EVLİLİK MESELESİ 4

1.4K 82 31
                                    

EVLİLİK MESELESİ 4

İyi Okumalar..

Azer'den

Gözümü açtığımda bana tamamen sığınmış, yüzünü yastığıma ve omzuma saklamış bir karagüle açmıştım. Elleriyle kolumu kavramış üşüdüğü için çarşafı omzuna kadar çekmiş bir halde.

İster istemez güldüğümde başını omzuma yatırıp kitapların olduğu yere baktım. Aklımda yankılanan sözle derin bir iç çektim.

"bir gün sevilmediğin bir yürekte kim vurduya gideceksin.."

Kitapları merak edip karıştırdığında en ufak sese telaşla kaçtığı o kadar belli olmuştu ki ; o isteme cesaretine ulaşamadan ben odasına bırakmıştım en sevdiğim kitabımı.

Karaca huzursuzlanıp arkasını dönerken bende geriye doğru çekildim. Bana sarılmasını beklerken geri çekilip kendiyle kavga eder gibiydi. Ellerini başının altına atarken tamamen üstünü açmış uyumaya devam etmişti. Kaşlar hâlâ caz yaparmış gibiyken bende biraz uzaklaşıp kolumu başımın altına alarak onun gibi durup izlemeye başladım.

Başını sürekli ellerinin üstüne bastırmaya çalışırken en sonunda savaşı bırakıp açmıştı gözlerini. Sakince kendine gelmeye çalışırken bende onu izliyordum. Gözlerimiz buluşnca kabustan uyanmış ama beni görünce huzura kavuşmuş bir bakışla bana bakıyordu.

Hiç konuşmadan birbirimizi izliyorduk. Şu an sonsuza kadar sürse asla bıkmazdım, usanmazdım. Yorulmadan sevdiğimin gözlerinin içine bakarak bir ömür geçirirdim.

"Günaydın." Derken sesi ben uyumak istiyorum der gibiydi Karaca'nın.

"Günaydın.." derken neşeliydim. "Az önce kiminle cazlaşıyorsaydın hiç duramadın yerinde bir türlü.."

"Ne?" dediğinde kaşlarını çattı. "Konuştum mu ben?!" Aniden oturmak için fırlarken kalkamadan kolundan çekip göğsüme yatırdım. Alnından öptüğümde, saçlarını okşamaya devam ettim.

"Yokta uyurken bile kavga etmen enteresan." Dediğimde koluma geçirdi eliyle.

"Sen eminim baltayla adam kovalıyorsundur." Dediğinde nereden bildiğini merak ettim.

"Sen baltamı nereden biliyorsun kızım?!"

"Yılmazla depodaki eksik teslimatlarla ilgili anılarınızı konuşurken siz kahve getirmeye geldiğimde dinledim kapıdan."

"Bak sen.. Eee.."

"Ne eee?"

"Daha ne dinledin diyorum?" Yüzüne sorgular gibi bakınca başını çevirdi. Kesin birşey yaptı.

"Hiç." Derken gözü odamda dönüyordu. Gözleri bir noktaya takılınca baktım bende.

"Kalbinin yerini hatırlattım ya sana. Benden önce kimdi unutturan sana?"

Bu soruyla huzursuz olsamda çaktırmamak için konuşmadım. Biraz bekleyerek "Hiç kimse." Dedim.

"O zaman kesin var. Kestirip attığına göre." Dediğinde bende onun oyununa uydum.

Beline sarılı kolumu gevşettim. Elimi sakince kolundan başlayarak aşağıya doğru Karaca'yı huylandıracak şekilde gezdirmeye başladım. Eline gelip parmaklarından aniden çektiğimde tam istediğim gibi kolunu çekti.

Hiç beklemeden gece fark ettiğim kurşun izine elimi koyduğumda kaskatı kesildi. Benden biraz uzaklaşarak doğrulunca karnına sarılıp başını kurşun yarasına yaslayarak baktım ona.

Namütenahi - azkar -Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang