"Aydın ne olur yapma." dedi Özgür yalvaran bir tonda. Birazdan ağlayacaktı.

"Mavişim mecburum." dedi biraz daha su tutarken. Ardından yeterli olduğunu düşünüp suyu kapattı.

Özgür sıkı sıkı tutundu yeniden. Aydın biraz zorlansada kucağındaki kendisiyle ayağa kalktı. İkisinin baksırı ıslanmıştı. Hızla odaya geri götürdü ve onu yatağa oturtmadan önce baksırını kalçasından sıyırdı. Özgür titrerken o baksırı tamamen çıkarıp mavişi yatağa girmesin diye hızla dolabı açıp havlu çıkardı. O sırada Özgür hafifçe öksürdü.

"Ben sana soğuk su içme dedim." diye sinirle mırıldandı Aydın. Ama Özgür'e döndüğü an siniri geçmişti.

Ellerini bacaklarının arasına koymuş titrerken, ıslak ıslak tatlı bir şekilde öylece kendisini bekliyordu. Hızla yanına gidip havluyla duruladı ıslak bedeni. Yüzünü de durulayıp yanağına bir öpücük kondurdu.

"Sakın yatağa girme!" diye sert bir uyarıda bulununca Özgür kafasını salladı usluca.

Aydın dolabın önüne geçtiğinde kendi baksırınıda çıkardı. Onu kuruladığı havluyla kendini saniyeler içinde kurulurken, Özgür'e baksır, eşofman ve bir tişört çıkardı.

Yanına gidip diz çöktü. Baksırı bacaklarından geçirip yukarı doğru çekti. Ardından eşofmanınıda aynı şekilde giyindirip, tişörtüde başından geçirdi.

Özgür'ü yatağına yatırırken, maviş hemen yatağın içine girip yorganı üzerine çekti. Aydın ona bakıp dolaba gitti ve kendine bir baksır ve eşofman çıkarıp giyindi.

Yeniden Özgür'ün yanına gitti ve elini yanağına koyunca ateşinin hafifte olsa düştüğünü gördü. Doktor ile yazışırken, kedisinin biraz daha iyi olduğunu görüp rahatladı.

Özgür uykuya daldığında, lambayı kapattı ve yatağa geçti. Oturur pozisyona geçip kediyi biraz kendine çekip sürekli ateşini kontrol etti. Güneş doğarken gözüne gram uyku girmemişti.

***
Aydın, öksüren sevdiğinin sesini duyunca kafasını sinirle iki yana sallayıp çorbayı kâseye koydu. Şerefsiz kediye terli terli soğuk şeyler içme diye kaç defa uyarmıştı.

Yapabildiğinden emin olmadığı çorbayı tepsiye koyup yanına bir limon kesip koydu. Bir de kaşık alırken mutfaktan salona doğru geçti. Özgür yatakta uzanmayı reddettip salonda uzanmayı istemişti.

"Bir daha benim sözümden çıkacak mısın?" diye söylenerek girdi Aydın. Özgür ofladı.

"Tamam ya Aydın." dedi hasta sesiyle.

"Sese bak hele ya..." dedi koltuğun kenarına geçip otururken. Özgür biraz bedenini kaldırıp yastığa yasladı ve çorbaya baktı.

"Ne çorbası bu?" dedi ve bir kez daha öksürdü. Aydın limonu bol bol sıkarken cevap verdi.

"Analığımın tarifi, ben hastalanınca yapardı." dedi ve sıkılmış limonu kenara bırakıp çorbayı karıştırdı.

Bir kaşık alıp üfledikten sonra hafifçe tadına bakınca gayet iyi olduğunu gördü, tabi biraz ekşiydi. Kaşığı Özgür'e uzattı. Özgür çorbayı ağzına alıp yüzünü ekşitti.

"Ekşi." dediğinde Aydın umursamadan bir kaşık daha uzattı. Özgür istemeye istemeye yine kaşıktaki çorbayı içti. Aydın bir kez daha uzatırken kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Daha fazla içemem." dediğinde Aydın sinirle dişlerini sıktı.

"İç şunu, deli etme beni." kızgın bir sesle konuşunca, huysuz olan Özgür kaşları çatık bir şekilde yeniden kaşığa uzandı ve ağzına alıp yutkundu.

"Niye bana kızıyorsun? Sanki isteyerek mi hasta oldum?" dedi huysuzca. Aydın'ın dudakları kıvrılırken kafasını eğip çorbayı biraz karıştırdı.

"Gülme." dedi Özgür sinirle. Aydın dudaklarını birbirine bastırıp yeniden çorbaya kaşık atıp üfleyerek Özgür'e uzattı.

Özgür zor bela çorbanın hepsini içerken, Aydın içi rahat bir şekilde mutfağa gidip tepsiyi bıraktı. Bu seferde nane limon götürdü sevdiğine.

Özgür hiç itiraz etmeden nane limonu içtiğinde, Aydın dudağından sıkı sıkı öpüp onu dinlemesi için uyuttu. Yine nöbet tutmaya başlamıştı. Küçük bir grip bile olsa korkuyordu, kaybetmekten.

***

Kısa kısa bölümler geliyor, ben normal sahneler yazmayı seviyorum Özgür ve Aydın'a.. hatta bu yüzden final yapmıyorum çünkü onları yazmaktan zevk alıyorum.

Diyeceksiniz bence onların hikayesi yeter, ama harbiden koltukta otursalar bile yazasım geliyor. Ha derseniz ben boku çıkmadan bitirmek istiyorum, uzatılınca sevmiyorum... Diğer bölümü final, bunu da özel bölüm sayarak öteki bölümleri okumayabilirsiniz canlarım. Kendi insiyatifinize kalmış bir şey... Öptüm sizi...

KAVGALIM Where stories live. Discover now