Güneş Ejderhası

Start from the beginning
                                    

"Bana inandığın için" dedi. Takeo ayakta duramıyordu eğer Muziki onu tutmasaydı yere düşüp bayılacaktı. 

Genç kız endişeyle, "Takeo bana tutunmalısın" dedi.

Takeo onun bu sevecenliğini görünce mutlu oldu, elini omzuna koyarak destek aldı. Yavaşça eve doğru yürüdüler.

Eve girdiklerinde içerisi buz gibiydi. Muziki Takeo'yu hemen kanepeye yatırdı üstüne ceketini çıkarıp örttü. Takeo buna itiraz etse de kabul etmedi. Ok omzunda durduğu sürece kanaması devam edecekti. Kapıya doğru kızın hızlandığını gören Takeo "Nereye gidiyorsun" dedi.

"Sana doktor bulacağım"

"Nereden bulacaksın...? ayrıca bana dünyadaki doktor hiçbir şey yapamaz... bunu bilmen lazım" diyerek gülümsedi.

Muziki aşırı somurtarak "ben bu dünyada doğup büyüdüm ayakashilerin yapısını bilemem değil mi? o zaman kan kaybından ölmeni beklemekten başka bir çarem kalmıyor Uchiba" diyerek dış kapıyı sertçe kapattı.

Takeo onun bu kaprisli halini seviyordu. 

Tebessüm ederek, "bu dünya da doğduğuna emin misin?" eliyle işaret ederek "gel yanıma".

Muziki olmaz anlamında kafasını salladı, içinden bu ne şimdi neden bu kadar tatlı gülümsüyor ayrıca ben bu dünyada doğmadım da ne demek...

"Gelmezsen ben gelirim, ayağa kalktığımda başım döner de bayılırsam suçlusu sensin Kızıl" dedi.

Muziki homurdanarak yanına gitti. Takeo onun elini tuttu oka doğru götürdü. "Hızlıca çekmen gerekiyor "dedi.

"Bu senin canını yakar, nasıl yapacağımı bilmiyorum" dedi.

Takeo elini sıkıca tuttu "eğer yapmazsan ucundaki zehir yetenekli bir Kami tarafından yapıldığı için ölümüme sebep olabilir. Bunu cidden istemiyorsan yapmak zorunda değilsin" dedi.

"Zehirli olduğunu nereden anladın"

"Zehirli olmasaydı düşüp bayılmaz ve insan formuna dönmezdim" dedi.

Muziki'nin o an kalbi sızlamıştı, o an araya girmeseydi yaralanmayacaktı. Ne kadar aptalım diye düşünüyordu. Onun ölmesini istemiyordu. Farkında olmadan beş günde bu kendini beğenmiş adamın varlığına alışmıştı. Muziki'nin aklına kabul etmek istemediği tek düşünce gelse de bunu kabullenmek istemiyordu, bu adama âşık olamazdı. 

Düşüncelerinden sıyrılıp, kafasını genç adama doğru çevirdiğinde, Takeo'nun gözlerinin rengi değişmeye başladığını fark etti, gri renge bürünüyordu. Genç kız korktu.

Takeo'nun yüzü bem beyaz kesilmişti. Canın acıdığı barizdi,  yine de ona tebessüm etti. Muziki'nin gözyaşı yanağından akmaya başladı. Genç adam, kıza şefkatle bakarak "korkma..." dedikten sonra bayıldı.

Muziki onu sarsmaya başladı "Takeo ölemezsin... bana verdiğin sözü tutmadın henüz" diyerek bir yandan ağlıyor bir yandan da onu deli gibi sarsıyordu.

Takeo tek gözünü açarak, fısıltı halinde "dur, bayılan adama böyle davranılır mı?"

Muziki'nin yüzü gülmeye başladı. "Bana yardım et beraber çekelim, ok derinde gibi duruyor" dedi.

Takeo, sadece gözleriyle onayladı. Vücudu direnemiyordu artık iyice halsiz düşmüştü. Muziki okun tepesini elleriyle kavradı. Takeo da oku alttan tuttu.

Muziki, "üç deyince çekeceğiz" dedi. 

Takeo "tamam" dedikten sonra Muziki saymaya başladı.

ArisWhere stories live. Discover now