“Bizim eve mi gidelim?” Aydın’ın evi artık ikisinin evi olmuştu. Özgür kedinin tüylerini okşarken kafasını olumsuz anlamda salladı.

“Ne zamandır Müge'nin yanında durmuyorum birkaç gün kalayım.” Dediğinde Aydın kafasını salladı.

Özgür kediyi severken bir beş dakika sonra eve vardılar. Aydın el frenini çektiğinde ikisi beraber aşağıya indi. Kedi miyavladıkça Aydın, Özgür sanıp bilinçsizce ona dönüyordu. Bu durum birkaç kere tekrarlanınca kendi kendine gülmeye başladı.

Özgür hiç farkında olmadan eve doğru yürürken, Aydın tesbihini ters düz ederken onu takip etti. Kapının önüne gelince içeriden yoğun bir ses gelince ikisi kaşlarını çatıp birbirine baktı.

"Aydın sen kediyi tut, belki benim cinnet geçireceğim bir durum falan olur." dedi kediyi Aydın'a uzatırken. Aydın onun bu tatlı haline sırıtıp kediyi elinden aldı.

Özgür anahtarını çıkarıp sessiz bir şekilde kilidi çevirip ardından büyük bir gürültüyle kapıyı açtığında sanki fuhuş operasyonuna gidermiş gibi davranıyordu. İçeri girdiği anda salona doğru baktığında sesler de durulmuştu.

Aydın sırıtarak onun arkasından girip salonda şok ile bakan iki kadın, iki erkek ve Uygar'ı çay içerken görünce daha da sırıttı. Tam o sırada Müge ellerinde tabaklar ile mutfaktan çıkınca abilerini görüp yerinden sıçradı.

"Ay abi, ödümü kopardın. Geleceğini söylememiştin." dedi abisinin afallamış haline bakarak. Özgür kardeşine ve salona bir bakış atıp ardından hâla elinde tuttuğu kapı kolunu bırakıp üzerini düzeltti sanki az önce içeriye dalmamış gibi.

"Bugün eve geleyim dedim."

"Abi hoş geldin. Kusura bakma bende eve geldim ama kuzenlerim bizi tebrik etmek için gelip Müge'yi de görmek isteyince mecburen geldim.." Uygar ayağa kalkıp ellerini pantolonuna sürüp hızlı hızlı konuşurken Özgür onu çatık kaşları ile izledi. Daha sonra salonda kendisine bakan insanaları görünce ayıp olmasın diye gülümsemeye çalıştı.

"Sıkıntı yok." dediğinde Müge abisine bir bakış atıp salona ilerledi. Uygar'da teşekkür eder gibi kafasını sallayıp onun arkasından yürüyünce Özgür kapıyı kapattı.

"Ne güzel girdin öyle içeri, keşke bana da böyle girsen." dedi Aydın ayakkabısını çıkarıp alayla konuşurken. Kedi elinde kıpırdanmaya başlamıştı.

Özgür ona gıcık bir bakış atıp, ayakkabısını çıkarırken kediyi elinden aldı ve içeri doğru ilerledi. Tam o sırada Müge korku anında fark etmediği kediyi görünce ağzından sevgi dolu bir nida yükseldi.

"Ayy abi bu kedi ne!" dedi sevimli bir şekilde abisine doğru yürüyüp elinde ki kediyi yavaşça alarak.

"Yolda arabanın önüne atladı, başına bir şey gelmesin diye eve getirdim." dedi kardeşine bakıp. Ardından kendisine bakan topluluğa bakışlarını çevirip gülümsedi. "Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk." dediklerinde gülümseyerek koltuklara doğru ilerledi.

"Selamün aleyküm." dedi Aydın elinde ki tesbihi çevirirken büyük bir neşe ile. Millet gülümseyerek ona baktı.

"Aleyküm selam." uzatarak söylediğinde Aydın gülümseyerek. Ardından o da her zaman ki tekli koltuğa oturdu.

"Kız Müge, bize de bir çay getir hele. Demli olsun benim ki." dediğinde Müge kafasını salladı ama kediyi bırakmak da istemiyor gibiydi. Uygar sevdiğine kıyamadı.

"Ben getireyim abi." dedi ayağa kalkarak.

Aydın o sırada tabaklarda ki bir kurabiyeye uzanıp ağzına attı. Bu sırada da sohbet etmeye başlamıştı yeni gördüğü insanlarla. Tamer, Akif, Serap ve Ahsen kendilerini tanırken Özgür de muhabbete ortak olmuştu.

