{BAKUGOU X READER X TODOROKİ} Sende Kahraman Olabilirsin!

"En azından"

Rin Aristia

Korkuyla zaten titriyorken o gri saçlı adamın dedikleri beni kesinlikle yerime sabitlemişti. Denki araya girip "Hey ama All Mightı yenemezler değil m?" Diyerek konuştu. Oda olabildiğince korkuyu yaşıyordu. Todoroki sakinliğini koruyarak "Sizcede eğer All Mightı yenecek bir şeh bulmasalar böyle söylermiydiler? Bu kesinlikle her detayına kadar planlanmış." Diyerek benim olduğum tarafa yürüdü.

Aizawa öğretmen "13. Sen çocukları koru ve buradan çıkarmaya çalış!" Diyerek sargılarını aktif etti. 13. Denki ve bana döndü. "Benliklerinizi kullanıp okula ulaşmaya çalışın!" Dediğinde hızla bir şeyler yapmaya çalıştık. Ancak hiçbir işe yaramadığını fark ettiğimizde ikimizde bir birimize bakıp kaldık. "Hiçbir şey olmuyor." Diyerek konuştu Denki.

13. "Hızla kapıya koşun!" Dediği anda herkes koşmaya başladı. Titreyen bacaklarım... hayır. Herkesin titreyen bacakları zorlukla çıkışa koşuyordu. Ancak bir anda o mor ve siyah dumanlar önümüzü sardı. "Biz villian Birliği saygısızlık edip izinsiz girdik. Amacımız All Mightı barışın sembolünü ortadan kaldırmaktır." Diye konuştu. 13 "Arkama geçin çocuklar" diyip elini siyah morumsu dumana uzattı. Ancak Kirishima ve Bakugou çoktan öne atlamış bağırıyorlardı.

İkiside o dumanlara doğru atladı ve ona saldırdılar. Hızla duman etrafa dağıldı ve "Hah!" Diye bir ses çıkardı Bakugou. Ancak geri duman toplandı. "Ah aman aman bu çok tehlikeliydi. Sonuçta U.A öğrencisisiniz. Birer Kahraman adayısınız." Dedi. Dumanlar hızla etrafımızı sardı. Korkuyla çığlık atarken Todoroki yanıma koştu ve bana sarılarak kendini bana siper etti. "Benim görevim sizi dağıtıp acı çektirmektir!" Dediği anda kendimi başka bir yerde Todoroki ile buldum.

Todoroki benden ayrılıp ellerini omzuma koydu. "Ah şükürler olsun iyisin. Ama buda neydi?" Diye sordu. Yüzümü kaldırıp ona baktım. "Bilmiyorum ama burada durmak yerine başka bir yere gitmeliyiz" diyip tepeden inmeye başladım. "Hey hey nereye gittiğini sanıyorsunuz?" Diyerek konuşan ve elinde bıçak sallayan bir kötü bana bakıp gülümsedi. Tam saldırıcakken Todoroki koluyla beni engelledi ve "Bu işi bana bırak Rin." Dedi. İki saniye içerisinde tüm herkesin buz kalıplarından bir farkı kalmayınca Todoroki "Hey siz yetişkin değil misiniz? Nasıl olurda bir çocukla başa çıkamazsınız?" Diyerek büyük bir soğuklukla konuştu.

Onun yanına inerken birinin arkamdan saldırmaya çalıştığını fark ettim. Kolumu hızla ona doğru salladıktan hemen sonra vücudumdan ayrılan elektrik akımları bana saldırmaya çalışan kötünün bedeniyle buluştu. Villian yere düşüp acı içinde kıvranırken yanına gidip diz çöktüm. "Yoksa hiçbir şey yapmadım diye beni zayıf mı sandın?" Diyerek gülümsedim. "Amca biliyor musun? İnsanlar yıldırım tarafından vurulduklarında ya ölürler yada vücutlarında izler kalır. Gerçekten çizgin izler. Yüzün çok pürüzsüz. Bu canımı sıkıyor." Diyip ayağı kalktım ve üstümü silkeledim.

"O yüzden bir oyun oynayalım mı? Bakalım ölücek misin yoksa yaşayacak kadar şanssız mısın?" Diyip ellerimi arkamda birleştirip sırıttım. Adam korkuyla bayıldığında elimi saçlarımdan geçirdim. Kısa süreşi elektrik akımları saçlarım ve elim arasında gidip geldikten sonra "Oyunu böyle kazanırsam hiç eğlenceli olmuyor. Aman ne yazık." Diyerek Todorokiye döndüm. Çoktan geriye kalan herkesi dondurmuştu.