𝙺İ𝙽𝙶𝙳𝙾𝙼 𝙳𝙴𝚂İ𝚁𝙴 🌟 |Jikook

4🌟

Çünkü biz birbirimizin eksiklerini başka bedenlerde aramaya çalışırken rüzgarın savurduğu yapraklar gibi dağıldık etrafa...

🌟🌟🌟

      Güneş tepede yükselirken havanın soğukluğu hala dondurucuydu.

     Jimin kalın üstü olmasan ne yapacağını düşünüyordu. Yüzü soğuktan kıpkırmızı olmuştu.

     Dudakları titriyordu ve dişleri birbirine çarpıyordu.

     Üstelik Yorulmuştu ve yaklaşık 10 saattir atın üstünde olduğu için bacakları ve omuzları ağrıyordu.

     Etrafına baktığında kimsenin yorulmadığını, durumunun iyi olduğunu gördü.

     Jeonlar seferlere ve yolculuklara alışkın olmalıydı...

     Aniden sesler duymaya başladığında ağzı açıldı ve korkuyla etrafa baktı Jimin.

     Onlara doğru gelen atlıları görmesiyle korkusu daha da artmış bunların kim olduğunu merak etmeye başlamıştı.

     Ürkek ifadeyle Prens Jeon'a baktığında mavi gözlerinin kendisine güven verircesine baktığını görmüştü.

     Kılıcını çıkardı ve Jimin'in atına yaklaşıp atın yularından tuttu.

     Atı yoldan ayırıp sağa doğru gitmesini sağlarken omega şaşkınca alfanın ne yaptığını takip ediyordu.

  "Yoongi, Namjoon Prens Park'ı koruyun!"

     Jungkook'un arkasından ayrılıp kendisine doğru gelen iki atlı Jimin'i bir nebzede olsa rahatlatmıştı.

     Prensin kendisini korkusuzca korumasıda hoşuna gitmişti.

     Olağanüstü bir soğukkanlılıkla harekete geçmiş Jimin'i korumuştu.

     Onlar atından inip vuruşmaya başladıklarından Jimin arkasından gelen 2 atlıyla çoktan oradan uzaklaşmıştı.

     Az sonra geldikleri nehir kenarı yerde durdular.
 
     Jimin dudağını dişledi ve attan inen iki adamı izledi. Kendiside attan yavaşça indi ve beyaz bakımlı atın tüylerini okşadı.

     At hemen rahatlayarak ses çıkarmış Jimin'e doğru yaklaşmıştı.

     Yorgunluktan dolayı dizleri titriyordu ama yinede farkettirmemeye çalıştı.