yaptım. Hem de sütlü. Değerimi  bil süt tozu ile yapmadım cicim”

“tamam teşekkür ederim biriciğim benim”

Kahveyi alıp bağdaş kuruyorum. Sibel’de aynı benim gibi oturuyor.

“eee anlatsana Zeynep!”

“hani.. geçen Perşembe…” diyorum. Ağzımdan laflar nedensizce zorla çıkıyor.

“ee ne oldu?” diyor merakla.

“hani sen o akşam gelmemiştin ya…”

“evet Gökhan’laydım”

Galiba birazdan sabırsızlıktan kafana elindeki kahveyi geçirecek.

“işte o akşam ben seninle konuşamadım"

sabırsızlığı sesine de yansıyor. "ay şimdi orta yerimden çatlıycam doğru dürüst anlatsana sunu Zeynep. Hayır yani ben neden eve gelmiyorsam!"

"sonra dördü biraz geçe bir telefon geldi"

"kimdenmiş"

"sonrada kapı çaldı"

Cesurca Sev ! (Tamamlandı)Where stories live. Discover now