20.Bölüm 💙

5K 289 17
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Merve'nin veda mektubundan sonra herkes sessizliğe bürünmüştü. En çok da Melih. Hâlâ kendisini suçluyordu. Balkondan odasına girdiğinde Rüzgâr ve Meftun'un odadan çıktıklarını farketti. İç çekerek yatağının ayak ucuna doğru yürüdü ve oturdu. Kendini çok bitkin hissediyordu. Ayakta duracak hali yoktu. Sanki vücudundaki bütün enerji çekilmiş gibiydi. Gözleri doldu ama ağlamamak için başını yukarı kaldırıp tavana baktı gözyaşlarını geri göndermek için. Derin derin nefes aldı birkaç kez. O sırada kapısına vuruldu hafifçe. Kimseyle görüşmek istemiyordu bu yüzden cevap vermedi kapıdaki sese karşılık. Yalnız kapının dışından duyduğu sesle, kalbi alaşağı oldu.

"Melih, izin ver geleyim içeri, yanında olayım." diyordu Poyraz. Sesi çok yorgun geliyordu. Melih artık gözyaşlarını bırakmıştı. Aslında onun kontorlü dışında akıyordu yaşlar gözünden. Melih bir şey demedi hâlâ kapının ardında bekleyen Poyraz'a. Kapı yavaşça açıldı. Önce Poyraz odanın içine girdi yorgun bedeniyle. Melih'in yüzüne bakınca güzel yüzünü istila eden yaşları gördü. Hemen hızlıca yanına adımlayıp, önüne, yere oturup ellerini tuttu sevdiğinin. Ne diyecekti bilmiyordu ama destek olacaktı sevdiğine. Ondan ince Melih davrandı konuşmak için.

"Merve gitti Poyraz. Bizi öğrenmiş, bu yüzden gitti biliyorum." dedi titreyen sesiyle. "Baksana..." dedi yatağın üstüne bıraktığı mektubu eline alıp Poyraz'a uzattı. "Bu mektubu bize bırakmış." dedi Poyraz mektubu alıp okumaya başladı. Merve'nin neden gittiğini daha iyi anlıyordu artık. Bunu Melih'e de anlatmalıydı. Yoksa genç çocuk kendini suçlamaya devam edecekti.

"Melih, Merve bizim yüzümüzden gitmedi. En doğrusunun bu olacağına inandı. Burada kalsaydı mutsuz olacaktı. Kendisi de yazmış zaten." dedi. Ellerini, ellerinin arasına alıp öpücüklere boğdu sevdiğinin. "Melih, o kadar zaman sonra birbirimizi yeniden bulduk. Ne olur uzaklaşma benden." dedi. Poyraz, Melih'i ikna etmeye çalışıyordu. Melih sadece dinliyordu. Belki de bir kez olsun bencil olmalıydı. Poyraz'ın gözlerine baktı. Eli, Poyraz'ın yüzüne doğru gitti. Sağ eli Poyraz'ın yanağını okşamaya başladı. Kırılacak bir şeymiş gibi çok narin davranıyordu. İncitmemeye çalışır gibiydi Melih. Dudaklarıyla sildi Poyraz'ın gözyaşlarını. Bu hareketi Poyraz'ın yüreğindeki umut tohumlarını filizlendirdi. Poyraz'ın gözlerinin içine bakarak konuştu titreyen sesiyle.

"Seni seviyorum." dedi ve Poyraz'ın bir şey demesine fırsat vermeden, Poyraz'ı gördüğünden beri yapmak istediğini yaptı ve dudaklarını Poyraz'ın dudaklarına bastırdı.

Kısa ama olması gereken bir geçiş bölümü oldu.

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum ❤

'SEV YETER' ve 'AŞKADAŞIM' adlı kitaplarıma desteklerinizi bekliyorum 🙏🏻

KÜÇÜK SEVGİLİM (BxB)Where stories live. Discover now