~Bölüm:35~

5.4K 525 334
                                    

Medya: Fatma Turgut - Aşk tadında🌸
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

🦋
••••

*Birbirimizin hiçbir şeyi olmayacaktık ama birden her şeyi olduk...
                                                      (Goethe)
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Lalin'den:
••••••••••••••

Sabah gözlerimi midemde hissettiğim hareketlenmeyle açmıştım. Açlıktan kasılan midem yüzünden yüzümü buruşturmuştum istem dışı. Ama şaşırmıştım da, zira kahvaltıyı Pamir'in ısrarlarıyla zar zor yapan ben, şimdi acıkmıştım. Hatta midem açlıktan isyan bayrağı çekiyordu desem yeridir.

İlk önce başımı beni sanki kaçacakmışım gibi sarmalayan adama taraf çevirdiğimde gülümseme engel olamamıştım. Hala uyuduğuna göre ben çok erken uyanmış olmalıydım. Onu uyandırmamaya özen göstererek kolunu kaldırdım ve sakince kıskacından kurtuldum. Yine sessiz hareketlerle yatakta oturur pozisyona geçtim ve bakışlarımı komodinin üzerinde duran saate çevirdim. Saat'in daha yedi bile olmaması beni şaşırtmamıştı. Geç olsaydı genelde ya Pamir beni uyandırıyordu, ya çalar saat...

Yataktan kalktığım gibi hızla sabahlığımı üzerime geçirmiş, komodinin üzerinde duran telefonumu da almıştım. Son kez Pamir'e de kısa bir bakış attıktan sonra sessiz adımlarımla odadan dışarı çıkmış, merdivenleri inerek mutfağa doğru adımlamaya başlamıştım.

Mutfağa vardığımda açlığımın yarattığı hisle kahvaltı hazırlıklarına başlamıştım. İlk olarak çay suyu koymuş, o oluncaya kadarsa buzdolabından kahvaltılıkları çıkarmaya başlamıştım. Peynir, süt gibi ürünleri çıkardıkça midemin ağzıma geldiğini hissediyordum. Normalde de sevmezdim onları ama son birkaç gündür çok farklı olarak, yüzümü buruşturarak bakıyordum nimete resmen...

Sabah kahvaltılarımın olmazsa olmazı olan vişne reçelimi çıkarmayı tabii ki de unutmamıştım.
Çıkardıklarımı güzelce sofraya dizdikten sonra yıkadığım salatalıkları doğramaya başlamıştım.

Salatalıkları doğrama işine devam ederken, aniden belime sarılan kollarla hafif irkilsem de, tanıdık koku burnuma dolunca ve sıcak dudaklar sağ yanağıma bastırılınca gülümsemiştim.

"Güzel karım bensiz ne yapıyor bakayım" huysuz çıkan sesiyle konuşurken, burnunu yanağım boyu gezdiriyordu. Gülerek elimdeki bıçağı bıraktım ve kollarının arasından çıkmadan ona taraf döndüm.

"Kahvaltı hazırlıyordum kocacığım, acıkmışımda" tatlı tatlı dediğimde şaşkınlıktan kaşları havalanmıştı. Eh alışık olmayınca böyle oluyordu işte.

"Gün hangi taraftan çıktı acaba ki sen sabah acıkmışsın?" diyerek belimdeki kollarını daha da sıklaştırmış, beni bedenine iyice hapsettikten sonra, burnumun ucuna öpücük kondurmuştu. Bense dediklerine gülümsemekle yetinmiştim.

"Varlığın kollarımın arasında olmadan uyanmak hiç hoş değil" yüzünü buruşturarak dediklerinden sonra, başını hafif aşağı eğmiş, bu kez dudaklarını boynuma bastırmıştı. İçimi titreten türden olan öpücüğünden sonra başını kaldırarak gözlerime bakmaya başlamıştı.

"Günaydın kocacığım" gülerek en başında söylemem gereken şeyi, şimdi söylemiş ardından dudaklarımı dudaklarına bastırmıştım.

Güz Çiçeği (Tamamlandı🦋)Where stories live. Discover now