Beni koruyor. Bana değer veriyor. O benim tek arkadaşım, beni tek seven kişi o . O beni tek tuhaf bulmayan kişi.
Tek sorun onu kimsenin görmemesi.
O var. O gerçekten var.
Peki neden onu kimse görmüyor.
Neden sadece ben görüyorum tek ben.
Etrafimda...
Bu bölüm çok geç geldi biliyorum, şarkı bulamadım. Bölümün şarkısını yukarıya ekledim. İyi okumalar.
BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ:
Ne kadar zıt kavramlar değil mi? Başlangıç ve bitiş. Ama hayatının nerede başlayıp nerede bittiğini bilmeyen biri için bu kavramların bir anlamı var mıdır?
Ben hikayemin nerede başlayıp nerede bittiğini bilmiyorum. Tam olarak hayatımın nerede mahvolduğunu da bilmiyorum. Daha ne kadar dibe batabilirim dediğim anda hayat beni şaşırttı ve her seferinde olduğum yerin biraz daha dibine battım.
~Ben o her kitap ya da filmde gördüğümüz cesur kızlardan değildim.~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalbimin sesinin dışardan duyulabiliyor olduğuna emindim.
Bir an sanki gerçekten dünyada değil gibiydim. Sadece biraz sonra kalp krizi geçirmeme neden olabilecek kadar hızlı kalp ritmimi ve mide bulantımı hissediyordum. Rüzgâr'ın bana yavaşça dokunduğunu hissettim ve irkildim . Bu dokunuş benim dünyaya dönmemi sağlamıştı. Benim normal halime döndüğümü anlayınca tekrar kapı arkasındaki eski yerine geri döndü ve eline duvarda asılı duran aynayı aldı . Bu adamı muhtemelen öldürmezdi ama yaralayabilirdi. Bu bize biraz zaman kazandırırdı.
Ben de elime okul çantamda ki biber gazını aldım. Çünkü odamda kendimi koruyabileceğim başka hiçbir şey yoktu ya da o an aklıma gelen tek şey buydu.
Kapı kolunun ardında ki nefes seslerini duyduğumda kaskatı kesildim. Kapı kolu yavaşça aşağı indi ve kapı yavaş yavaş açılmaya başladı. Kilitli değildi. KAPI KİLİTLİ DEĞİLDİ!
Rüzgar'ın kilitlediğini görmüştüm.
Tam Rüzgâr adamın kafasına aynayı geçirecek ve ben de biber gazını sıkacakken...
-Kızım sen n'apıyorsun? dedi. Benim saldırmaya hazır tetikteki halime bakarak kaşlarını kaldırdı.
Devam etti.
-Hem elinde biber gazının ne işi var? diye sordu şaşırarak.
Bir an nefesim kesildiği için başımın döndüğünü hissettim. Bir süre konuşmadım sessiz kaldım. Gecenin yarısında elimde neden biber gazı olduğunu nasıl açıklayacaktım?
Kafamda kurmaya çalışıp kuramadığım birkaç yalandan sonra en mantıklı olanını söylemeye karar verdim.
-Ben kötü bir rüya gördüm. Uyandım, bu biber gazı da çantamdan düşmüş onu geri koyuyordum. Kapının önünde ayak sesi duyunca da irkildim dedim. Cümlenin başlarında yalan söylediğim için duraksamıştım.
