17

3.4K 288 61
                                    

Güneş yükselip geceyi sildi. Tepeye yukarı çıkıp kendini tamamen gösteren kadar evden ses duyulmadı. Saat dokuza gelmek üzereyken aralandı mavi gözler. Bu sabah kan çanağı değildi. Kendisi için rekor sayılacak kadar çok beş saat kadar uyumuştu.

Yatakta dönüp uyuyan sarışına baktı. Her ne kadar uzanıp öpmek istese de uyandırmak da istemiyordu onu. Kendi üzerine düşmüş ele baktı. Gerçek gibi gelmedi gördükleri. Deniz sadece yakışıklı biri değildi onun için uzun süre sonra ilk defa güvendiğini hissediyordu birine.

Kalkıp gerindi ve sessizce kalktı yataktan. Madem onu uyandıramıyordu onun için başka şeyler yapardı. Mutfağa doğru ilerledi.

Deniz yanağında hissettiği baskı ile uyandı. Baskı oradan anlına, göz kapaklarına burnuna ve en son dudaklarına geldi. Deniz gülümseyerek araladı gözlerini. Sinan gülümseyen mavi gözleri ile bakıyordu ona. Ailesinden önce uyanan çocuğun hınzırlığı ve heyecanı vardı üzerinde.

"Günaydın uyuyan güzel." Deniz doğrularak Sinan ile aynı seviyeye geldi. Kollarını beline sararak yatağa çekti Sinan'ı.

"Uyanmayalım yakışıklı." Sarılarak başını boynuna gömdü. Sinan belindeki kolları açarak Deniz'i ellinden tutarak sürüklemeye başladı.

"Hadi kalk menemen yaptım sana." Deniz yemeği duyduğu anda ses duyan kurtlar gibi dikti kulaklarını Sinan'ın çekmesini beklemeden kalktı ayağa. O tuvalete yönelirken Sinan hazırladığı sofraya yöneldi.

Deniz geldiğinde çoktan çayı koyup kendisi oturmuştu bile.

"Şuna bak be! Yalnız Sinan efendi ben buna alışırım sonra hep yapmak zorunda kalırsın." Büyük bir şey yapmamıştı ama yine de verilebilecek her hediyeden değerliydi o an Deniz için. Ne yapabilecekse çekinmeden yapıyordu Sinan.

Kurt gibi aç olduğu için yumuldu yemeğe. Sinan sevgi dolu bir anne gibi yerken aynı zamanda Deniz'i izliyordu fakat konuştuğunda cümlesinde anne sıcaklığı yoktu.

"Yavaş ye lan boğulacaksın." Deniz kolunu uzatarak kendi elindeki ekmeği Sinan'ın ağzına sokuşturarak söyleyeceği cümleyi yarım bıraktırdı.

"Beni izleyeceğine ye." Gözleri Sinan'ın bedeninde dolandı. "İnceciksin." Sinan Deniz'den bir karış daha uzundu fakat ona göre ince kalıyordu.

Sinan kafasını eğerek kendisine baktı. Kollarını kaldırıp kaslarını gösterdi.

"Höt desem bayılacaksın ettiği lafa bak."

"Allah Allah ben mi bayılacağım?" Çayını kafasına dikip yeni bir bardak koymak için ayağa kalktı. O sırada tişörtünü yukarı doğru sıyırdı. Sivas'tayken boş zamanlarında sürekli giderdi spora. İşe başladığından beri aksatıyordu fakat kasları hala belirgindi.

Sinan'ın hayran bakışlarını görünce gülümseyerek kapattı üstünü.

"Böyle bayıltırlar adamı." Keyif çayını alıp az önce oturduğu yerine tekrardan kuruldu. Sahte siniri ile gözlerini ondan kaçıran Sinan'a dikti.

"Bir hamlem daha var ama kalbin kaldırır mı bilemedim." Sinan hala bakmıyordu ama merakla kıvranıyordu.

Deniz sessizce izledi mavi gözlü sevgilisini. Çayı bitip Sinan inadından vazgeçtiğinde yine kalktı ayağa. Önünde durduğunda Sinan onu yanlış anlayarak şaşkınlık ile baktı yüzüne.

"Dur lan öyle bir şey değil!" Tutup kaldıracaktı Sinan'ı ama gördüğü şaşkın yüze güldü önce. "Aklın fikrin nerede amına koyayım."

"Ne bileyim be? Dikildin önümde."

"Kalk düş önüme Sinan ya." Sinan ayağa kalkıp yukarıdan baktı Deniz'e. Küstah tavrına karşılık Deniz içten içe gülüyordu. Göreceği şey ile böyle bakamayacağını biliyordu.

Oturma odasına girdiklerinde Sinan'ın önüne geçerek üzeri kapalı olan tuvali döndürdü.

"En çok böyle baktığın zamanları seviyorum. İnatçı, sinir bozucu, gıcık değil, onları da ayrı seviyorum ama bu favorim." Sinan şimdiki şaşkın bakışlarını kastettiğini sandı önce. Sonra tuvalin üzerindeki örtü açıldı.

Otuz iki diş gülüşünü gördü karşısında. Gözleri kısılmış saçları dağılmıştı.

"Beni çiz dediğinde böyle çocuksuydun. O anı unutmak istemedim. Elimde olsa dondurup sürekli sürekli izlerdim o bakışını elimden geldiği kadar dondurdum." Sinan bir defa baktı resme sonra bakışları kahve gözlerden ayrılamadı. Deniz haklıydı cidden kalbine inmişti. Aralarındaki mesafeyi kapatarak Deniz'in dudaklarına yapıştı.

Birazcık kısa ama yine de atmış olmak istedim diğer bölümle atsam çok uzun oluyordu. 


İnsomniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin