🌙Herdem 4 Bölüm🌙

Start from the beginning
                                    

"Aramızda hain köstebek var abi eve girerken görmüşler bizi Emir itine yetiştirmiş ondan önce odasından kamera kayıtlarını alacaktık Faruk piçine yakalandık" dedi o piç Faruk resmen suç üstü basmıştı.

"Ne kasası lan neden bundan haberim yok benim size benden haber bekleyin demedim mi?" Boğazı bağırdığı için sızlasada aldırmadı.

"Bilal abi tutturdu Elif'in kaçarken ki görüntülerini bulacağım neler olduğunu öğrenelim diye" aptal herif!

"Nerde Bilal" şimdi daha sakindi.

"İzimizi kaybettirelim diye farklı yönlere kaçtık." Hala daha Elif'in hain oluşunu aklı almıyordu.

"Peki Elif neden ona hain dedin" asıl merak ettiği buydu.

Yutkunan Halil bakışlarını kaçırdı.

"Kasadan Elif diye yazan CD aldık ve izledik abi izlesen iyi olur" demişti.

Alparslan saçlarını karıştırıp çalışma odasına geçti.

Halil abisinin arkasından bakarken ofladı. Hayatları normal değildi ki insanlar normal olsundu.

Bilal ikizi ne yapıyordu acaba umuyordu çabuk gelsindi.

Alparslan diz üstü bilgisayarının ekranını açıp CD yerleşti. Elif yazan videonun üstüne tıklayıp açılmasını sabırsızlıkla beklemeye başladı.

Altın sarısı saçlar bal rengi hareler biçimli ince kalın arası vişne rengi dudaklar ve küçücük burun asıl dikkatini çeken şey genç kızın baygın bakışları oldu.

Ekrana giren ikinci şahıs ise Emir denen piçti.

Odayı saran iğrenç kahkaha sesleri midesini yokluyordu. Sanki Elif kendinde değil gibiydi.

Ve gördükleriyle öfke kanında kol gezerken, yumruk yaptığı elini masaya geçirdi.

Çünkü Elif ve Emir kucak kucağa dans ediyor. Emirin elleri genç kadının bedeninin her yerinde geziyordu.

Taki Elif dans pistinden çıkıp bar taburesine oturana kadar.

Emir keyifle genç kadının yamacına geçip saçlarına elini atmış o iğrenç sesiyle konuşmaya sesini kıza duyurmaya çalışmıştı.

Asıl tuhaf olan ise barda kimsenin olmamasıydı.

Orada sadece üç kişi vardı Elif Emir ve videoyu çeken kendini gizleyen asalak!

"Elifim iki hafta sonra tam planladığımız gibi kendini Alparslan denen adamın arabasının önüne atacaksın," diyip genç kızın dudağının kenarından öptü.

Vücudundan irkildiğini anlayan Alparslan izlemeye devam etti.

Genç kızın yayvanca konuşması bile ona içirdikleri şeyin ne olduğunu anlamasına yetti.

Bu adamlar ya aptaldı yada Alparslanı bu tuzağa düşecek kadar salak sanıyorlardı.

Ne olduysa o an oldu düşündüklerinin tersini çıkaran şey Elif'in Emir denen adama sarılıp dedikleri!

"Elbette hazırım sen Faruku hallet o gece gerisi bende aşkım" aslında Elif kendinde değildi.

Emir Elif'i o gün bara çağırmış bir hassa içtiği meyve suyuna akıl karıştırıcı damla ilaçtan vermişti.

Etkisi geçse bile hatırlaması mümkün olamazdı.

Daha fazlasını izlemeye dayanamayan Alparslan bilgisayar kapağını sertçe kapattı.

Bir tarafı inanma hepsi oyun derken diğer yanı cezasını kes diyordu.

Mantıklı tarafını dinlerse Elif ona göre daha suçsuzdu. Çünkü Emirin yani üvey kuzeninin ne boklar yediğini en iyi o kendi bilirdi.

Emir insanları zehirleyen bu uğurda babasını bile gözden çıkaran picin tekiydi.

Kim bilir Elife ne içirdide bu sözleri söyler hale getirdi kadını.

Dikkatle odadan çıkıp aşağı inerken, evin kapısı ikinci defa açıldı. Bilal yorgunlukla kendini yere atarken abisinin zehir yeşili gözlerine bakıp konuştu.

"Elif suçsuz abi eminim ben" Halil suçlu derken Bilal suçsuz diyordu.

"Kime inanayım lan ben sana mı ikizine mi yoksa gördüklerime mi" haklıydı

Bilal kaşlarını ilk defa abisine nazaran çattı.

"Sikeyim ikizimi o gerzek ne anlar" tam o anda Halil salondan lafa atladı.

"Senin aklına çomak sokayım Bilal" acılarına rağmen atışan iki kardeşe göz atan Alparslan aşağı katı inmeye Elif'i ordan çıkarıp adam akıllı konuşmaya karar verdi.

Ve ona kimliğini diyecekti ki söylesin anlatsın!

Bodrum kat odasının kapısını dikkatle açarken, Elif'in sarsılan bedenini görür görmez kendine küfürler yağdırdı.

Genç kızı kucağına alıp koşarak evden çıktı.

Arkasında şaşkın iki kardeş bırakarak, Bilal ve Halilde peşi sıra giderken Bilal Halilin olmayan kafasına vurdu.

"Ne işi var lan Elif'in o bodrum da ha ne işi var" yüksek sesle konuşan Bilal abisine yetişmeden uçarak gitmesine baktı.

"Ben hainin o olduğunu düşündüm nerden bileyim abimin Elif'i oraya kapatacağını" sıkıntıyla nefes aldı.

"Dua et lan dua kıza bir şey olmasın"

Çünkü siyah odada farklı farklı üç adet zehirli yılan vardı. İkisi kapalı olsada maviş salıktı.

Alparslan vicdan azabıyla kıvranırken kızın bilek kısmında diş izi vardı...

Buna sebebse kendisi olmuştu.

Lanet olası hayvanların varlığını unutmuştu...

Bölüm Sonu...


Herdem!Where stories live. Discover now