25- Diyarda Soluyan İlk Ejder

526 149 629
                                    

✴️

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

✴️

Radelha dağının eteklerine geldiğinde burnunu sızlatan keskin kokuyla nefes alamadı genç adam.

Gecenin karanlığı cücelerin topraklarına sinmiş, renkleri yutmuştu. Ay ışığı, bu bölgede daha da kalınlaşmış bulut tabakası yüzünden değemiyordu yeryüzüne. 

Farklı bir his vardı toprakta, ürpertici bir sis dolaşıyordu sanki havada. Ağaç dalları ıssız pençelerdi ve yıldızlar, uhrevi bir yaratığın irinli gözüydü.

Tolin, iç gıcıklayan karıncalanma hissiyle tüyleri ürpere ürpere yürüyordu.

"Burada daha büyük bir arbede var sanıyordum. Oysa çok ıssız, sizce de öyle değil mi?"

Sorusunu cevaplayan olmamıştı fakat, "Bu koku bana tanıdık geliyor ama çıkaramıyorum." dedi Fagli.

Baltasını, önünde birleştirdiği iki eliyle tutuyordu. Küçük ve temkinli adımlarla dolaşırken konuşmaya devam etti.

"Kısmen körüz bu karanlıkta, sınırda bekleyen askerler ve nöbet yerlerindeki ışıklar yok. Korkarım geç kaldık."

"Çok sakin konuşuyorsun, az önceki olayı atlattın sanırım." dedi Tolin. 

Ortamdaki ürkütücü atmosferden rahatsız olmuştu ve arkadaşına, yolda başlarına gelen olayı hatırlatarak havayı biraz yumuşatmak istemişti. Giysisinin ucundan bir parça kesti hançeriyle. Burnunu kapatacak şekilde sıkı sıkı bağladı yüzüne.

"Dövüşürken sakalımın bir kısmının kesilmesine fazla tepki verdiğim doğrudur ancak bunu yapan Nefer'i öldürdüğüm için..."

Lafı yarıda kaldı Fagli'nin. Etrafta yürürken ayağı bir şeye takılmıştı. Neye takıldığını görmek için kafasını eğdiğinde sıçrayarak geri çekildi. Kekeliyordu.

"Szelyn'in mavi dili! Bu da ne!"

Bir cesetti gördüğü. Yüzünün bir kısmı ve bedeni, irice bir canavarın pençesiyle parçalanmış, açığa çıkan ete ve organlara böcekler üşüşmeye başlamıştı bile. 

"Bir cüce... Zavallı soydaşım benim, nasıl olabilir? Nasıl bir yaratık yapabilir bunu? Kılıç kılıca savaşırken onurla ölmek ayrı, bu olan apayrı."

Dizlerinin bağı çözüldü, baltası da ellerinden kayıp gitti öylece. Cesedin yanına çömeldi, açık kalmış ölü gözleri kapadı yavaşça. Tolin, Fagli'nin hemen yanında ayakta duruyordu.

"Onu gömmeli miyiz? Çok acımasızca öldürülmüş..."

İç organları etrafa saçılmış bedene daha fazla bakamayacağını düşünüyordu, bakmaya gelmeyen görüntüye neyin sebep olduğunu da merak etmişti.

Olağanüstü bir yavaşlıkla konuştu Fagli. 

"Halktan biri olarak, evet onu sonsuzluğuna uğurlamalıyız. Meydanda kılıç sallayan bir savaşçı olaraksa hayır. Onu saraya götürmeliyiz. Bu büyüklükte pençeleri olan bir hayvan bilmem ben, Tolin. Bilmediğimiz kötücül bir yaratık olabilir. Bedeni kendi gözleriyle görürlerse daha iyi bir fikir edinirler. Yazık, baksana daha sakalları uzamamış bile. Genç bir cüceymiş." Hüzünlü ve endişeliydi sesi.

Achernar 1: Üç Bilge'nin YoluWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu