32. Bölüm ~ İhanet

2.9K 254 141
                                    

"Ben de aynı soruyu senin için soracaktım, sahi neden geldin?"
"Emir nerede?"

Aylin içeriye daldı. Odalara teker teker baktı. Emir'in odasında yerlerde kıyafetler, keyif yapılmış gibi bitmiş içki şişeleri vardı. Yatak dağınıktı.
"Emir nerede Allahın belası, ne yaptın ona?"

Ayşegül oldukça gevrek ve sinir bozucu bir konuşmayla cevapladı.
"Ben ona değil, o bana yaptı. Her zamanki gibi beni aradı, ben de geldim. Bu aralar canı sıkkın, iyi geliyormuşum ona."

Aylin hızla ilerleyerek Ayşegül'ün gırtlağına yapıştı.
"Yemin ederim seni burada gebertirim. Ağzından çıkacak tek bir cümleye dahi inanmıyorum."

"Aylin?"
Emir'in sesiyle arkasına dönen Aylin. Onu banyodan çıkmış belinde havlu ile görmeyi planlamıyordu.
"Emir, ne oluyor burada, lütfen bana mantıklı bir şey söyle?"

Emir kafası karışmış bir şekilde şaşkınca bir Aylin'e bir Gül'e baktı.
"Ne oluyordu Gül?"

Ayşegül Emir'in yanına gidip beline sarıldı.
"Aşkımızı yaşıyoruz birtanem."

Emir gevrek gevrek güldü.
"Kaç kişi aşk yaşıyoruz biz? Sen, ben, Aylin..."

Aylin olanlara hayretler içinde bakıyordu. İçinde bir şeyler kırılıp dökülüyordu ama aklı inanmayı reddediyordu. Duyuyordu, görüyordu ama birazdan bu kabustan uyanacağına inanıyordu. Ayşegül konuşmaya devam etti
"Aşkım az evvel ne yaptık biz?"
"Çok güzel yaptık, güzeldi di mi?"
"Evet aşkım güzeldi. Aylin dün gece görüştüğümüzü biliyor mu?"
"Şiiiii söyleme söyleme kimse bilmiyor."

Aylin karşısında nazlana nazlana yaptıkları konuşmanın her cümlesinde bir adım geriledi. Emir'in son kelimesiyle düşmemek için duvara tutundu. Kafasını hayır anlamında sallıyordu.
"Yalan, oyun oynuyorsun yine. Baksana normal değil, Emir gibi değil."
"Aşk sarhoşu diyebiliriz Aylincik. Kafamızı rahatlatmak için bir kaç yudum aldık."
"Hayır hayır hayır olamaz, bir şey vardır, Emir yapmaz!"
"Tatlım sana daha nasıl anlatayım kapıyı bana o açtı, içeriye beni o aldı. Sizin o odadaki yavan geçen sevişmelerinizi anlattı. Ki bence çok sıkıcısın. Hatta dur bir dakika yaa."

Odaya giren Ayşegül telefonunu alıp bir video açtı. Ve Aylin'in görebileceği uzaklıkta izletti. Emir'in yatağında ikisi öpüşüyordu. Aylin'in gözünden usulca bir damla yaş süzülürken beyni hala inkar etmeye devam ediyordu. Telefonu kapatan Ayşegül.
"Devamını da izletirdim ama malum bizim özelimiz. Bana kalsa sana hiç açıklama yapmam senelerce aldatsın seni. Ama kimsesizsin ya acıdım sana."

Ağzından çıkan her bir zehirle kalbine ok saplandı Aylin'in. Paramparça olan kalbiyle nefesi kesildi. Beklemekten sıkılıp ne olduğuna bakmak için yukarıya çıkan Ömer açık kapıdan içeriye girdi. Gördüğü atmosferi anlamakta zorlanmadı. Kapıya yaslanmış başını tutan Emir'e ve yanındaki çıplak kıza iğrenerek baktı. Karşı duvarda aklını onaymak üzere olan Aylin'i gördü.
"Aylin, Aylin hadi gidelim buradan. Hadi.."

Aylin hiç sesini çıkartmadan Ömer'e tutunup kapıdan çıktı. Bir kaç basamak indiler. Aylin Ömer'i durdurdu. Elinin tersiyle gözündeki yaşı sildi. Duruşunu dikleştirdi. Derin nefes aldı.

"Zeynep bilmeyecek, benim için o kadar mutlu ki, onu hamile haliyle üzemem. Lütfen Ömer bilmesin. Ben daha sonra anlaşamadık ayrıldık falan derim."
"Tamam tamam, sen iyi misin?"
"Bilmiyorum, varlığına inandırdığı kalbimle beraber O'nu yukarıda başka bir kadının yanında bıraktım."
"Tamam gidelim konuşuruz."

Arabaya bindiler.
"Ohh nihayet, bi kopamadın sevgilinden kızım."
"Yok, uyuyakalmış baya da derin uyumuş, uzun süre kapıyı çaldım açsın diye."
"İyi ama di mi?"
"Fazlasıyla..."

KIRIK DÜŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin