.3.2

9.3K 762 513
                                    


"Emre mesaj atmış" telefonumdan gözlerimi çekip ona baktım. Kekelememek için büyük bir çaba sarf ediyordum.

"Berem sen de mi diye sormuş" kafasını sallayıp yeniden telefonuna döndü.

"Bana bu bilgiyi verdiğin için teşekkür ederim" güldüm, ucuz kurtulmuştum.

"Ben anonime üç mesaj ardarda attığım da sana da bildirim gelince çok garip oldu" zorla güldüm.

"Ne yazdın? Hem bulabildin mi anonimi?"

"Boşver ya. Zaten artık aramayı da bıraktım. Arada konuşuyorum, öyle"

Bugün de yakalanmamıştık, huh.

"Kızlar size şu beyaz yumuşak şeyden getirdim" Emre yanımıza oturup elindeki çubukları bize uzattı.

"Beyaz yumuşak şey değil ve senin yüzünden ben de adını unuttum" Destina dediklerimle gülüp "Teşekkür ederim" dedi.

Emre'nin bana uzattığı çubuğu aldım. "Eyvallah gral"

"Emre, bereni bulabildin mi?" Destina kafasını çevirip Emre'ye baktı.

Emre'nin anlamsız olan bakışlarına karşılık "Çantanın önüne koymuştum. Bulamadın mı?" diye sordum.

Kısa süreli bana baktıktan sonra "Evet, buldum ya. Aldım" dedi.

Emre, seni seviyorum. Emre'ye teşekkür eden bakışlarımı atınca gülümsedi. Bu karşılığında sen de bir şey yapacaksın gülümsemesiydi.

"Mehmet hocaya benimle aynı çadırda kalır mısınız diye sordum" Destina ile aynı anda kahkaha attık.

"O ne dedi?"

"Yanlış sularda yüzüyorsun Emre dedi omuzumu sıkarken" ve dediğine kendi de güldü.

"Neden böyle bir şeyi Mehmet hocaya teklif ettin ki?" aklımdan geçen soruyu sormuştu Destina.

"Bilmiyorum. Bi an aramızda bir çekim oldu. Garipti" gülerek omuzuna yumruk attım.

"Ben, seni Kerim ile yakıştırıyorum" Emre şaşkınca Destina'ya baktı.

"Ben de Arda ile" Destina gülerken Emre kusma hareketleri yapıyordu.

"Kızlar, dünyada bu kadar güzel kız varken kart Arda ve huysuz Kerim'i kim ne yapsın?" kart Arda.

"Şaka bir yana cidden Emre senin sevdiğin, konuştuğun kimse yok mu?"

"Konuştuğum çok da sevdiğim yok" Allah başka dert vermesin.

"Destina senin aşk hayatın nasıl?" Emre bunu sorarken kısa süreli bana bakmıştı.

"Benim konuştuğum bir anonim var. Onun dışında kimse yok. Uzun bir süre kimseyle olmak istemiyorum zaten. Onunla da meraktan konuşuyorum" bu iyi miydi? Kötü müydü?

"Hande, sen?" Destina'nın sorusuyla mal gibi kaldım. Hiç beklemiyordum.

"B-ben" Emre gülerek "Onun uzaktan sevdiği biri var" dedi.

Ya ne demezsin baya uzak, iki santim falan.

"Kim? Bana sanki daha önce bahsetmiştin, biri var diye. Hala da aynı kişi mi?" kafamı salladım.

Çok garipti. O kişi oydu ama içinde buna dair hiç kuşku yoktu.

"Platonik misin?" kafamı salladım.

"Kim?" diye sormasıyla "Boşver" dedim.

"Öyle olsun" sen diyecek kadar cesaretim yoktu. Benim açılacak cesaretim onun da onu sevdiğimi anlayacak zekası yoktu.

Emre ve Destina ile aynı kütüğe oturmuştum. İkisi sohbet ederken Destina'ya bakarak onları sessizce dinliyordum. En azından dinlemeye çalışıyordum.

"Öyle değil mi Hande?" ikisinin de kafası bana döndü.

Destina ile direk göz göze gelmiştim, umarım onu izlediğimi anlamamıştır. İkisi hala da bana bakarken kafamı iki yana salladım ve "Ha" dedim.

Neden ha demiştim ki? Emre gülmemek için kendini tutarken "Destina'nın dediğine katılıyorum" dedim.

"Yani okul formamızın turuncu renginde olmasını mı isterdin?" yüzümü ekşittim.

Ben az önce buna mı katılmıştım? Emre gülünce Destina "Konumuz ile Emre'nin sana sorduğunun alakası bile yok" dedi.

Emre'ye uzanıp kolunu cimcikledim ve "Orospu" dedim.

Destina gülünce alt dudağımı ısırdım. Onun önünde rezil olmadığım bir an bile yoktu.

"Sensin orospu" Emre cimciklediğim yerini ovarken sinirli bir şekilde bana bakıyordu, fazla acıtmış olabilirdim.

"Çok mu acıdı?" cevap vermedi, kafasını diğer tarafa çevirdi.

"Ben uyumaya gidiyorum" diyerek ayağa kalktı.

"İyi geceler Destina" çocuk gibiydi. Yarın bana küstüğünü hatırlamayacaktı bile.

"Çay içer misin?" kafamı hayır anlamında salladım.

"Sen içeceksen getireyim?" ayağa kalkmak için hamle yaptığımda kolumu tutup beni durdurdu. Çok fazla heyecanlanıyordum amk.

"Yok ya. Benim de uykum geldi zaten" elini kolumdan çekti, öyle iyiydik.

"Artık yatsak mı?" iki kaşım birden kalkarken aynı çadırda yatacağımız için bunu sorduğu aklıma gelince güldüm. Her şeyde ilk fesat düşünmemeliydim.

"Olur, yatalım" umarım gelecekte bu şekilde başka bir sorusuna cevap verirdim.

Çadırda yanan ışıkla arkamı döndüm. Destina feneri yukarı tutmuş bana bakıyordu.

"Biraz konuşalım mı?" önce şaşırsamda bir şey demeden kalktım.

"Ne konuşucaz?"

Zaten çadıra girer girmez ona arkamı dönüp beklemiştim. Amacım onun uyuması benim de onu izlememdi. Planladığım gibi olmamıştı.

"Konuya nerden girsem, bilmiyorum"

İlk kez onu bu kadar ciddi görüyordum ve bu ürkütücüydü.

"Direk sorucam o yüzden" kaşlarım çatılırken kafamı salladım.

"Anonim sen misin?"

Gelişigüzel |gxg|Where stories live. Discover now