31. Bölüm ~ Seninim

2.5K 228 134
                                    


Medyada Aylin'in modaevindeki dairesi 😉

"Günaydın kızım, erkencisin?"
"Günaydın Füsun Teyze, oğlun yüzünden!"
Kapıdan kafasını uzatan Emir otuziki dişini de göstererek gülümsedi.

"Günaydın anne."
"Günaydın, sen akşam gitmedin mi?"
"Gittim, sabah erkenden geldim. Aylin ile hazırlık yaptık."
"Ne hazırlığı?"
"Piknik!"
"Çok güzel düşünmüşsünüz, ancak ben gelemem. Baban da Anıl'la konuşuyordu belli ki işleri var. Siz gençler takılırsınız."
"Ne işi var ki Anıl'la?"
"O kadarını bilemeyeceğim, eee Aylin neler hazırladın ben ne yapayım.."
Füsun Hanım kahvaltı hazırlığına yardım etmeye başladı.

O sırada odadan çıkan Gencer Bey düşünceli bir halde koridor boyu yürüdü. Onu gören Emir bir sorun mu var endişesiyle yaklaştı.
"Günaydın baba, her şey yolunda mı?"
"Günaydın, evet neden olmasın?"
"Ayılamadın o zaman, Anıl'la ne işin var bugün?"
"Anıl'ı bir iki günlüğüne il dışına yollayacağım. Malzeme alım işlemleri için."
"Başka birisi gidemez mi?"
"İmza yetkisini ona verdim hatırlarsan. Onun gitmesi gerek. Sen de yarın işe gel, Anıl'ın yerini boş bırakma."
"Bugün bana ihtiyacın yok mu?"
"Misafirlerinle ilgilen. Ben çıkıyorum."
"Kolay gelsin."

Babası gittikten sonra Emir'in kafasında bir sürü soru işareti oluştu. Odaya girip telefonunu aldı. Direk Anıl'ı aradı.
"Günaydın Anıl ne yapıyorsun?"
"İşe gidiyorum, sen?"
"Biz kahvaltı hazırlığı yaptık piknik yapacağız birazdan. Vaktin varsa gel sende."
"Yok ben atıştırdım bir şeyler. Kafam iyi değil. Zaten bir sürü iş var."
"Yardıma ihtiyacın varsa geleyim?"
"Bugün keyfine bak yarın nasılsa çalışacaksın."
"Babamdan öğrendim. Ne zaman döneceksin Anıl, haftasonu Aylin'le Alaçatı'ya gidecektik."
"Bilmiyorum ki, ama cuma akşamına dönerim. Bir kaç imza altı üstü."
"Tamam netleşince bana haber ver."
"Tamamdır, görüşürüz."

Emir yeniden içeriye geçti uyananlara günaydın dedi. Toparlanıp çıktılar. Ağaçların sıkça yer aldığı, çardakların yeşilliklerin içerisinde kaybolduğu, temiz havanın insanın başını döndürdüğü bir piknik alanına gittiler. Sofra hazırlanırken Zeynep araya girdi, oldukça mahcup bir yüz ifadesiyle konuştu.
"Ömer Cihan'a da haber verdi. Görüşmek istiyorlardı, malum başka da zaman yok."
Aylin Zeynep'in çekingenliğini yok etmek için gülümsedi
"Olsun canım iyi ettin. Bizde bayadır görüşememiştik."

Emir durumdan memnun olmadığı için hiç sesini çıkarmadı. Çok geçmeden elinde bir paketle "Herkese Günaydın." diyerek geldi. Aylin'in yanına yaklaştı.
"Dün doğum gününmüş, mutlu yıllar Aylin. Bu da benden nacizane bir hediye."
"Cihan ne gerek vardı. Mahcup ettin beni."

Emir Aylin'in yanında sesini çıkartmadan ters ters bakıyordu. Paketi açan Aylin içerisinden çıkan üzerinde isminin yazılı olduğu ajandaya baktı.
"İş yerinde bu ajandalar çok işe yarıyor Aylin. Randevularını yazarsın. Yoğunluğunun arasına bizi görmeyi de sıkıştırırsın umarım."
"Sizleri unutturacak yoğunluğa ulaşmam için epey zaman geçmeli ve herkesçe tercih edilmeliyim. Teşekkür ederim ince düşüncen için."
"Zamanı bilemem ama herkesçe tercih edileceğine eminim."

Cihan Ömer'e döndü. Onlar sohbet ederken göz ucuyla ajandaya baktı Emir. yaklaşıp Aylin'in kulağına eğildi. Sır verir gibi konuştu.
"Ben sana daha iyisini alırım, bunu nihale olarak kullanalım."
"Ahşap masada neden nihale kullanıyoruz? Çok ayıp değil mi ayrıca."
"Neden ayıp olsun nihale almayı unuttuk deriz."

Gülmeye başlayan Aylin
"Yapma Emir, sen iyi bir adamsın."
"Öp o zaman beni."
"Emiiiirrr!"
"Öpmezsen çaydanlığı ajandanın üzerine koyarım, erir üstü falan çok güzel olur."

KIRIK DÜŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin