Bölüm 24

200 43 59
                                    

Yazardan...
Anne... Her çocuğun muhtaç kaldığı, sığındığı limandı. En unutulmaz günleri çocuğun hafızasına kazıyan anne, Aysar'ın hafızasında unutulmaz hatıralar bırakmış hatta Aysar'ın insanlara olan güvensizliğinin tohumlarını da o ekmişti minik Aysar'ın yüreğine.

Annesi Merve Veren...
Aysar'ı görmesinin şaşkınlığı ve paniği vardı annenin yüreğinde. Yüzüne bakmayan oğlu ilk defa onun ayağına gelmişti. Anne, Aysar'a yaşattıklarından hala pişman değildi. Hatta hala yaşattıklarını hak ettiğini düşünüyordu. İçinde hala bir öfke vardı oğluna karşı. Fakat şuan da merakı ağır basıyordu.

Aysar annesini gördüğünde karmakarışık duygulara kapılmıştı. Hala annesinin gözlerindeydi öfkenin izleri. Hala Aysar'ın kalbindeydi bu öfkenin kırdığı kalbin parçaları ve batıyordu bu kırıklar, kalbindeki çocuğun ruhuna.

Aysar'ın aklında binlerce düşünce vardı. Bütün düşüncelerinin kuyruğu birbirine dolanıyor ve beyninde soru yumağı oluşturuyordu. Ölüm Meleği annesi olabilir miydi? Gerçekten oğluna böyle bir şey yapar mıydı? Ya da Nazenin ile ne ilgisi vardı? Bütün bu düşünceleri annesinin kadife sesi böldü.

"Neden geldin?"

Çok acımasız bir soru değil miydi "Neden geldin?"? Sahi ya neden gelmişti Aysar? Tekrar kırılmak için mi? Tekrar zor toparladığı yüreğini, duygularını annesinin kırması için mi? Durup dururken annesine bunu sen mi yaptın da diyemezdi ya! Ama işte asıl sebep bu değildi. Özlemişti sanırım biraz. Merak etmişti hala güçlü duruyor mu annesinin bakışları diye. Hala ölümüne savunuyor mu yaptıklarını diye. Asıl sebebi buydu genç adamın her ne kadar bilmese bile. Bugün burada bir şeyler çözülecekti. Bunu hissediyordu. En iyi  ihtimalle ölüm meleğinin annesinin olmadığını öğrenirdi.

Tam konuşacakken gelen mesajın bildirimiyle duraksadı. Mesajı Murat göndermişti.

Murat babasının adamı olmasına rağmen Aysar ona karşı bir samimiyet besliyordu. Murat ve Aysar uzun zamandır tanışıyordu. Aralarında mesafeli bir ilişki olmasına rağmen üstü örtülü samimiyetleri bir patronun oğlu ve çalışan gibi değildi.

Ekranda inmekte olan bir video vardı. Henüz telefonuna inmemişti. Beklemeliydi. Önemli bir şey olabilirdi. Konuşmadan önce öğrenmeliydi.

"Oturabilir miyim?"

Merve oğlunun neden geldiğinin paniği içerisindeydi. Derin bir merak vardı. Kafasını salladı ve sandalyeyi işaret etti.

"Buyur bakalım."

Aysar sandalyeye oturdu. Murat'tan gelen videoyu izlemek için cebinden kulaklığını çıkardı. Kulağına takıp videoyu başlattı.

Ekranı Sezgin'in kızıl saçları doldurdu. Murat Sezgin'in ağzından laf almaya uğraşıyordu. Ve saniye saniye kaydedip Aysar'a atmıştı. Murat'ın nadiren gösterdiği acımasız yüzüne bu sefer Sezgin rastlamıştı.

"Söyle lan kimsin sen?"

"Abi ben sadece Merve Veren'in yanında çalışıyorum. Valla bir şey yapmadım."

"Yalan söylüyorsun! Bak beni farklı işkence yöntemlerini uygulamak zorunda bırakma!"

"A..a..abi asıl söylersem işkenceye maruz kalırım."

ALIŞMAK ZORUNDAYIZ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now