✩31

6.9K 474 42
                                    

Salonda bir o tarafa bir bu tarafa dönerken içim içimi yiyordu.

Teoman Cemre'nin yanına gitmiş olamazdı. Gitmezdi.

Cemre'nin Teoman'ı aramasının hiçbir iyi tarafı yoktu. Mantıklı bir açıklaması olmadığına emindim.

Teoman -umuyorum ki- onun yanına gitmezdi!

"İpek?"

Kapı tarafından gelen sesle birlikte o tarafa döndüm.

"Çağdaş?"

"Bir şey mi oldu?" derken içeri gelip koltuğa oturdu.

"Yok, bir şey olmadı." desem de olduğu gayet belliydi.

"Emin misin?" dediğinde sessiz kaldım.

"Bir erkek arkadaşım var."

"Ve?"

"Ve şu an hiç haz etmediğim birinin yanında olabilir. Hazzetmediğim kişi bir kadın."

"Erkek arkadaşını ara?"

Bu mantıklı fikrin benim aklıma gelmemiş olması...

"Çok mantıklı." deyip telefonumu elime aldım ve Teoman'ı aradım.

Birkaç kez çaldıktan sonra telesekretere düşen aramayı kapatırken çıldırmak üzereydim.

"Açmıyor." dedim ve derin bir nefes aldım. "Ben gidiyorum."

"Nereye?"

"Evine."

Üzerimdeki kot pantolon, siyah crop ve ince hırkayı değiştirme gereği duymadan spor ayakkabılarımı giydim ve arabamın anahtarını alıp evden çıktım.

Teoman'ın Cemre'yle buluşma ihtimaline başta inanamıyordum ama yavaş yavaş şüphem artmaya başlamıştı.

Teoman'ın evine vardığımda arabadan inip kapıya gittim.

Zile bastığımda benim için çok heyecanlı bir bekleyiş başlamıştı.

Kapı açılıp, karşıma Teoman gelince o kadar rahatlamıştım ki...

Ona tabii ki güveniyordum ama o kadınla görüşecek olması... beni huzursuz ediyordu. Sonuçta Cemre'nin Teoman'a karşı bir ilgisi vardı.

"İpek?" dedi Teoman. Beni kapıda gördüğüne şaşırmıştı doğal olarak.

"Teoman." dedim. "Seni aradım ama açmadın."

"Duştaydım, çıktıktan sonra telefona hiç bakmadım. Gelsene."

"Yok, sen yatarsın şimdi. Ben içeri gelmeyeyim."

Teoman'ın yüzüme bakış tipi saçmaladığımın kanıtıydı.

"Saat daha erken, yatmayacağım. Gel hadi." deyip elini bana uzatınca elini tuttum ve içeri girdim. "Telefonu açmadığım için merak edip mi geldin yani?"

"Eğer telefonu açsaydın zaten yanına gelmeyi teklif edecektim ama açmadın." dediğim sırada mutfağa girmiştik. "Yorgunsan eve dönebilirim, gerçekten."

"Değilim. Olsam da seninle vakit geçirmeyi tercih ederim zaten."

Ben gülümseyerek tezgaha yaslanırken Teoman bize kahve hazırladı.

Teoman Cemre'yle buluşmamış olsa da onun aradığını henüz bana söylememişti.

"Sen kafeden sonra hemen eve geldin sanırım." dedim, öylesine bir sohbete giriyormuş gibi.

MİHMANWhere stories live. Discover now