En güçlü iki krallığın veliahtlarının ittifak için evlendirilmesinden doğan aşkı...
"...Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
biz dönünceye dek siz parıldayın diye.
Gözleri gökte olsaydı, yıl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Senin dudaklarınla, dudaklarım günahtan arındı. -Öyleyse şimdi günah dudaklarımda kaldı.
🌟🌟🌟
"O zaman öpebilir miyim seni?"
Jungkook bir anda bunu söylemeyi kendiside beklemiyordu ama günlerdir gözünün önünden gitmeyen dudaklara karşı iyi dayanmıştı.
Jimin arkasındaki kapıya yaslanmış bir şekilde kendisini kapıyla arasına alan alfaya bakarken heyecanla gözlerini kırpıltırmıştı.
Jungkook'un mavi gözleri kırmızıya bulanırken Jimin hafifçe titredi. Göğsü sürekli kalkıp iniyor, burnuna dolan güçlü okyanus kokusu düşünmesini tamamen engelliyordu.
Jimin başını salladığında dudaklarında hissettiği nefes yüzünden titrek bir nefes almıştı.
Alfanın kokusu baskınlık kurmaya çalışırcasına çoğalıyordu ve bu kokuya karışan Jimin'in şekerli kokusu Jungkook'un daha da delirmesine neden oluyordu.
Jimin dudaklarında hissettiği baskıyla gözlerini sıkıca kapatmıştı.
Jungkook'un hareketleri Jimin'e güvendeymiş hissi veriyordu ve Jimin bunun etkisiyle biraz daha alfaya yaklaştı.
Jungkook her zaman olduğu gibi bu seferde nazikti ve Jimin'in iyi hissetmesi için uğraşıyordu.
Jungkook ise adını bile söyleyemeyecek durumdaydı... Omeganın dudakları o kadar güzel ve tatlıydı ki hem dokunmaya bile kıyamıyordu hemde parçalamak istiyordu.
Jungkook bir süre sonra geri çekildiğinde Jimin şapırtılı ses nedeniyle utanmıştı. Üstelik alnına alfanın kendi alnını yaslamayıp ona çok değerli bir şeymiş gibi bakması sakinleşmesine hiç yardımcı olmuyordu.
