Bölüm 23: "Doğum Günü"

17.8K 2.2K 6.1K
                                    

Sizlerden çokça yorum bekliyorum, bence çok soft bir bölüm oldu :3

Keyifli okumalar *Mariah'dan Sonsuz Kalpler*

----------
Zaman: Belirsiz
Tarih: Belirsiz

Taehyung'un dairesinin önüne gelen Jungkook, ev sahibini kucağında taşıyordu. Taehyung, pantolonunun cebindeki anahtara ulaşmaya çalışırken uykudan yeni uyanmış gibi ağır hareket ediyordu. Gözlerindeki baygın bakış, biraz önce seks yaptığını ilan ediyordu.

Pantolonunun arka kısmındaki leke ise bir vampirin ölü bebeklerinin izleriydi. Gömleğinde ise kan lekeleri vardı. Boynundan damla damla akmış ve kurumuş olan kan, gömleği fazlasıyla sahiplenmişti. Dışarıdan bakan birisi için bu görüntü biraz olsun ürkütücü olabilirdi.

Anahtarı bulan Taehyung, Jungkook'un kucağından inmek kıpırdandı. Jungkook, onu yere baktığında Taehyung da yaptığı hamlenin ne kadar yanlış olduğunu fark etti. Bacakları yarım saat önceki maceralarını hatırlatırcasına titriyordu. Animelerdeki kızlar gibi dizlerini bükmüştü. Ayaklarının uçları ise birbirine değmek üzereydi. Jungkook, önündeki adamın ne kadar zorlandığını fark ettiği için kolunu onun beline doladı ve boştaki eliyle de anahtarı kavradı. Anahtar, Taehyung'un parmaklarının arasından nazikçe çekildi ve deliğe konumlandırıldı.

Taehyung mahcup olmuş gibi çekingen bir tavırla gülümsedi. "Dinlenmem lazım."

Anahtarı deliğe sertçe sokan Jungkook, Taehyung'un kulağına fısıldadı, "Arabanın içinde hareket etmek için kendini çok zorladın, güzelim. Kesinlikle dinlenmen gerekiyor." Parmaklarının arasındaki anahtarı iki kez çevirdi ve dairenin kapısını ikisi için açtı. Anahtarı çekip Taehyung'un cebine sokuşturduktan sonra onu yeniden kavrayıp kucağına aldı. Bir eli Taehyung'un dizlerinin altındaydı. Diğer eliyle de onun sırtını tutuyordu. Ayağıyla kapıyı itti ve kapı bütün apartmanı uyandıracak şekilde gürültüyle çarptı.

Ne tuhaftı ki Taehyung böyle bir gürültüden irkilmemişti. Jungkook'un bu hallerine alışıyordu.

Yalnızca, "Şey..." diye mırıldandı. "Sen görebiliyorsun ama ben göremiyorum. Işıkları açar mısın?"

"Oh, haklısın." Bu eve daha önceden geldiği için ışıkları nereden açacağını biliyordu. Yine de Taehyung, bunu anlayamazdı. Sonuçta onu taşıyan adam karanlıkta görebiliyordu, hiçbir şeyden şüphe etmeyecekti.

Taehyung, koridordaki beyaz ışıklara alışmak için gözlerini hızlı hızlı kırpıştırdı. Yorgun olduğu için gözleri yanmış ve yaşarmıştı. Jungkook, bir şey belli etmemek adına, "Banyo ne tarafta?" diye sordu. Küçük hatalar yapsa da kendini nasıl gizleyeceğini iyi biliyordu bu adam. "Öncelikle duş alalım."

"Senin gibi köşkte yaşamıyorum Jungkook. Koridor boyunca yürürsen bir şekilde banyoya rastlarsın."

Jungkook, Taehyung'un sözlerine karşılık kıkırdadı. Sadece rol yapıyordu ve Taehyung da onun işini kolaylaştırıyordu. Kucağındaki adam şu anda fazlasıyla umursamazdı.

Koridor boyunca ilerledi ve sahiden Taehyung'un da söylediği gibi kolayca banyoyu buldu. İçeri girdiklerinde ikisi de ihtiyaçları olan şeyi, banyo küvetini, gördüler. Jungkook, Taehyung'u bir kez daha yere bıraktıktan sonra, "Senin için suyu ayarlayacağım." dedi. "Soğuk su ile duş alabilir misin? İnsanların derisi vampirler kadar hassas değil, sanırım bir dakika içinde alışabiliyorsunuz."

"Benim için sorun değil." dediğinde belini bükmüş, kasılan bacaklarına masaj yapmaya başlamıştı. "Sen küveti su ile doldurana kadar Haena'yı kontrol edeceğim. Annemin evinde kalıyor. Anneme güveniyor olsam da onun uyuyup uyumadığını bilmezsem içim rahat etmez."

DEUS | Taekook Where stories live. Discover now