Bölüm 36

224 18 53
                                    

Nazenin'den

Gözlerim işittiğim gürültü ile bir anda açılmıştı. Açıldığı an ise rengarenk oda beni karşılamıştı ve tablo... Tabloda Aysar ve benim fotoğrafım vardı. Aysar...gelmiş miydi?

Koşarak odadan çıkıp merdivenlerden indim. Bu kan izleri neyin nesiydi? Merdivenlerin sonuna geldiğimde yerde yatan Aysar'ı fark ettim. Sevdiğim...kanlar içindeydi. Düşünce kafasını çarpmış olmalıydı. Kafasından da oluk oluk kan akıyordu. Ayrıca omzu...bacağı... Korkarak inceledim. Ağlamaya başladığımı fark etmemiştim bile. Başını dizlerimin üzerine aldım. Gözleri yarı açık gibiydi. Yüzünde anlam veremediğim bir tebessüm vardı. Zorla bir şey söylemeye çalışıyor gibiydi. Ellerim yüzünde dolaşıyordu.

"Zihnimdeki benliklerim...sustu."

Ne demek istediğini anlamadım ama daha sonra gözlerini kapatıp dizimde olan kafasının boşluğa düşmesi beni aşırı korkuttu. Çığlık attığımı bile fark etmedim. Esma abla yanıma gelmiş beni tutuyordu. O da ağlıyordu. Çocuklar gürültüye zaten kalkmıştı ama onlarla Sedat Bey -dedeleri- ilgileniyordu.

"Esma abla bir şey oldu. AYSAR'A BİR ŞEY OLDU. Esma abla ambulansı ara! Bir şey yap!"

"Sakin ol kuzum. Ambulansı aradım. Gelir şimdi."

"Sakin olamam. Sakin olamam. SAKİN OLAMAM!"

Delirmiş gibiydim. Bütün bedenim titriyordu. Esma abla beni sarsıyordu. Kendime gelemiyordum. Aysar'a bir şey olmuştu. Ona bir şey olmuştu.

"Nazenin sen şimdi odana git ve kendine kıyafet al tamam mı?"

"Odama gidemem. Odama gidemem. Odama gidemem. Aysar'ı bırakamam. Onu bırakamam. Ona bir şey oldu. Ona bir şey oldu. ONA BİR ŞEY OLDU!"

"Nazenin kendine gel! Nazenin, güzelim kendine gel. Şimdi odana gidiyorsun ve eşyalarını alıyorsun ayrıca Aysar'ın kıyafetlerinden de al. Sonra ambulans gelince hep beraber hastaneye gidiyoruz. Sonuçta hastaneye gidince eşya alıp üzerini değiştirmek için Aysar'ı bırakmak istemezsin değil mi?"

Dediklerini düşünemiyordum. Düşünmemi engelliyorlardı. Aysar'ı bırakmak istemiyordum. Onun beni bırakmasını istemiyordum. Esma ablanın dediklerini yapmak zorunda kaldım. Sadece iki dakika verdim kendime. Sadece iki dakika. Ben eğer sadece iki dakika önce uyanmış olsaydım bunlar olmayabilirdi.

KAHRETSİN!

İZİN VERMEMELİYDİM! ONA GÜVENİP GİTMESİNE İZİN VERMEMELİYDİM!

Hızla yukarıya çıktım. Yatağın altına koyduğum bavulu çıkarıp yanıma kıyafet aldım. Ayrıca dolapta olan Aysar'ın bir kaç kıyafetini de yanıma aldım. O uyanıp bunları giyecekti.
O UYANIP BUNLARI GİYECEKTİ!

Hızlıca bavula, bulduklarımı atarken bir yandan benim için hazırladığı odaya bakıyordum. Led ışıklar, fotoğraflarım hepsi o kadar güzel durmuştu ki...

Yatağımın başlığında, dolapta, çalışma masasında....çalışma masasında bir zarf vardı. Zarfı elime aldım. Açıp bakacaktım ki ambulans sesini duyunca hemen bavulu aldım ve zarfı da hırkamın cebine tıkıştırdım.

Koşarak aşağı indiğimde Aysar'ı sedyenin üzerine yatırdıklarını gördüm. Hemen yanlarına gittim. Hepsi Almanca konuşuyorlar ama ben hiç bir şey anlamıyordum. Esma ablayı aradı gözlerim. O dışarıda ambulans ekibiyle konuşuyordu. Ama ben hiçbir şey anlamıyordum. Hemen Esma ablanın yanına gittim.

"Esma abla ne oluyor?"

"Şimdi hastaneye gidiyoruz güzelim. Ama biz arkadan benim arabamla gideceğiz tamam mı?"

ALIŞMAK ZORUNDAYIZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin