Bölüm 10- Metalik Tatlar ve Ahlaksız Sporcular

40.4K 2.1K 256
                                    

Güzel ile Huysuz şu sıralar o kadar gergin ki, buraya kaçıveriyorum resmen sjdnsm

Bölümde birkaç terim kullandım, açıkça anlatmaya çalıştım ama anlamadığınız yerde hemen sorabilirsiniz canımlarr, buralardayım

Oylarımızı verip bol bol yorum yapmayı unutmayın, biliyorsunuz ki öpüldünüz💖💖💖

Oylarımızı verip bol bol yorum yapmayı unutmayın, biliyorsunuz ki öpüldünüz💖💖💖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

"Lütfen gel, tutturdu arkadaşlarınla tanışayım diye. Tek arkadaşım sensin, lütfen gel."

Bu cümleler bu sırayla, oldukça sinir bozucu bir tonda Azra'nın beynine kazınmıştı. Ve tıp bir anda level atlayıp beyin naklini kolay ulaşılabilir bir işlem haline getirse yine de unutamayacak gibiydi.

Bu yüzden hastaneden çıkmak yerine Gülse'yi bekliyordu. Sabah gelirken, akşam yemeğe çıkacaklarından haberi vardı. Öyle ki Gülse 3 gün gelmesi için başının etini yemiş, son iki gündür ise her gününü kendisine yemeği hatırlatarak geçirmişti. İsmini unutsa bu gün yemeğe gideceğini unutmazdı.

Gülse her zamanki gibi koluna bir kumral takmış, bulutların üzerinde geziyordu. Adamı öyle bir anlatmıştı ki, anlattığı adamın birileri tarafından keşfedilip manken olmama ihtimali yoktu. Yine muhtemelen sadece kumral, ortalama bir Eros Gülse'yi tam kalbinden vurmuştu. Bu seferki basketbolcuydu, boyu da 1,92'ydi. Gülse bu hayatı 1,90 üstü veya kumral erkekler için yaşardı. En çok sevdiği iki şey aynı bedendeydi ve birlikte olduğu adama bu yüzden daha ilk haftadan tapıyordu.

Azra'nın o akşam üstü üzerinde yüksek bel bir pantolon, vücudunu tam saran bir body vardı. Hastanede askılı giymek pek alışkanlığı olmasa da beyaz önlüğü bunu kolaylıkla kamufle ediyordu. Crocs'larını çıkarıp ayağına henüz geçirdiği topuklu ayakkabılar kombinini şıklaştırmıştı. Gülse'nin serviste hala kan almakta ya da hasta dosyası hazırlamakta olduğunu biliyordu. Zaten saat de yemeğe gitmek için erken sayılabilirdi.

Bu yüzden Gülse'ye nerede olduğunu haber veren bir mesaj yazdı ve odasına geçti. Hasta dosyalarını alıp incelemeye başladı. Sanki öylesine olmuş gibi eli bir anda 3 hafta öncenin dosyalarına gitti, Begüm'ün dosyasını buldu.

Kontrol zamanı geçeli bir hayli olmuştu. Ancak o henüz yanına uğramamıştı. Oysa Berra'dan laf arasında Begüm'ün kendisinden fazlasıyla memnun kaldığını öğrenmişti. Berra'nın arkadaşıydı, riskli bir gebeliği vardı. Onun hakkında gerçekten endişelenmişti. En azından kendisine olmasa bile herhangi bir doktora zamanında kontrole gidip gitmediğini bilmek istiyordu. Bu durumu aklının bir köşesine yazdı.

Birçok hastanın dosyasını inceleyip bitirdiğinde saatin altıya geldiğini gördü. Gülse'ye bakmak için toparlanmaya başladı. En azından işlerinin erken bitmesi için ona yardım edebilirdi.

Yüzyılın İntikamı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin