5. Bölüm: Yalnızlığın sonuncu evresi.

6.3K 932 1.9K
                                    

Merhaba. ))

Beklettiğim için özür dilerim. Bölüm sonunda konuşuruz bunu, olur mu?

Bol bol yorum bekliyorum, çünkü bu bölümü bayağı değiştirdim. Sizin fikirlerinizi bekliyorum...

Yukarıdaki müziği açmayı unutmayın lütfen. Gif arayarak vakit kaybetmek istemedim, daha sonra eklerim. Keyifli okumalar dilerim. <3

___

5.Bölüm: Yalnızlığın sonuncu evresi.

"Kendi hayatımda yürümeme izin vermiyordu nedeni belli olmayan korkularım."

___

Eskisi gibi yapayalnız kalmak istediğime dair bir farkındalık uğradı zihnime. Bu kalabalık dünya beni korkutuyordu. Kalbimin sevgi odasını anımsadım. O an anladım, bu oda sadece huzur kokan sihirlerle kaplı değildi. Bu odada korku da vardı, bu odada kötülük de vardı. Belki de şikayet ettiğim hayat, beni yalnızlığa terk ederek kurtarmıştı kendisinden.

Ama uzaklaşmak da çözüm olmuyordu. Yalnız kalmak da iyi gelmiyordu. Kaçtığımda yalnız hissediyor, yaklaştığımda zarar görüyordum. Ve sanırım, içinde hapsolduğum psikolojiye hiçbir şey çare olmayacaktı; ne kaçmak, ne de kalmak.

Gözlerimi Simay'a dikmiştim, kafamın içinden kapıyı kapatıp arkama bakmadan kaçmak geçiyordu. Heyecanlıydım, bu sefer korkudan. Konuşmuyordu. Benim kalbim gittikçe atış hızını artıyordu ve Simay hâlâ susuyordu. Sanırım önce ben bir şeyler söylemeliydim. Boğazımı temizledim.

"Tabii. Kusura bakma, ben bir an şaşırdım sadece." Kapıdan çekilip yol verdim. "Geç hadi."

Simay titrek bir nefes verdi, sanki içerisi uçurumdu onun için. Sanki bir adım daha atsa can verecekti. Sanki az sonra benim evime girmeyecekti de intihar edecekti. Yumruklarını sıktı, tam bir adım atıp içeriye girecekken Rüzgar'ın seslenişi onu durdurdu.

"Simay?"

Kaşlarım çatıldı. O da panik hâlindeydi, neler oluyordu? Simay ona döndü, birkaç saniye sonra bir anda ağlamaya başladı. Rüzgar dudaklarını birbirine bastırdı. Daha fazla yerinde durmadı, birkaç adım daha atıp Simay'a sardı kollarını.

"Özür dilerim." diye mırıldandı kardeşinin saçlarını okşarken.

Bense hiçbir tepki vermeden onları izliyordum. Simay başını kaldırıp ona baktı.

"Abi, affet beni."

Rüzgar bana kısa bir bakış attıktan hemen sonra tekrar ona döndü. Simay'ın saçlarından elini çekti, bu sefer de onun göz yaşlarını sildi.

"Bunları sonra konuşacağız. Sen sakin ol lütfen." Rüzgar geri çekildi. "Eve git, bekle beni. Geleceğim."

Simay başını iki yana salladı.

"Abiciğim, lütfen."

Simay üzgün bakışlarını bana çevirdi. Uzun uzun izledi beni. Bir şey söylemek istiyor, ama susuyor gibiydi. Rüzgar Simay'ın koluna dokundu.

"Hadi Simay..."

Simay zar zor yanımızdan ayrılıp eve girdikten sonra Rüzgar'a döndüm.

"Ne oluyor? Simay iyi mi?"

"Biraz tartıştık sadece... O da herhâlde benimle konuşmamak için buraya geldi."

Rüzgarın GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin