Bölüm 21: "Keşfedilmemiş Bir Okyanus"

18.3K 2.7K 4.7K
                                    


Keyifli okumalar dilerim *sonsuz kalpler*

-----------

Zaman: Belirsiz

Tarih: Belirsiz

Haena, kahvaltı vaktinde banyoya çekilmiş, kolundaki ısırık iziyle uzun uzun bakışıyordu. Diş izleri, ona kaybolan anılarını sorgulatıyor ve başını ağrıtıyordu. Kısa parmakları, kolundaki izin üzerinde gezinirken bir sızı hissetti. Bu durum hoşuna gittiği için parmaklarıyla biraz daha yaranın üzerine bastırdı.

Bundan hoşlandı ve gözleri koyu kahverengiden kırmızıya dönüştü. Ağzı bir anda kupkuru oldu. Önüne geçilmesi zor olan bir susuzluk hissiyle kavruluyordu. Yaz güneşi altında dili damağı kuruyan o insanlardan çok daha beter bir durumdaydı. Kesik nefesler alan avcı, babasının sesini duyar duymaz kendine geldi. Sızıyı görmezden geldi hatta unuttu. Taehyung ona kahvaltı için seslenmişti. Haena biliyordu ki babasına bir cevap vermezse asla ondan kurtulamazdı.

"Geliyorum baba!"

Taehyung'un adım seslerini takip etti. Babasının uzaklaştığına emin olduğunda derin derin nefesler alarak sakin kalmaya çalıştı. Kızıl gözleri saniyeler akıp giderken kahverengiye dönüşüyor, hemen karşısında duran aynadaki yansıması da netleşiyordu. Jungkook sayesinde ilk kez, kısa da sürse, bir dönüşüm geçirmişti.

Bunun peşini bırakmak istemedi. Kaybolan anılarını kovalamak için önce banyonun kapısını açtı ve kahverengi gözleriyle etrafı kontrol etti. Babasının mutfakta olduğuna karar verdiğinde rahatlıkla koridora çıktı ve babasıyla uyuduğu o yatağa doğru ilerledi.

Çift kişilik yatağın üzerinde hâlâ krakere ait bir havlu vardı. Taehyung kalkar kalkmaz kişisel bakımı ve Haena'nın kahvaltısıyla uğraştığı için bir havlu ayrıntısını kaçırmıştı. Bu durum Haena için iyiydi. Kendince biraz kanıt toplayacaktı. Sanki yatağın üzerinde biri varmış gibi ağır adımlarla yatağa yaklaştı. Dizlerini dağınık örtülerin üzerine yasladı ve iki eliyle de destek alarak yatakta bir bebek gibi ilerledi.

Önce havluyu eline aldı ve dizlerinin üzerinde durmaya devam ederken havluyu kokladı. Kuzgunun kokusunu net bir şekilde alabiliyordu. Tanrı, vampirleri yaratırken onların kimliklerinin dönüşüm sonrasında kolayca ortaya çıkmaması için bir hile yapmıştı. Tanrı, müdahale edebileceği kadarıyla vampirleri gizliyordu. Haena'nın hassas burnu, havludaki kokunun bir vampire ait olduğunu kesinlikle reddediyordu.

Ancak küçük kız, bu odada kesinlikle bir yabancının gelip geçtiğini hissediyordu. Bir avcı olarak umursamaz davranamıyordu. Kazağıyla örttüğü yara izi sızlarken yataktaki kokuları ayırt etmeye gayret etti.

Babasının yastığını koklarken aşina olduğu o kokuya karışan bir başka kokuyu fark etti. Babasının saçlarının nasıl koktuğunu çok iyi biliyordu, banyodaki çilekli şampuan ikisinin de favorisiydi. Haena, Taehyung ile yaşamaya başladığından beri o hafif şekerli çilek kokusuna alışmıştı. Ancak yastıkta biraz daha ağır bir koku vardı. Toprak ve nane karışımı ferah ama yabancı olduğu için de rahatsız eden bir kokuydu. Haena emin olmuştu, bu yastığa bir başkası başını yaslamıştı.

Taehyung tekrardan mutfaktan koridora çıktı ve kızına seslendi. Haena biraz telaşlandığı için yataktan kendini hızla aşağı attı. Dizlerinin üzerine düşen kız, kolayca ayağa kalktı ve paytak adımlarla kapıya doğru koştu.

Taehyung, kızının banyodan değil de yatak odasından çıkmasına şaşırdı, ancak ortada sorgulayacak bir şey yoktu. "Kahvaltını yapmalısın." diyerek geçiştirdi. Haena da babasının yüzüne bakmadan suçlu bir çocuk edasıyla başı önde ilerledi.

DEUS | Taekook Where stories live. Discover now