Bölüm 6- Gelin Saunaları ve Kumral Sevdalıları

43.9K 2.4K 220
                                    

Başlamadan önce oylarımızı verelim olur mu?

Daha sonra da iki kitaba da hiç aksatmadan bölüm attığım için beni tebrik edelim djfjsn

***

Annesi zamanın ötesinde bir kadındı.

Olur olmadık yerlerde öyle laflar eder, öyle kitaplardan alıntılar yapardı ki bu laflar herhangi bir yüz yılda, herhangi bir olaya ışık tutabilirdi.

İşte o gün, o sabaha annesinin sözlerinden birini anımsayarak başlamıştı.

"Yalnızca bir erkeğin yaşamını bekleme. Onca kadın bunun için yanılıyor. Sen yaşamı bizzat kendinde ara."

Demişti annesi bir seferinde kendisine. Belki de okuduğu bir kitaptan alıntı yapmıştı, bilmiyordu. İşte o sabah, kulağına ilahi bir güç bu cümleleri annesinin nefesinden üflemişti. Nereden baksan güzel bir sabahtı, bir önceki sabahın tam tersine.

Önceki sabah başındaki korkunç ağrının başından daha büyük olduğuna yemin edebilirdi. Yüzünde makyaj namına hiçbir şey kalmamıştı. Yüze sürdüklerinin yarısı yastıktaydı, yarısınınsa nerede bile olduğunu bilmiyordu. Yine de nasıl bittiğini hatırlamadığı bir gecenin sabahında evinde uyanmak nereden baksan şanslı bir durum sayılabilirdi.

Baş ucuna bir bardak su ve bir ağrı kesici bırakılmış, alarmı kurulmuştu. Gülse'yi aradığında onu eve kimin bıraktığını bilmediğini, kendisinin partinin sonunu bile göremediğini söylemişti.

Dün sabahı aklından atmaya çalışırken elleri komodinin üzerine uzandı. Dün yerde bulduğu kol düğmesini ellerinin arasında birkaç tur çevirdi. Bu kol düğmesinin Berk'e ait olmadığından emindi. Hem ev yeni temizlenmişti, bu düğme buraya daha önce gelmiş olamazdı. Önceki gece eve bir erkekle gelmiş olabilir miydi? Oysa kıyafetleri sabah hala üzerindeydi.

Düşüncelerini çalan telefon böldüğünde uzanıp açtı. "Dünden beri seni arıyorum, nerdesin?" diye sordu telefonu açar açmaz. Sesi kesinlikle gergindi.

"Son bekar günümün keyfini çıkarıyordum şekerim." dedi telefonun diğer ucundaki ses kıkırdarken.

"Nişanlınla mı?" diye sordu Azra Berra'nın açıklamasına inanamıyordu.

"Evet, ne olmuş?"

"İnanılmazsınız gerçekten." dedi Azra bıkkın bir tonda.

"Ya sen bırak beni de sen nerdesin? En yakın arkadaşın evleniyor bu gün hala gelemedin."

Azra telefonu kulağından uzaklaştırıp saate baktı. "Saat daha 10 bile değil Berra." dedi.

Berra için bu detaylar önemsizdi. "Ee, yani?" diye sordu. Daha sonra oldukça yüksek bir perdeden devam etti. "Hemen çıkmazsan gelin saunasını kaçıracaksın!"

"Gelin hamamı olmasın o?"

"Hayır, gelin saunası. Gelin hamamı ondan sonra." dedi Berra. Söylediği şeylerin saçmalığına bir yerde kendisi de ikna olmuştu tabi ki.

"Tamam tamam çıktım hemen." dedi arkadaşını daha fazla oyalamadan.

***

Azra başında 3 tane kuaförle delirecekmiş gibi hissediyordu. Hemen yanında oturan arkadaşlarının ise halinden memnun olduğu belliydi.

"Hayatım ellerin çatır çatır çatlamış." diyen adama gözlerini devirdi. Gülse yaklaşık 1 saattir manikür yaptırıyordu ve halinden çok memnundu.

"Ay sorma Muzo, pudralı eldivenler mahvetti ellerimi. Ben kesinlikle hastanelere değil, saraylara layık bir kızdım." diye onayladı hala elleri ile uğraşan adamı. Bir yandan da ojelerini üfleyerek kurutuyordu.

Yüzyılın İntikamı (Tamamlandı)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora