~Bölüm:22~

6.9K 548 128
                                    

Medya: Pamir Karabulut

Medya 2: Manga - Dursun zaman💫
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

🦋
••••

*Dursun zaman
                 Dursun diyorsun da
Oyun değil ki yaşamak
                Sen inanmasan da
Bir son var anla
               Herkese inat
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Lalin'den:
••••••••••••••

Yaralı bir insanın daha kabuk bağlamayan yarasının üzerine basılınca çektiği acının tarifi anlatılamaz asla. Acılar, yaralar, ve bunlara sebep olan insanlar. Ah şu adaletsiz dünyanın düzeninde zaten yaralı olan insanların aynı yerden tekrar tekrar yara alarak acı çekmesi yok muydu?

Şu an elimde tuttuğum siyah kağıda bakan Pamir gibi. Yaralı adamım...
Öfkeden atan şah damarını, seğiren gözünü gördüğümde korkmuyordum desem yalan olacak. Zira yakıp yıkmak, kırıp dökmek için an kolluyordu sanki.

"Bu senin çantana nasıl girmiş?" dişlerinin arasından tıslayan adam ısrarla bakışlarını kağıttan ayırmıyordu. Şu an o kadar öfkeliydi ki, gözü Fatih'i bile görmüyordu. Onun yanında ses tonuna, hareketlerine dikkat ederek, öfkesine yenik düşmeyen Pamir yoktu karşımda.

"Ofisten çıktığımda, bir adam çok hızlı bir şekilde çarpmıştı bana, çantamın içindekiler dökülünce de yardım etti, o sırada oldu ne olduysa"  dedim telaşla, allak bullak olmuş fikirlerimi zar zor bir araya toplaya bilmiştim.

"Allah kahretsin" yaralı bir kaplan edasıyla kükreyen adamla ben bile irkilmiştim. Bakışlarım Fatih'i bulduğunda Burçin'in arkasından ürkek bakışlar attığını görmemle kahrolmuştum. Pamir'le ilgilenmeyi sonraya bırakarak hala elimde duran o uğursuz kağıdı sehpaya koydum ve koşar adım Fatih'in yanına vararak ellerinden kavradım.

"Fatih'ciğim hadi biz odaya çıkalım canım, amcan şu an biraz sinirli " dedim Burçin'e de bizimle gelmesini işaret ederek. Başını olumlu anlamda sallayan çocukla hızla merdivenlere çıkarak Fatih'in odasına girdik.

Odaya girmemizle aşağıdan gelen kırılma, dökülme sesleriyle hepimiz irkilmiştik. Fatih'in durumu daha kötüydü tabii.

Boyumu korkudan tir tir titreyen çocuğun hizasına getirdim ve ellerimle yanaklarını kavradım
"Bebeğim, sen burada Burçin ablanla  biraz vakit geçir, ben bir amcana bakayım olur mu?" dediğimde dolu dolu olan gözlerinden tek damla yaş süzülmüştü.

"Tamam, ama sen de söz ver amcamı sakinleştireceksin" diyen çocuk beni mahvetmişti. Umarım Fatih, umarım amcan beni parçalamadan, ben onu sakinleştirmeyi başarırım.

"Merak etme miniğim," dedim alnına öpücük kondurarak. Daha sonra hızla doğruldum ve bakışlarımı Burçin'e çevirdim.

"Burçin sen Fatih'le ilgilen ve sakın dışarı çıkmayın. Zira olumsuzluklara şahit olmak psikolojisine iyi gelmeyecek" dediğimde transtan çıkmayı başaran Burçin başını olumlu anlamda sallamıştı.

"Merak etmeyin Lalin hanım" dediğinde son kez Fatih'e güven vermek ister gibi gülümseyerek odadan dışarı attım bedenimi. Çocuğa güven vermek istiyordum da kendime ne kadar güveniyordum orası muammaydı. Çünkü karşımda Pamir'di, öfkelendiğinde gözü hiçbir şey görmeyen adam.

Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)Where stories live. Discover now