.4.4

8.6K 721 380
                                    


"Beni öptü" iki elimle yüzümü kapattım.

Emre'nin elindeki şişe yere düşerken ağzı sonuna kadar açılmıştı. Gözlerini de sonuna kadar açınca kahkaha attım.

"Şaka yaptım geri zekalı" yüz ifadesi tamamen değişirken yerdeki şişeyi aldım.

"Bana tarih anlattı, aklımda kalıcak şekilde. Sonra kendi matematik testi çözdü" yapamadığı soruları da ben yapmıştım, ikimiz içinde beraber çalışmak çok verimli olmuştu.

Emre'nin arkasından bize doğru gelen Eliz'i görmemle gülümsedim.

"Ben mi? Eliz mi?" Emre'nin sorusuyla Eliz durmuş anlamsızca Emre'ye bakmıştı.

"Tabiki de sen, değil Eliz" dememle "Canın cehenneme Hande" demişti.

Sonrasında ise arkasını dönüp Eliz'e çarpmıştı. Eliz de yere düşmüştü. Emre Eliz'i düşürdüğü gibi kaldırırken gülerek ikisini izlemiştim.

Emre giderken Eliz "Biraz farklı biri" demişti.

"Daha çok garip" diye mırıldandım.

Yanıma oturmasıyla "Ben de garibim, birbirimize baya uyuyoruz yani" demiştim, iki kaşını birden kaldırmıştı.

"Çok yakınsınız" demesiyle "İkinci abim" dedim.

Daha çok baş belasıydı ama bunu söylemesem de olurdu.

"Ekonominin bozulma nedenlerini say" dediğinde kafamı çevirip ona baktım, az önce konu ne güzel  Emre'ydi.

"Hadi say"

Sınav olduğum sınıf hızla boşalırken hiç kalkmadan beklemiştim. Zil çalar çalmaz kapıya koşma mantığını anlamıyordum. Otuz saniye, en fazla otuz saniye içinde tüm sınıf bomboştu. Sıradan kalkıp sınıftan çıktım. On soru vardı ve onunu da yapmıştım. Bir kaç soru hariç hepsinden emindim. Eliz'e kesinlikle teşekkür etmeliydim.

"Hey" kafamı kaldırmamla Destina ile göz göze geldim.

"Nasıl geçti?" omuz silkip "Güzel" dedim.

"Benimki de" diye mırıldandı.

Kafamı sallayıp "Güzel" dedim.

"Hande" adımı duymamla arkamı dönüp baktım.

Abim bize doğru geliyordu. Sonradan Destina ile konuştuğumu gördüğünde kısa süreli yüz ifadesi değişmişti.

Yanımızda durup kısa süreli ikimize de baktıktan sonra "Nasıldı?" diye sordu.

İkimiz de "Güzel" dedik aynı anda.

Abim gülmemek için kendini tutarken "İyi" dedi.

Abim de Emre de çok gıcıktı.

"Arda'yı gördünüz mü?" kafamı hayır anlamında salladım.

"Kantindeydi" Destina'nın dediğine abim "Sağ ol" dedikten sonra yanımızdan uzaklaşmıştı.

"Ben sınıfa gidiyorum" kafamı salladım. O hızla yanımdan geçip giderken derince nefes alıp verdim. Her konuşmamız gittikçe garipleşiyordu.

Emre'nin yanına oturdum. "İki gün sonra abimin doğum günü"

Sınav haftası ve doğum günü, fazla eğlenceli.

"İki gün sonra fizik sınavım var" diyip ofladım, sınavların olduğu gün bir şeyler yapmak zor olacaktı.

"Bir şeyler yapmayı düşünüyor musun?"

"Hafta sonu sürpriz yaparız artık" sadece benim değil hepimizin sınavı vardı.

Kafasını hayır anlamında salladı. "O zaman bir sürprizi kalmaz ki"

Telefonunu çıkardı. "Arda ve Destina'yı çağırayım, konuşalım" Destina derken kısa süreli bana bakmıştı.

Her Destina dendiğinde bana bakılması artık sinirimi bozmaya başlamıştı. Telefonunu çıkartıp yazarken ekrana baktım.

