YENİ HAYATIN SAYFALARI V

314 20 46
                                    

BÖLÜM 46 WORD SAYFASI OLUP, HÂLÂ BİTMEDİĞİ İÇİN  5 VE 6. PART OLARAK ATACAĞIM. 

UZUN ZAMAN OLDU, TEK BÖLÜM DEDİM BİLİYORUM FAKAT OKUL GEÇ BİTTİ, ANCAK SON KISIMLARI YAZABİLİYORUM.

GEÇİŞTİRME BİR FİNAL YERİNE, ADAM AKILLI BİR FİNAL OLSUN DEDİM.

HİKAYENİN SON PARTI EN GEÇ BU HAFTA, EN ERKEN BİRKAÇ GÜN İÇİNDE SİZLERLE OLACAK.

İyi Okumalar.


Yeni Hayatın Sayfaları V


Karaca'nın Ağzından

Azer arabayı durdurup indi. Geldiğimiz yerin neresi olduğunu inceledim önce hatırlamıştım ama asla renk vermeyecektim. Kapım açılınca göz ucuyla baktım öylece durup bakmaya devam ediyordu. Konuşmayacaktım, gerçek soruları anlayıp sorana kadar konuşmayacaktım.

"Hatırladın ama inadından susuyorsun değil mi?" Bunu sorunca yandan yandan güldüm sadece. "Gülüyor bir de hele bak ya!" Beni daha rahat görmek için yere eğilip konuşmaya devam etti. "İyi en azından güldürdüm günler sonra bu da gelişme benim için." Telefonumu uzatıp gözleriyle işaret etti. "Haber ver istersen meraklanmasın sözde kocan."

Telefonu elime alıp saate baktım 9 olmuştu en azından yüreğine inmeyecek bir saatte arayacaktım. Uyanık olduğunu tahmin edip, tereddüt ederek aradım. Uykulu bir ses duyunca gözümü kapattım. "Uyandırdım sanırım kusura bakma sonra ararım."

"Uyanmıştım aslında yeniden uyuya kalmışım hava biraz soğuk ondan ne oldu?"

Yüzümü Azer'e çevirdim dedikoducu kadınlar gibi kulağını telefona dayadı resmen. "Aslında seninle biri konuşacak." Kafamı çekip telefonu eline tutuşturdum. Azer ne yapacağını şaşırmış bir şekilde telefonu kulağına koymadan boğazını temizledi.

"Konuşmak gibi bir niyetim yoktu, Karaca uydurdu. Eşini konuşmak için kaçırdım, inadı sağolsun kovdu dün bizide mecbur kaldım. Kağıt üstünde kocası olunca da nezaketen haber verdim korkma diye. Sen değil ha çocuklarınız. Kapatıyorum 1 2 güne ulaşır sana Karaca."

Telefonu tamamen kapatıp cebine attı Azer. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Bir şey söyleyemeden kollarının biri belimde, diğeri dizimin altında bulundu. "Ne yapıyorsun?!" derken çoktan kucağına almış beni eve götürmeye başlamıştı. "Nedir bu çektiğim çile?!"

"Seninki çileyse benimki eziyet Karaca." Azer kapının önüne gelince elindeki anahtarı deliğe koyup çevirdi. "Sen doğumdan sonra sağlam kilo almışsın. Belim koptu belim."

"Sen gerçekleri duyunca kendine bir şey yaparsın kesin." Kendi kendime bunu mırıldanınca Azer bana döndü. "Kendi kendime söyleniyorum." Elini anahtardan çekip kilidi daha sert bastırarak açtım kapıyı. "Kilit doğru, çevirdiğin yön yanlış Azer."

Evin içi karanlık olduğu için beni bir yere bıraktı. "Nereye kayboldun? Işıkları açsaydın en azından." Devrilme sesi gelince o tarafa döndüm, sonra ışıklar açılmış Azer yanıma yürümeye başlamıştı. Gülerek oturup elini omzuma atınca tutup koltuğun üstüne koydum.

"Dokunmuyorum tamam." Azer ellerini suçluymuş gibi havaya kaldırdı. "Alyansı görmek istemiyorum lütfen çıkartır mısın?" Ters ters Azer'e bakınca kollarını benim gibi bağlayıp önüne döndü. "Susacak mıyız böyle? Konuşmadan nasıl bileceğim ben senin neler yaşadığını? Kusura bakma, itiraz edemezsin yerin dibine girdin sanki bulamadım seni."

Namütenahi - azkar -Where stories live. Discover now