DEUS | Taekook

Bölüm 6: "Zafer ve Yenilgi"

Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın, keyifli okumalar *sonsuz kalpler*

----------

Zaman: Belirsiz

Tarih: Belirsiz

Taehyung, üçüncü bölüm için aldığı notları son kez gözden geçirdikten sonra telefon ekranına baktı. Görüntülü konuşmanın en güzel tarafını o anda keşfetmişti. Jungkook'un yoğun bakışları onun üzerinde olmuyordu ve kendini daha rahat hissediyordu. Ayrıca genç yazarı rahatça süzmek için güzel bir şans elde etmişti.

Jungkook'un gözleri bilgisayar ekranındaydı. Gözbebekleri hızlı hızlı hareket ediyordu. Sanki bir şeylerden memnun değilmiş gibi aynı yeri tekrar okurken alt dudağını dişliyordu. Taehyung, onun gamzesini ilk kez fark etmişti. Alt dudağını ısırırken ortaya çıkan gamzesi onun bembeyaz suratına ayrı bir güzellik katmıştı. En azından Taehyung'un düşüncesi bu yöndeydi. Garipti, oysaki gamzelere karşı düşkünlüğü de yoktu. Neden gözlerini onun gamzesine dikmişti?

Jungkook, ekrana baktığı anda Taehyung'un onu izlediğini fark etti. İkisi de kameraya bakmadığı için gözleri buluşmadı ancak her şey ortadaydı. Jungkook bozuntuya vermeden, "Tartışmaya başlayalım mı?" diye sordu. Taehyung'u az da olsa rahatlatmıştı.

"E-evet... başlayabiliriz."

"Seni dinliyorum."

"Bölüm boyunca çözmeye çalıştığım bir konu vardı. Min Sung vampire dönüştü mü yoksa dönüşmedi mi? Aynadaki bulanık görüntüsü, etrafı dağıtması, acı içinde kıvranması... tüm bunlar vampire dönüştüğünü mü gösteriyor yoksa hâlâ ilerleyen bir süreç mi var?"

"Senin için dönüşüm neyi ifade ediyor, Taehyung?"

Beklenmedik bir soruydu. Taehyung, Jungkook'un ani ve zor sorularına alışmayı deniyordu fakat her seferinde daha fazla geriliyordu.

Genç yazar, editörün sessizliğine karşı daha açık olmaya karar verdi. "Tek kelimeyle anlat bana. Aklına gelen ilk kelimeyi söylemeni istiyorum."

Tek kelime olması Jungkook'un düşündüğünün aksine Taehyung'u daha fazla endişelendiriyordu. Yanlış cevabı vermekten ve Jungkook'un gözünden düşmekten korkuyordu. Sonuçta genç yazar ondan çok fazla şey bekliyordu ve Taehyung da bunun farkındaydı.

Dudaklarının üzerindeki mikrofona fısıldadı, "Lanetlenmek."

Jungkook'un gülümsediğini görünce rahatladı. Doğru cevabı vermiş gibi görünüyordu.

"Evet, dönüşmek aslında lanetlenmek demektir. Vampir, lanetini ısırdığı insanla paylaşır. Lanet, onu öldürür ve farklı bir tür olarak yeniden dirilmesine sebep olur. Bu süreç ısırıldıktan sonraki yirmi dört saati kapsıyor. Hemen kana susayacağını düşünme. Tam tersine yirmi dört saat boyunca hiçbir şey hissetmez. Bunun sebebi, iç organlarının çalışma sisteminin değişmesi."

"Ah, sanırım anladım. Midesinin kanı sindirebilmesi gerekiyor. Peki ya içgüdüleri? Ne zaman kana susayacak?"

"Yirmi dört saatin sonunda, vampirin onu ısırdığı saatte, susadığını hissedecek."

"Üçüncü bölüm boyunca o saatlere hiç ulaşamadık. Min Sung'un çıldırma sebebi bir vampir olduğu için değil, değişime alışamamasından kaynaklı mı?"

"Evet, acı çekiyor."

"Seunghee ile konuşamadı. Karısı durumu iyice yanlış anladı. Bu durumu diğer bölümde nasıl düzelteceğini merak ediyorum. Umarım yirmi dört saatin sonunda karısını ısırmaz."