Cesurca Sev ! 14. Bölüm

8K 439 5
                                    

herkese iyi haftalar gerçi salı olduya artık neyse :)

bu bölümümüz iki bakış açısı ile yazıldı kafakarışıklı olmasın diye  ### bununla ayırdım.

herkese iyi okumalar

Hadi yüreğim ha gayret!

Hele sıkı dur, hele sabret!

Başını eğme, dik tut!

Bu bir rüyaydı farz et…

Kendimi avutma yöntemim…

Davette gördüklerim ve yaşadıklarım ben için fazla, benim için ağır… Ben hiç böyle hissetmemiştim ki! hiç canım yanmamıştı şimdiye dek. Öyleyse hiç mi sevmedim hiç mi aşık olmadım?

Ayakta durmaya çalışıyorum  ama zor.  Kırık ayaklı birinin yürümeye çalışması gibi.  Şu anda arabada olsam keşke! Keşke içimdeki acıyı kasveti atabilecek bir yerde olsam. İçsem içsem unutsam bu geceyi. Ben yine kalsam iki ay öncesinde. Gözlerim yine yanmaya başlıyor. Zamansızca. Elimle yakalamaya çalışıyorum yanağımdan inen gözyaşımı. Yakalayınca da silip atıyorum. Nefes almak isterken alamıyorum bir anda. Ciğerlerim yanamaya başlıyor, çırpınıyorum nefes alabilmek için. Ancak fayda etmiyor. Başımı sola çevirip Serdar’a bakmak istiyorum, onu da yapamıyorum.

Ne oluyordu?

Saldırıya mı uğramıştık? Ama neden saldırıya uğrayacaktık ki? Ömer’ de yanımda değildi ki? yoksa o adamlar beni mi takip  ediyordu. Ömer’in canını yakmak için? Ama ben Ömer için neydim ki? tabii onlar sadece gördüklerini biliyorlardı. Ömer’in korumaya çalıştığı kız.

Ömer…. O …o güvende miydi acaba?

Telefonuma ulaşıp onu aramalıydım. Kaçmalıydı. Vereceklerse ona da verirlerdi. Elim telefona ulaşma çabasındaydı. Ama hareketlerim bilinçsizceydi. Etrafım kararmaya başlıyordu. Önümdeki yol pusluydu. Sanki karanlığa düşmüştüm. Şehrin ışıkları benim için artık yoktu…

Karşımda onu bulmamla kalbim yine hızlı atmaya başladı. Nasıl gelmişti buraya? Her şeyden haberi var mıydı acaba yoksa adamlar onu da mı yakalayıp getirmişlerdi.

“Ömer?” diyorum endişeli bir sesle. Korkuyorum

“korkma. Geçti her şey” ne olur adamlar gitmiş olsun ne olur onu buraya getirmemiş olsunlar.

“adamlar?”

“gittiler.” Dedikleri düşüncelerimi doğrular nitelikteydi rahat bir nefes alabilir miydim o zaman?

“nasıl gittiler. Öylece hiçbir şey yapmadan mı sen nasıl geldin o zaman nasıl buldun bizi… serdar… serdar nerede ona da bir şey yapmış olmasınlar”

Dediklerim karşısında neden suskundu. Cevap vermemesi beni daha da kötü yapıyor. Bir şeyler olmuştu eminim. Bakışları daha demin ki gibi değildi sanki, bir boşluktaymış gibi. Gözlerimi, ondan çekip etrafa bakmaya başlıyorum ama bomboş hiçbir şey yok neler oluyor neler? Ömer’e ne yapmışlardı böyle?

Nefes nefeseyim sanki soluklarım bana yetmiyordu…. Olduğum yerde sıçramamla  kendime geliyorum.

Etraf karanlık. Demek hala gece… acaba saat kaç? Ayağa kalkıp ışığın düğmesini aramaya başlıyorum. Bulduğumda ise şaşkınlıkla bakıyor gözlerim. Şık döşenmiş bir yatak odasınaydım. Sanki kaçırılmamıştım da tatil yapmaya gelmiştim. Aklıma  rüyam geliyor. Hızla odanın kapısına gelip açıyorum. Şaşırtıcı bir biçimde kilitli değildi. Ömer de burada mıydı. Gördüğüm rüya buna mı işaretti. Peki ya Serdar o ne haldeydi. Eminim bir şeyden haberi olmadığı için korkmuştur. Belki de ellerinden kurtulabilmiştir.

Cesurca Sev ! (Tamamlandı)Where stories live. Discover now