DEUS | Taekook

Bölüm 3: "Dünya Düzeni Karşıtları"

Güzel yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorummm... Keyifli okumalar *sonsuz kalpler*

---------

Zaman: Belirsiz

Tarih: Belirsiz

Sabahın erken saatlerinde Yoongi ve Jimin'in evinde küçük bir kızın isyanı duyuluyordu, "Süt içmek istemiyorum! Ben de kahve içeceğim!"

Haena, evdeki büyüklerinin kahve içmesine imrenmişti. Kahvenin kokusu küçük kızı fazlasıyla etkilerken süt bardağına bile bakası gelmiyordu. Küçük elleri babasının kahve kupasına ulaşmayı denediğinde Taehyung hemen kupayı masadan aldı ve yukarı kaldırdı. Haena'nın kısa boylu olmasından faydalanıyordu.

Haena ise pes etmemiş, kahvaltı masasına çıkmaya çalışmıştı. Taehyung'u iyice yormuştu. Bekar baba, mecburen kızına kahvesinden bir yudum vermek zorunda kalmıştı. Elbette Haena bir yudum ile memnun olmazken Yoongi bu olaya el koydu. Haena'yı kucağına aldı ve oyun oynama bahanesiyle mutfaktan uzaklaştırdı.

Taehyung, kahvaltısına dönerken Jimin etrafındaki olaylardan habersiz bir şekilde masadaki bilgisayarına bakıyordu. Sanki çok ciddi bir şey okuyormuş gibi kaşları çatık olsa da yalnızca magazin haberlerine bakıyordu.

"Senin şu birlikte çalıştığın yazar, Jeon Jungkook, onun kitaplarından birinin film uyarlaması çekilmiş. Fragmanı izledin mi?"

"Hayır, hiç fırsatım olmadı."

"Ben izledim." dedi, ardından ekranı Taehyung'a doğru çevirdi ve fragmanı ondan hiç izin almadan başlattı. "Sen de izle. Bu akşam işe gittiğinde yazarla bu konuda biraz muhabbet edersiniz belki."

Taehyung, fragmanın ilk saniyelerinde filmin hangi kitaba ait olduğunu anlamıştı. Mor kuyruklu bir deniz kızı, okyanusun ortasındaydı. Taehyung, bu kitabı bir yıl önce okumuştu ve Jungkook'un klişe bir denizkızı hikayesini oldukça farklı bir bakış açısıyla yansıtmasına hayran kalmıştı. Fragmandaki replikler ona tanıdık geliyordu ve bundan hoşlanmıştı. Büyük bir ilgiyle izlerken Jimin ise arkadaşının tepkisini inceliyordu.

"Başroldeki kadını tanıdın mı?" diye sordu Taehyung'a.

"Hayır."

"Tabii saçları kızıl olunca tanıyamadın. Geçenlerde bir film izlemiştik. Başroldeki kadın o kadar kötü oynuyordu ki sen tahammül edemeyip filmin yarısında uyumuştun. Aynı kadın işte."

"Sen ciddi misin? Ses tonu bile çok kötüydü o kadının. Aynı kişi olduklarına inanmam."

"İnanmalısın. Fragmanda bile çok kötüydü."

"Bilemiyorum... aklımda kalan replikleri duyduğum için dikkat edemedim sanırım. Kötü görünmedi gözüme."

"Haberlerde okuduğuma göre Jungkook bu kadını kadroya bizzat kendisi dahil etmiş. Ülkemizde Jungkook'tan daha ünlü bir yazar olmadığı için film ekibi de ne isterse yapıyor tabii ki. Kadın böylece kadroya dahil olmuş. Anlamıyorum, bir yazar nasıl olur da sırf seks için bütün işini mahveder... kadın berbat bir oyuncu."

"Seks mi? Ne alakası var?"

Jimin, bıkkınlıkla bir nefes verdi. Ardından arkadaşına, "Sen saf mısın?" diye sordu. "Heo Jiwon gibi yeteneksiz bir oyuncu nasıl olur da Queen Of The Sea gibi son yılların en çok satılan kitabının film uyarlamasında başrol olabilir? Biraz mantıklı düşünsene. Ah, nerede eski magazin dedikodularımız... kızınla çizgifilm izlemekten her şeyi unutmuşsun, Taehyung."

"Jungkook seks karşılığında birine başrol verecek bir adam değil."

"Yapma Taehyung... çok gördük böylelerini. Artık anlıyoruz kamera arkasında neler döndüğünü."