🌙Herdem 1 Bölüm🌙

Start from the beginning
                                    

"Tamam" diyip bardan içeri adımını attı.

Burnuna dolan içki ve ter kokusuyla yüzünü buruşturup, Sude'nin içkileri dağıttığı bar tezgahına yaklaştı.

Sude Elifi görür görmez sevinsede aklına gelen detayla suratını astı. Elifi sevmişti kız kardeşi gibi görüyordu.

İşe başlayalı daha bir hafta olmuştu. Elifle tanışalı beş gün belki kısaydı ama sevmişti. Güzel gözlü kızı lakin o piç sevgilisi fena kandırıyordu.

"Hoşgeldin Elif" diyip sarıldı.

"Hoşbuldum Sude Faruk yokmuş bugün" dedi direkt olarak.

Sude üst kata doğru baktı.

"Kim dedi gittiğini üst katta Emir ve Buseyle iş konuşuyor." Diyip sustu.

Elif içinden Bilal'e kızarken neden genç adamın yalan söylediğini düşünüyordu.

"Ben bir bakayım ona konuşmam gerekiyor" Sude loş ışığın altında Elifin şiş yanağını ancak fark edip dişlerini sıktı.

"Git bak yanlız sessizce gir olur mu Elif" Sudeye bakıp yönünü bu kez barın ikinci katına çevirdi.

Her adımında sanki gerçeğe yaklaşıyordu.

Merdivenleri çıkıp sola döndü kapısı aralık olan yer Emir denen adamın odasıydı.

Ve garip garip sesler geliyordu. Elleri titremeye gözleri dolmaya başlamıştı.

Tamam ayrılmak istiyordu ama ihanet olmazdı bunu ona yapamazdı Faruk!

Açık kapıdan içeri baktı. Bedeni donup kalırken yüzü bembeyaz oldu bu görüntüyü sahneyi ömrü hayatı boyunca unutamazdı.

Faruk ve Buse Emir denen adamın masasında çırılçıplak sevişiyordu. Faruk Busenin üstünde ileri geri gidip geliyordu.

Midesi ağzına gelirken gözlerinden akan yaşlar yanağını ıslatmış yere damlıyordu.

Duyduğu sesle bir kez daha hayalkırıklığına uğradı.

"Ah Faruk mükemmelsin bebeğim" ağzına gelen safra tadıyla yutkundu.

"Hadi gel bebeğim" Farukun arzudan yoğunlaşan sesiyle odaya dalmak hesap sormak istedi.

Sırtına saplanan bıçağı evirip çevirip duruyordu.

"Faruk ne zaman ayrılacaksın Elif yakında karnım belli olur" şok içinde kalan Elif titreyen ayaklarıyla yere yığılmamak için güçlükle durdu.

"Şimdi değil Elifle işimiz var biliyorsun onu Karlıdağların evine sokacağız o paraya o kasadakilere ihtiyacımız var sonrası ver elini Amerika bizi kimse tutamaz" Buse ve Faruk kahkaha atarken Elif paramparça olmuştu.

Ailesini uğruna terk ettiği adam arkasından kuyusunu kazıyordu.

"O adam Elifi sağ bırakmaz" diyen Busenin kalçasına şaplak attı.

"Sikimde bile değil Buse işimize gelir Elifin ölmesi" diyip tekrar güldüler.

Elif daha fazlasını duymak istemiyordu. Ama planlarını onların götlerine sokmak istiyordu.

"Hm peki Elifi nasıl ikna edeceksin Alparslan Karlıdağların namı bilinir adam hepimizi ipe dizer" Buse korkuyordu bir nevi!

"Ailesini seviyor Elif özellikle abisi Rüzgarı kabul etmezse abin onunla tehdit edecek" Elifin eli ayağı birbirine girerken daha fazla orada durmadı.

Omuzlarına çöken ağırlık sırtına saplanan hançerle, sessizce bardan çıkmış köşeye geçer geçmez midesini duvar dibine boşaltmıştı.

Bilal Elifin bembeyaz yüzüne üzülerek bakmış genç kızın yanında almıştı soluğu!

Önüne uzatılan su şişesiyle başını çeviren Elif şişeyi itti.

"İstemez" oldukça güçsüz çıkmıştı sesi. Çöktüğü yerden zorla kalktı.

Gitmesi gerekiyordu bu şehri terk etmesi ailesine zarar gelsin istemezdi.

"Elif iyi değilsin gel bırakayım seni" Bilalin sesiyle göz yaşlarıyla ona baktı.

"Neden sakladınız benden bunu" hesap sorması gereken kişi Bilal değil Faruktu.

"Ah Elif adam gözünün önünde yaptı sen anlamadın be kızım kalk hadi" dedi.

"Beni Alparslan Karlıdağa götür." O adama gidip duyduklarını anlatacaktı.

Bunu onların yanına bırakmayacaktı elbette susup kaçacak değildi.

Bilal Alparslan adını duyar duymaz korkuyla geriledi.

"Sus kızım anma o adamın adını ağzına" Neden bu kadar korkmuştu.

"Abi lütfen götür beni bak hayatım tehlikede senin anan bacın yok mu Faruk benim ölmemi diliyor. Duydum onu" Bilal kaşlarını çattı. Karar vermesi çok zordu doğrusu o adama gitmek görüşmek kolay şeymiydi.

"Zor Elif kapıdan içeri almazlar bizi" Elif hırsla ayağa kalktı.

"Bana adresini ver biliyorsan ben tek giderim" kararlıydı.

Faruk Emir Busenin planlarını bozacaktı.

"Tamam baş belası yürü hadi" diyip Halilin yanına gitti.

"Elif buraya gelmedi Halil kamera işini hallet sen" demişti ikiz kardeşine.

Halil bir Elife bir Bilal'e bakıp güldü.

"Oldu bil patrona mı gidiyorsun" dedi.

Bilal kardeşine sadece baktı onun anlayacağı şekilde.

Elif sabırsızlıkla bekliyordu.

"Elif araba şurada gidelim hadi" Elif arkada Bilal önde yürürken duydukları sesle oldukları yerde donup kaldılar.

"Hayrola Bilal sevgilimi nereye götürüyorsun" Farukun buz gibi sesiyle Elifin midesi tekrar tekrar bulandı.

Faruk ise kıskançlıkla Elif ve Bilale bakıyordu.

Ne kadar Buseyle olsada Elifi seviyordu.

Tek amacı Busenin parasıydı.

Elif ise hayatının sahibi!

Elifin ona bakmaması arkasına bile bakmadan koşar adım kaçmasıyla belinden silahı çıkarttı.

Iki el silah sesiyle bir anlık duran Elif kendini caddeye gecenin bir vakti olsada vızır vızır geçen arabaların ortasına atmıştı.

Gözünü alan beyaz ışık korna sesi vücuduna saplanan acıyla bedeni yere savruldu...

Son gördüğü şey bir çift orman yeşili gözler oldu...

BÖLÜM SONU...

Oh be sonunda başladım...


Herdem!Where stories live. Discover now