d e u x

1.4K 186 366
                                    

お

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Taehyung ya düşündüğü kadar salaktı, ya da daha fazlası.

Hâlâ iki gün önce Kim Seokjin'e kendi fotoğrafını gönderdiğine inanamıyordu. Böyle bir aptallığı yapmış olduğuna inanamıyordu!

Mesaj iletildikten hemen sonra telefonu kapatmış ve iki gün boyunca eline bile almamıştı.

O sabah okula gittiğinde onun hakkında duyduğu onca şeyden sonra istemsizce boğazını kupkuru bir hâle sokan endişe onu mahvetmişti.

Sadece Kim Seokjin'i değil onunla arkadaş olduğunu bildiği kimi gördüyse yolunu değiştirmiş ve kendine kaçacak bir delik aramıştı.

Aradan iki gün geçtiğinde ve her şeyin olağan bir şekilde devam ettiğini kafasını gömdüğü kumdan kaldırdığında fark etmişti.

Bu yüzden aniden koridora bir yerlere kaçışmayı, onları gördüğünde gittiği yönün tersine dönmeyi bırakmış sadece sınıfta oturmak yerine Hoseok ve Jimin'e katılıp kampüste daha rahat gezinmeye başlamıştı.

Yine de gergin hissettiğini saklayamazdı. Cevap gelmiş olabileceğinden, Kim Seokjin'in şu an onu arıyor olma ihtimali hâlâ zihninde ve midesinde dolanıp duruyordu.

Ve garip olan şey Hosoek'un onlara son söylediği durumun da olmamasıydı. Henüz fakültede kimse kimsenin cinsel yönelimine dair iğrenç ithamlarda bulunmamış, Jimin'in az biraz da olsa bahsettiği dalga geçilen gösterilerin hiçbiri yapılmamıştı.

Hepsi Seokjin'in canı ne zaman isterse o zaman insanlarla oynadığını söyleyip dursa da Taehyung tedirgin olduğu ve her an kendisinin de o kişilerden biri olacağını düşündüğü için daha ehemmiyetli davranmaya çalışıyordu.

En basitinden göz farını artık sürmemek için evde, ayna karşısında, kendisiyle savaşıyordu. Ya da kot pantolon giyinmek için. Ama, Tanrım, Taehyung bunların hiçbirine alışık olmadığı için sonraki gün tekrardan geniş ve rahat pantolonlarına, ince tulumlarına ve saten gömleklerine hızla geri dönüş yapmıştı.

Vazgeçemediği tek şey lip balmıydı. Ne kadar korksa da dudaklarının yumuşak ve parlak olma fikri hoşuna gidiyordu ve o konuda hiçbir taviz vermeden olduğu gibi devam etmişti.

Tıpkı şu anda olduğu gibi. Bordo beresi ve ince beyaz çizgili, dökümlü gömlekliğinin içinde salınan küçük kolyesiyle birlikte parıldayan dudaklarını birkaç kez daha birbirine bastırıp iyice dudak kremini yaydı.

Bazen insanların bakışları ona kaydığında saklanma ihtiyacı hissediyordu ama yavaş yavaş herkesin alıştığını da görebiliyordu. Bu yüzden derin birkaç nefes alıp kendisine bir sorun olmadığını anlatarak dersinin olduğu sınıfa gittiğinde gerçekten kötü şansı peşinden sürükleyip getirdiğine emindi.

nightmare.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin