✩49

4.8K 463 20
                                    

"Ada, sakin ol. Hastaneye gidiyoruz hemen. Sakin ol."

Asansörün kapıları açıldığı an içeri girdik. Giriş katta inersek herkes göreceği için -1'e indik.

Oradan da çıkıp otoparka geçtiğimizde Ada'nın çantasından arabanın anahtarını çıkardım.

Onu koltuğa oturtup hemen arabaya bindim. (Medya)

Ada yanımda ağlarken ve ben son derece telaşlıyken nasıl arabayı kullandım, nasıl hastaneye kadar geldik... hiç hatırlamıyordum.

Acile girdiğimizde hemen Ada'yı sedyeye aldılar.

———

Ada'yı götürdükleri odanın kapısı açıldığında ayağa kalktım.

"Ada Öner'i getiren siz misiniz?"

"Evet."

"Henüz durumları hakkında bir şey diyemiyoruz, gereken tetkikler yapılıyor. Kendisi sizden eşini aramanızı rica etti."

Yaman'ı aramak zorunda kaldığıma inanamıyordum. Ve be zorunda bırakanın Ada olmasına da inanamıyordum.

"Peki, teşekkürler."

Hemşire gittiğinde Ada'nın çantasından telefonunu çıkardım. Şirketten apar topar çıktığımız için yanımda bana ait hiçbir şey yoktu.

Yaman'ı arayıp derin bir nefes aldım ve telefonu kulağıma koydum.

"Efendim."

"Yaman, benim... İpek."

"İpek?" dedi Yaman şaşkınlıkla.

"Ada'yla hastanedeyiz. Buraya gelmen gerek."

"Ne hastanesi? Neden?"

"Ada rahatsızlandı. ... Hastanesi'ndeyiz."

"Tamam, hemen geliyorum."

Telefon kapandığında az önce kalktığım yere geri oturdum.

Cidden bunu benim mi yaşamam gerekiyordu? O tuvalete benim yerime bir başkası girmeliydi.

Çok sürmeden koridora hızlı bir giriş yapan Yaman beni görünce yanıma geldi. Ama Yaman'ın gelişinden çok, Teoman'ın da yanında oluşuna şaşırmıştım.

"İpek? Ne oldu? Neden buradasınız?" dedi Yaman hızlıca.

"İyi misin sen?" diye sordu Teoman elimi tutup.

"Ben iyiyim." dedikten sonra Yaman'a döndüm. "Tuvalette Ada'yla karşılaştım. Sancısı vardı, bir de kanaması başladı. O yüzden hastaneye geldik."

"Neden bize haber vermediniz? Ambulansla mı geldiniz?" dedi Yaman.

"Hayır. Ada haber vermemi istemedi, onun arabasıyla geldik."

"Nerede şimdi?"

"İçeride, kontroller yapılıyor."

Yaman bir şey demeden içeri girdiğinde ben de onlar gelince kalktığım yere geri oturdum.

"Senin nereden haberin oldu?" diye sordum.

"Yaman'ı aradığında benim odamda görüşme yapıyorduk. O 'İpek' deyince..." deyip büyük bir nefes bıraktı. "Sana bir şey oldu sandım."

Hafifçe gülümseyerek elinden tuttum ve yanıma oturttum.

"İyiyim." dediğimde kolunu bana sardı. "Sadece, tuhaf bir durumdu. Ada'ya yardımcı olmam gerekiyordu, o an aramızdaki bütün gerginlik bir hiçti."

MİHMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin