Bölüm 23 - Saklı Dünler

431 28 45
                                    

Fırat'ın adamları Ali'nin peşine düşmüştü.Ali henüz takip edildiğinin farkında değildi.Fırat Leyla'yı evine göndermişti.Ev mekanın hemen karşısında olduğundan Leyla camdan bir saniye olsun ayrılmıyordu.Evi pavyonun az ilerisindeydi zaten ve kapıyı çok net görebiliyordu.Çok değil bir kaç dakika sonra Fırat'ın adamı Şükrü'nün arabası yanaştı mekanın yanına.Adamlar kollarından tutarak Ali'yi arabadan indirdi.Fırat Ali'yi gördüğünde gözlerine inanamadı.Şok geçirdi,elini kolunu nereye koyacağını şaşırdı.

"Ali Cihanoğlu...Demek geldin."

"Sen beni nerden tanıyorsun?"

"Fevzi Cihanoğlu.."

"Kayınpederimi nerden tanıyorsun?"

"Orası da bende kalsın be Aliciğim.''

"Sen ne diyorsun ? Ne saçmalıyorsun?"

"Bak Ali.Açık açık söyleyeyim.Onun yüzünü görmeye gelme daha buraya.Sen ne kadar zenginsen benim de senin ayağını kaydıracak kadar sağlam arkam. Bu aşk yeniden canlanırsa elinde ne var ne yok kaybetmeyecek misin? Karına dön Ali."

Ali kendini tutamayıp Fırat'ın boynuna yapıştı.

''Kimsin lan sen! Ne hakla tehdit ediyorsun beni!''

Nefes nefese sinirle adamın boğazını sıkıyordu.Leyla uzaktan konuşulanları duymuyordu.İki tarafta hararetlenince aşağı indi.

O sırada Ali'nin ardından bir ses duyuldu.

"Bırak Fırat'ı."

Ali başını çevirdi,Leyla onlara bakıyordu.

"Bırak Fırat'ı ve defol git burdan."

Ardından Fırat'ın yanına gidip ona yaklaştı,elini tuttu.

"Kabul ediyorum.Evlenelim."

Leyla bunu söyleyip içeri girdi.Ali bunun üzerine hiçbir şey diyemedi,arkasını döndü.Yavaş adımlarla sokağın sonunu getirdi.Sonra başını kaldırıp gökyüzüne baktı.Kocaman bir yıldız bir başına duruyordu orda.

....

YIL 2000-YILDIZLI BİR GECE 

Leyla çimlere uzanmış,göğe bakıyordu.

"Yıldızlar ne güzel Ali.Sanki bize çok yakınlar,sanki elimi uzatsam birini alacakmışım gibi."

"Biri bizim olsun.Bak şu en büyük olan,o bizim olsun."

"Evlendiğimizde o yıldızda yaşayalım."

...

Evleniyor muydu? Hemde o adamla? Nasıl defol derdi kendisine ? O kadar mı sevgi kalmamıştı içinde? Gerçi kalsa da ne yazardı artık,bugün öğrendiği şeyle yıkılmıştı.

Bugün Leyla'nın hayatını nasıl mahvettiği gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmişti.Hemde daha gerçek bir bıçak yarası gibi acıtmıştı bu.O an bir kez daha bu öfkenin neden dinmediğini anladı.Kafası allak bullak olmuştu.Kayınpederi mi Leyla'yı bu bataklığa sürüklemişti ?

Saat sabah beşi gösteriyordu eve geldi.Zümrüt kanepede uyuyakalmıştı.Yukarı çıkıp yatağa girdi.

...

Sabah olmuş,güneş usulca pencereden içeri giriyordu.Ceren'in yatağı pencerenin tam karşısındaydı.Güneş ışığı adeta tenlerinde yankılanıyordu.

Atlas yavaşça gözlerini açtı.Uyurken saatlerce onu izleyebileceğini, yüzünün her bir köşesini ezberleyebileceğini,o sabah gözlerini onunla açtığında anladı.Ona baktığında içinde öyle saf bir duygu oluşuyordu ki,insanın içini iyileştiren güzel bir duygu.Yüzünün her bir köşesini ayrı sevebilirdi.Nefesinin sesiyle saatlerce uyuyabilirdi.Saçlarının kokusuyla bir ömür nefes almayı seçebilirdi.Aşk mıydı bu? Aşk değilse neydi? Bu kızda onu kendine çeken bir şeyler vardı.O öyle bir şey ki,insanın ruhuna en derinden kök salabilecek kadar güçlü ve kuvvetli...

BİR YANGININ KÜLÜ #Wattys2020Where stories live. Discover now