Bölüm 4: "Buz Tutmuş Kalbi Eridi"

25.2K 3.4K 5.6K
                                    

Oylarınızı ve güzel yorumlarınızı bekliyorum~~

Keyifli okumalar *sonsuz kalpler*

---------

Zaman: Belirsiz

Tarih: Belirsiz

Taehyung, bıçak yardımıyla tabağındaki eti keserken arada bir karşısında oturan Jungkook'a kaçamak bakışlar atıyordu. Jungkook, kırmızı şarabından küçük yudumlarını alırken yalnızca etrafı izliyordu. Şaşırtıcıydı ama Taehyung'a bakmıyordu. Oysaki iş hakkında konuşurken gözlerini esmerin üzerine dikerdi ve uzun uzun onu izlerdi. Şimdi ise Taehyung ile hiç ilgilenmiyormuş gibi görünüyordu.

İş konuşurken izlendiği için rahatsız olan Taehyung, şimdi de onunla ilgilenmediği için rahatsızdı. Elbette bir ilgi delisi değildi. Yalnızca bazı şeylerin aniden değişmesi onu her zaman şaşırtırdı. Tıpkı şu anda da şaşırdığı gibi...

Kesilen et parçalarından birini ağzına attığında bakışları yine Jungkook'u buldu. Sessizlik, bu büyük restoranda yalnızca onların bulunduğu masayı ele geçirmişti. Diğer masadaki çiftler hoş sohbetler ediyor, kısık kahkahalar atıyorlardı.

Bakışlarını tabağına çevirdi ve çatalını başka bir et parçasına sapladı. Onu da ağzına aldı ve çiğnemeye başladı. Bu esnada et parçasını bütün olarak yutmasına sebep olacak sesi duydu, "Yemeği beğendin mi?"

Sahiden et parçasını fazla çiğnemeden direkt yutmuştu. Bu durum arka arkaya yutkunmasına sebep oldu. Cevap vermeyi çok isterdi ancak öksürmekten başka bir şey yapamadı. Amacı su bardağına ulaşmaktı ancak kırmızı şarapla dolu kadeh ona daha yakındı. Anın etkisiyle yalnızca kadehe uzanmış, kırmızı şaraptan büyük bir yudum almış hatta neredeyse bitirmişti.

Taehyung, o anda anlamıştı ki Jungkook'un bakışları başka bir yönde olsa da dikkati her zaman Taehyung'un üzerinde olmuştu.

"Beğendim." dedi, ardından boğazını temizledi. "Buraya sık sık gelir misin?"

"Evet, genelde annemle birlikte geliyorum. Her zaman kapıya dönük otururum ve insanların restorana girişlerini, kıyafetlerini, davranışlarını izlerim."

"Ah, anladım... burayı gözlem yapmak için kullanıyorsun."

Sonunda gözleri birbirine değdi. Taehyung, onun dikkatini çekebildiği için iyi hissediyordu. Jungkook'un bakışları her zaman keskindi. Taehyung'u geriyordu, bir o kadar da bağımlılık yapıyordu. Ne kadar gergin olsa da o bakışların üzerinde olmasını istiyordu.

"Şehirden uzakta yaşıyorum. Kendime iyi bir mekan belirlemek zorundaydım. İnsanları incelemeden bir şey yazamam. Burada çok fazla sevgili ve evli çift var. Onların davranışlarını izlemek için harika bir yer. Zaman zaman evlilik tekliflerine bile şahit oldum. Bu mekan bana ilham veriyor."

Taehyung, onun anlattıklarından iyi bir sonuç çıkarmıştı. "Sanırım daha önceden kimseyle ciddi bir ilişki yaşamadın. Kitaplarında okuduğum çiftler, aslında bu restorandaki insanlardan ilham alındı. Sana dair hiçbir şey yok." Hiç çekinmeden Jungkook'a aklındakileri söylemişti. Bununla birlikte Jungkook, başını öne eğmişti ve sivri dişlerini göstererek gülmüştü.

"Güzel bir tahmindi. Tam da senden beklendiği gibi Taehyung. Ayrıntıları asla kaçırmıyorsun. Bu doğru, ciddi bir ilişkim olmadı. Biriyle en fazla..." Bir anda duraksadı ve düşündü. Ardından şöyle devam etti, "Bir hafta ilişki yaşadım."

Taehyung'un gözleri şaşkınlıktan dolayı büyüdü. "Bir hafta mı? Ama... bu gerçekten çok az." Tahminen dört ya da beş aylık bir ilişki kurmuştu kafasında. Ama karşısındaki adam ona bir haftadan söz ediyordu. Taehyung gibi birine sıkıca bağlanan, bırakmak istemeyen, eski aşklarını asla unutamayan bir adam için empati kurmak çok zordu.

DEUS | Taekook Where stories live. Discover now