Emre: Okulun arkasındaki bahçedeyim

Emre: Kerim'i atlatıp yanıma gel ♡

Kafamı kaldırıp anlamsızca ona baktım. "Bu ne?" diye sormamla güldü.

"Biz böyle anlaşıyoruz" Emre Arda'ya yürüyordu, kesinlikle.

"Kütüphanede küçük bir pasta keser ardından ders çalışmaya devam ederiz" Emre'nin fikri berbattı.

"Yarın saat tam on ikide kutlayalım. On bir gibi buluşur her şeyi hallederiz. O saate kadar da zaten yarınki dersin sınavına da çalışmış olursunuz. O gün ki ilk iki derse de girmeyip uyuruz, ne dersiniz?"

Destina sandığım kadar salak değilmiş. Ya da salaklığı bir banaydı.

"Mantıklı" diye mırıldandım.

"Pastaya para vermem" diyen Emre'nin omuzuna vurdum.

"Beş kişi olucaz aslında, çok büyük bir pastaya gerek yok" dedi Arda.

Emre heyecanla "Eliz de gelsin" demişti.

"Eliz kim?" diye sordu Arda.

"Emre'nin sevgilisi" dememle Destina ve Arda Emre'ye dönmüştü. Emre'nin "Salla ziya" demesiyle gülmüştüm.

"Hande'nin yeni flörtü" gülüşüm anında dururken Emre yanımdan kalkmıştı, daha sonra cimciklerdim.

Arda "Oha" derken Destina düz bir ifadeyle bana bakıyordu. "Yok öyle bir şey, sallıyo"

"Tamam altı kişi olucaz, peki tam olarak nerde yapıcaz?" diye sordu Arda.

"Bizde olmaz çünkü abim doğal olarak evde olucak" abim odasında ders çalışırken bizim evi doğum günü kutlamak için hazırlayamazdık.

"Şöyle yapalım, ben Kerim'i ders çalışmak için bize çağırayım. Ve siz de rahatça evi hazırlarsınız" şaşkınca Emre'ye baktım, mantıklı konuşabildiğini bilmiyordum.

"Oha, ilk kez mantıklı konuşmana şahit oldum" diyen Arda ile güldüm.

Destina da gülerken bakışlarım ona kaymıştı. Gülüşüm çoktan durmuş farkında olmadan dik dik ona bakmaya başlamıştım, fazla güzel gülüyordu. Emre'nin dizimi dürtmesiyle kendime geldim.

Emre koluma girmiş eve doğru yürürken abime ne alacağımı düşünüyordum.

"Hediyeleri şimdi almasak da olur, sonra bir anda hepimiz beraber veririz. Daha güzel olur" zaman geçecekti ve herkes hediye almayı unutacaktı. Emre'nin parası da cebinde kalacaktı.

"Sen önceden böyle cimri değildin" dememle güldü.

Birden "Eliz" diye bağırmasıyla irkildim.

Karşı yolda Eliz'in yürüdüğünü yeni fark etmiştim.

"Kızı doğum gününe çağır, ben de bir bakkala girip sigara alayım. Yetişirim size" Eliz durup bana dönerken o çoktan cümlesini bitirmiş yanımdan kaybolmuştu.

"Yarın gece abimin doğum gününü kutlayacağız, sen de gelmek ister misin?" biraz şaşırmış gibi baksada sonrasında toparlamıştı.

"Kimler olucak? Ve nerde?"

"Bizim evde. Arda, Emre ve Destina da olucak"

Şimdi düşündüm de tamamen yabancı bir ortama çağırmıştım onu. Bir tek beni ve Emre'yi tanıyordu. Gerçi ikimizi de tam olarak tanıdığı söylenemezdi.

"Saat on bir buçuk gibi" diye de ekledim. Reddetse garip karşılamazdım.

"Abimi az çok gördün zaten. Arda da iyi biridir. Destina ile de tanışmıştın galiba"

"Bilmiyorum, bizimkilere sormam gerek"

"Eğer o saatte dışarı çıkmana izin vermezlerse seni almaya gelebilirim"

Gülümsemesiyle önüme döndüm. Sana ne? Kendi gelsin, illa kendime iş çıkaracaktım.

"Sen alacaksan tamam, gelirim"

Gelişigüzel |gxg|Where stories live. Discover now