✩4

11.9K 584 133
                                    

Hazırlıkların ilk haftasını geride bırakmıştık.

Şu 1 haftada bile hepimiz oldukça yorulmuştuk ama ortaya çıkan her sonuç oldukça iyiydi.

Üzerimi giyinip makyajımı yaptıktan sonra takılarımı takıp evden çıktım ve şirkete geçtim. (Medya)

"Günaydın." diyen sesi duyduğumda soluma doğru baktım.

"Günaydın Teoman Bey."

Asansörün kapıları açılınca Teoman Bey'le birlikte boş asansöre bindik. Teoman Bey ineceğimiz katın düğmesine bastığında yukarı çıkmaya başladık.

Henüz birkaç kat çıkmıştık ki asansör birden sarsılınca yerimde sendeledim. Topuklu ayakkabılarım bu sarsıntıya karşı gelemediği için ayağım yan dönerken ellerim ilk bulduğu yeri tutmuştu.

Asansör durduğunda ışıklar da kısılmıştı ama tamamen sönmemişti.

"İpek Hanım, iyi misiniz?" diyen Teoman Bey'le birlikte onun kollarına tutunduğumu anlayıp doğruldum.

Kaç kez daha yaşayacaktım bu anı?!

"İyiyim. Ayakkabım döndü bir anda. Affedersiniz." dedim Teoman Bey'in kollarını bırakırken.

"Önemli değil. Jeneratör birazdan devreye girer."

İkimiz de sessizce asansörün çalışmasını beklemeye başladık.

Bekleyişimiz 10 dakikayı geçerken Teoman Bey saatine bir bakış attı.

"Sanırım bir sorun var." deyip asansörde bir düğmeye bastı.

"Teoman Bey!" diye seslenen bir adamın sesini duyduğumuzda Teoman Bey kapıya biraz yaklaştı. "Beklenmedik bir arıza çıktı. Arkadaşlar halletmeye çalışıyor ama biraz uzun sürermiş."

"Bekliyoruz." dedi Teoman Bey yüksek sesle. "Klastrofobiniz falan yok, değil mi?" diye sordu bana bakıp.

"Hayır, yok." dedim arkamdaki aynaya yaslanırken. "Sizin var mı?" dedim tereddütle.

"Şükür ki yok."

Çantamda bir titreşim olduğunda içinden telefonumu aldım. Şaşırtıcı bir şekilde telefonum çekiyordu ve Aylin arıyordu.

"Efendim." dedim telefonu açtığımda.

"Neredesin?"

"Asansörde."

"Geliyorsun yani?"

"Gelmeye çalışıyorum, diyelim."

"Nasıl yani?"

"Asansör bozuldu."

"Ne? Gerçekten mi?"

"Evet."

"Kim var yanında?" diye sorduğunda Teoman Bey'e bir bakış attım.

"Teoman Bey var."

"Ben de kahve almıştım, yanına geliyordum tam da. Özgür Bey'le senin odanın kapısında karşılaştık, o da sana kahve almış." derken sonlara doğru sesi ima doluydu.

"Neden?"

"Orasını bilemiyorum artık."

"Aylin." dedim uyarır bir sesle.

"Tamam ya, bir şey demedim. Asansörden çıktığında konuşuruz."

"Tamam, görüşürüz."

"Görüşürüz."

MİHMANWhere stories live. Discover now