Namütenahi - azkar -

YENİ HAYATIN SAYFALARI FİNAL

İYİ OKUMALAR

NOT BÖLÜMDE İKİ FARKLI SON BULUNMAKTADIR.. BİLGİNİZE..

YENİ HAYATIN SAYFALARI FİNAL AZKAR & EMKAR

...

Azer ve Karaca odanın içine daldı korkuyla arkasında evdeki herkes. "Ne oldu?" Karaca ikisinin yanına geldiğinde yerde gördüğü tarakla ne yapacağını şaşırdı. "Sena.. Kutay.." Kimin önüne geçeceğini nasıl olduğunu bilmediği için şaşırdı Karaca. Sena, Kutay'a doğru koşunca önüne geçip engel oldu. "Annecim yapma! Kutay oğlum çık odadan.." Kutay gidecekken Sena kolundan tutup yatağa itti. "Sena! Dur ne olur dur.."

"Al burda!" Sena poşeti cebinden çıkardı. Azer'in önüne gidip yüzüne fırlattı. "Bak! Bak ne olduğuna! Sen anlarsın işin ya bu senin. Sen söyle oğlunun üzerinden çıktı! Öfkesinin, size çıkışlarının sebebini gör işte! Bak neden düşman oldu anneme, babama! Kimin çevresi yüzünden acaba?!" Savaş, Sena'yı amcasından uzaklaştırıp kollarından tutup, zapt etmeye çalıştı. "Senin annen başında! Ben annemi kaybettim! Ayaklarına kapanıp senin için katlandıklarını görüp teşekkür edeceğine kin kusuyorsun! Benim ondan kalan tek hatıramı paramparça ettin! Ben sana kardeşim dedim, babam öz oğlu gördü bu mu hak ettiğimiz?! Babanın gerçek yüzü, annenin neden kaçıp onunla evlenip terk ettiğini bir kez düşündün mü?!"

"Esas sen kendini yalana inandırdın! Annem senin annen değil bende kardeşin değilim! Ayrıca sözde baban güya bana saygı duymuş.. Gitmişler bu ikisi, sende bırak beni! Buluşmuş çarşının içinde sonra evlenme tarihi almış! Babamı aldatmış annem ne saygısı?!" Karaca ve Azer birbirine baktı Kutay'ın sözleriyle. Herkesin kendisine yanlış anladığını söyler gibi bakınca güldü Kutay. "Kandırıldık diyorum.."

Azer yerdeki poşeti alıp yanına yaklaştı Kutay'ın karşısında durup sinirlerine hakim olmaya çalışarak konuşmaya çalıştı. "Annen öyle biri değil, ne gördüysen kalabalıktan yanlış anlamışsın sen."

"Kalabalıkta ben yoktum ki başkaları şahit."

"Bendim o!" Azer bağırınca Kutay'ın bilmiş gülüşü soldu. "Bizdik başkası için değil senin için oradaydık. İmza işi de sırf sen mutlu ol diye gizli bir düşüncemizdi. Ne Emrah'ın haberi vardı ne de buradaydı bir aydır. Senide sırf doğum günün diye aradı bugün emin ol."

"Ben artık size inanmıyorum."

"İnansanda inanmasanda artık annen özgür bir kadın zaten. Biz iki ay önce boşandık, isteyen tarafta bendim. İstersen git avukata sor. Annen gidecek olsa seni alıp iki ay önce giderdi Sena ile ama sırf sen burada mutlusun diye kalmaya devam ediyor!"

"Sena ile odada konuşurken benden bahsetmiyorlardı, sevinç içinde konuşuyor, kutlama yapacak gibi halleri vardı yetmezmiş gibi benden saklayacaklarmış öyle istedi annem. Hiç geçmiyor annemi savunmanda. Ayrıca bunlara eskiden sinir olur gider saatler sonra döner yaşanmamış sayardın sana ne oldu baba?"

"Esas sana ne oldu?!" Azer oğlunun kolunu tutup elindeki poşeti yüzüne tuttu hırsla. "Hepimiz sizi bu illete bulaşmayın diye işlerimize bile bulaştırmadık! Aniden Savaş ile borcunuz çıktı, cebinden bunlar çıktı! Sen ne yaptığının farkıda mısın kendine? Ne kullandığının."

"Azer bağırma!" Karaca aralarında girdi korkuyla.

"Yemişin bir halt susup oturacağına, başını önüne eğip utanacağına bize saldırıyorsun! Sen önce seni bu hale getiren şeye bak! Kendini tanımayacak duruma gelmişsin onu görmeyip hepimize ceza kesmeye çalışıyorsun?! Keserim o dilini senin ben!" Azer oğlunun çenesini tuttu. "Kim verdi sana bunu?! Susma söyleyeceksin sonrada Sena'dan, annenden özür dileyeceksin!"