Aydın muhabbeti aşırı hoş bulurken çay gelince keyfine diyecek yoktu. Aydın ne söylese Serap kahkaha atınca, Özgür yavaş yavaş kendini muahbetten soyutlayıp çatık kaşları ile onları izlemeye başladı.

Müge abisinin yanına oturduğunda, onun da abisi gibi sinirle ikiliye baktığını gördü. Diğer herkes kendi kafasına göre sohbet ederken Aydın ve Serap artık sadece ikisi sohbet etmeye başlamıştı. Özgür kediyi eline alıp sevmeye başladı.

"Miyaaavvv.." kedi Özgür'ün eline geçtiğinde mavi gözlü kedi sanki büyük kedinin öfkesini hissetmiş gibi o tonda miyavladı.

Aydın anında bakışlarını çevirdiğinde ilk çatık kaşları ile bakan Özgür'e daha sonra da hâlâ miyavlayan küçük kediye baktı. Normalde bu görüntüyü tatlı bulurdu ama o kadar kötü bakıyordu ki, endişe ile geriye yaslandı. Serap hâlâ konuşuyordu. O sırada Özgür kediyi Müge'ye geri uzatıp ayağa kalktı.

"Ben bugün çok fazla yoruldum da, siz muhabbette devam edin. Ben yukarı çıkıyorum, kusura bakmayın." dedi hafifçe gülümseyerek.

"Estağfurullah, iyi geceler." Tamer olgun kişiliği ile mırıldanınca kafasını gülümseyerek salladı ve ardından önüne döndü. Aydın ile bakışları birleşince ona sinirle baktı.

Yanından gidip merdivenleri tırmanınca Aydın dizlerini titretti. Müge'ye döndüğünde o bile kızgın bakıyordu. Göz kırpınca, Müge kafasını yukarı doğru kaldırdı hızla. Yukarı git demek istiyordu, Aydın anlayınca kafasını salladı ve bir anda ayağa kalktı.

"Ben Özgür'e bir şey sormayı unutmuşum, uyumadan bir sorup geleyim." Serap sohbetin bir anda kesilmesi ile şok olsa da diğerleri ile birlikte kafasını salladı.

Aydın tesbihini sallayıp arkasını döndü ve merdivenlere doğru ilerledi. Merdivenleri çıkıp Özgür'ün odasına varınca kapıyı direkt açtı. Özgür eşofmanını giyinirken üzeri çıplaktı. Eşofmanını çekip kendisine bir bakış attı, ardından elini tişörtüne atıp beyaz geniş tişörtü de üstüne geçirdi.

"Ne oldu bitti mi muhabbetin?" diye sordu yatağa ilerlerken.

"Mavişim özür dilerim, gazeteciymiş de sorduğum kişileri tanıyınca öyle muhabbet açıldı valla kötü amaçla konuşmadım." dedi Özgür yatağa girip pikeyi üzerine çekerken. O da yanına doğru adımladı.

"İyi, git konuş." dedi Özgür yorgun bir şekilde.

Aydın ona bir bakış atıp ardından arkasını döndü ve kapıya yürüdü.. Özgür gözlerini sonuna kadar açıp, tam bağırmaya hazırlanıyordu ki onun kapıyı kilitlediğini görünce ağzını geri kapattı.

Aydın geri önüne döndüğünde, yatağa doğru ilerleyip içine girdi ve kedisini kendine çekip alnından, pembe dudaklarından öptü.

"Senin yanında susmayı, başkalarının yanında avaz avaz bağırmaya değişmem." dediğinde Özgür kaşları çatık olsa da hoşuna gittiği için bir kolunu üzerine atıp sarıldı.

"Hadi sen gözlerini kapat, biraz yanında durayım sonra aşağı iner hiç yüzlerine bakmadan eve giderim." dediğine Özgür usulca kafasını salladı.

"Aferin." dedi biraz rahat pozisyona gelip. Aydın gülümsedi ve yeniden alnından öptü.

Özgür gözlerini kapatınca o saçlarını okşamaya başladı. Zaten aşırı yorgun olan mavi gözlü adam, sevdiğinin yumuşak dokunuşları ile yavaşça huzurlu bir uykuya daldı.

KAVGALIM Where stories live. Discover now