16

9K 542 620
                                    

"Sakin olur musun vardır eminim bir açıklaması Arıkan'ın." Merve dişlerimin arasına aldığım tırnaklarımı kemirmeyi kesmem için elimi hızla ağzımdan çekmemi sağlarken sıkkınca bir nefes alıp gözlerimi tekrar televizyona çevirdim ve manşette ki kocaman 'İHANET' yazısını görerek tekrar tırnaklarımı dişlerimin arasına alıp kemirmeye başlardım. Bu görüntünün ne gibi bir açıklaması olabilirdi?! Arıkan'ın manken gibi bir kızla öpüşüyor olmasının nasıl bir açıklaması olabilirdi? Bu.. bu tam da bir ihanetti ve ben de Ceren'sem bu ihaneti Arıkan'a fazlası ile ödetecektim. Hem de öyle bir ödetecektim ki Arıkan'an İstanbul'a ağlayarak gelecekti. Hatta belki de çoktan gelmek üzereydi.

"Ceren yine eskisi gibi bakıyorsun ve bu beni korkutuyor bir şey yapmadın değil mi?" Merve ellerimi yine ağzımdan çekmemi sağlayıp gözlerimi dikkatlice incelerken yüzüme oldukça sinsi bir gülümseme yerleştirip histerikçe bir kahkaha attım. "Tabii ki yaptım. Ne sanıyorsun Merve o beni böyle rezil edecek bende oturduğum yerde duracağım mı sanıyorsun?"

"Hayır benim aptal kardeşim önce olanları öğrenip sonra intikam alırsın sanmıştım ama senin Ceren Yener olduğunu unutmuşum pardon! Çok kötü bir şey yapmadım de bari." Merve sitemle bana bakarken masumca dudaklarımı büzüp bilmediğimi gösterircesine ellerimi havaya kaldırdım. Merve yapmacık hareketlerimi hızla anladığındaysa yapacağı şeyi anlayıp telefonumu almasını arkama yaslanarak izledim. Merve tam beklediğim gibi telefonumu alıp babama attığım mesajlara girdiğindeyse yüzünde ki değişen ifadeyi büyük bir zevkle izleyip onun dehşetle bana dönmesini bekledim. Sonunda beklediğim olduğundaysa Merve'nin gözlerine zafer kazanmışcasına büyük bir zevkle baktım.

"Yapmadım de. Arıkan'ı kulüpten attırmak için babamla konuşmadım de!" Merve bana gerçekten iğrenircesine bakarken gözlerinin içine içine bakıp hiç utanmadan zevkle başımı aşağı yukarı salladım. Tam o esnada ise sağ yanağımda hissettiğim sızıyla başım hızla sola doğru savrulduğunda olanları kavrayamayarak bir süre öylece durdum fakat sonrasında Merve'nin bana tokat attığı gerçeği yüzüme bir tokat gibi çarptığında bu ikinci darbeyle hızla Merve'ye döndüm. Bunu nasıl yapardı? Bana dokunmaya nasıl cesaret ederdi? Karşısındakinin kim olduğunu unutup böyle bir şeye nasıl cürret edebilirdi? Delirmiş olmalıydı. Az önce yaptığı şeyi yapmak için kesinlikle delirmiş olmalıydı.

"Sen? Sen kim olduğunu sanıyorsun?!" çıldırmış gibi Merve'ye doğru adeta haykırırken Merve hırsla telefonu kucağıma fırlatıp öfkeyle ayağa kalktı. Öfkeden gözü dönmüş gibiydi. Hemde öyle bir dönmüştü ki gözleri bana annemin o mavi gözlerini anımsatıyordu ve bu benim iliklerime kadar korkmama neden oluyordu.

"Ablan! Ablanım ben senin! İster kabul et ister etme Ceren istersen beni seni öldürmekle suçla bu gerçeği değiştiremezsin. Ben senin ablanım! Ve sende benim insanların hayatını oyun sanan akıllanması gereken kardeşimsin! Nereye kadar yapacaksın bunu? Allah aşkına o çocuğun hayatını kaç kere daha mahvedeceksin!" Merve öfkeyle yüzüme doğru bağırırken söylediği cümlelerden algıladığım gerçekle birlikte sertçe yutkundum. Ben ona Arıkan'ın gerçekte kim olduğunu anlatmamıştım. Ben Merve'ye öğrendiğim gerçekten hiç bahsetmemiştim ama o Arıkan'ın hayatını daha önce mahvettiğimi biliyordu. Merve ben anlatmadığım halde Arıkan'ın gerçekte kim olduğunu biliyordu ve bu onun bana gerçekten de korkunç bir oyun oynadığı düşüncesini zihnimin en ortasına yerleştiriyordu.

"Sen biliyorsun? Allah kahretsin siz ikiniz birlik olup bana oyun mu oynadınız?! Neydi amacı Merve?! Neydi intikam mı?!" oturduğum koltuktan kalkıp hırsla onun gözlerine bakarken Merve bana acıyarak bakıp kafasını iki yana salladı.

"Ne oyunu ya? Sen insanların hayatını kırıp dökerken peşini ben topluyordum Ceren! O çocuğu da ben topladım. Ona tekrar burs sağladım, onun evlat edinilmesini sağladım, onun futbolcu olmasını ben sağladım. Sen Topçuoğlu dediğin andan beri ben onun kim olduğunu biliyordum. Belki dedim belki bu sefer düzelirsin dedim ama görüyorum ki sen hala o çocuğun sevgisini hak etmeyen o şımarık kızsın!" Merve giderek kısılan ses tonuyla konuşmaya devam edecekken aniden durup dolan gözlerime bakarak sertçe yutkundu. Üstüme gelmek istemiyordu. Haklı olduğunu anladığımı anladığı için üstüme gelmek istemiyordu ama bir kere başlamıştı beni suçlamaya ve devam etmeliydi. Devam etmeliydi ki Arıkan'ın başını bir kere daha yakmamı engelleyebilsindi.

Ehvenişer Where stories live. Discover now