En güçlü iki krallığın veliahtlarının ittifak için evlendirilmesinden doğan aşkı...
"...Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
biz dönünceye dek siz parıldayın diye.
Gözleri gökte olsaydı, yıl...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kölen olmuşum senin, elden başka ne gelir, el pençe divanım ben arzuna, buyruğuna; geçirdiğim saatler baştan başa bir hiçtir, sen istemezsen eğer hizmetlerim boşuna
🌟🌟🌟
Tüm bedenini saran sıcaklık ve yumuşaklıkla gözlerini aralamıştı Jimin. İlk dikkatini çeken şey odanın hala gün batımı rengindeki gece lambasıyla aydınlanıyor olduğuydu.
Jimin küçüklüğünden beri bazı geceler sebepsizce uyanır kısa bir süre sonra geri uyurdu ancak bu sefer öyle olmadı.
Bedenini sıkıca saran şeyin yorgan olduğunu ve yatakta yalnız olduğunu farkettiğinde dudağını büzdü. Neden yalnızdı yatakta?
Huzursuzlukla burnunu kırıştırıp kıpırdamaya çalıştı. Ancak gerçek de sımsıkı sarılmıştı. Yüz üstü dönüp poposunu kaldırarak yorganın çözülmesini sağladı. Vücuduna değen soğukluk üşüttüğü için oturduğu yerde yorganı tekrar etrafına sarmıştı.
Jimin gözlerini açabildiği kadar açıp büyük odada gezdirdi gözlerini. Odanın Jungkook'un çalışma masasının olduğu bölmedeki masa lambası açıktı. Üzerindeki kağıtlar ve kalemlerde oranın kullanıldığını ele veriyordu ancak Jungkook orada değildi. Sarındığı yorganla ayağa kalktı ve bir eliyle hâlâ yorganı tutarken diğer eliyle yastık izi olmuş yanağını kaşıyordu.
Odadan çıktığında odanın kapısındaki askere çarpması bir olmuştu. Omega asker kocaman açılmış gözlerini hemen prensin üzerinden çekip önünde eğilmişti.
Jimin ise hâlâ uykulu gözleriyle askerin burada bulunma sebebini anlamaya çalışıyordu. Kalenin bu binasında binaya giriş katı dışında hiç asker olmazdı. Özellikle de Jungkook yatak odasının olduğu kata asker koymayı kesin bir dille olanaksız kılmıştı.
Asker bir şey söyleme gereği duyduğu için ağzını açtı ancak bir şey söyleyemeden geri kapatmıştı.
Prensi her zaman resmi haliyle görmüştü. Şimdi gecelikli ve yorgana sarılmış bir halde saçları dağılmışken görmek çok garipti.
"Prens Jeon nerede?"
Jimin kısık ve nazik çıkan sesiyle konuştuktan sonra asker prens dışında her yerde gözlerini dolaştırarak dudaklaeını tekrar araladı.
Ancak bu seferde konuşmasını Alfa Prensin güçlü okyanus kokusu bölmüştü.
Jimin hemen o tarafa baktığında Jungkook'un eşofman takımı ve sert bakışlarıyla geldiğini gördü. Jimin'in kokusunda ki huzursuzluğun nedeninin askerden dolayı olmadığını anladığı için ifadesi biraz olsun yumuşamıştı.
