Ehvenişer

1

"Se..n ne söylediğinin farkında mısın? İmkansız demiştin." dehşete düşmüş gibi çıkan sesime şaşkınlık dolu bakışlarım eşlik ederken Merve gülümseyerek elindeki kağıdı bana uzattı. Gözleri kağıdı almam için ısrarla benim gözlerime odaklanırken hala şaşkınlıkla ona bakarak elindeki kağıdı aldım. Ardından da bakışlarımı kağıda çevirerek üstündeki anlamadığım onlarca harfin birleşiminden oluşan kelime demeye bin şahit isteyen kelimelere ve kağıtta algıladığım tek şey olan sayılara bakarak kaşlarımı çattım. Merve'nin tam olarak bu kağıttan ne anlamamı istediğini anlamamıştım. Acaba bu kız benim gizli gizli tıp okuduğumu falan mı düşünüyordu? Aksi taktirde burda yazan kelimeleri okumam bile mümkün değildi çünkü ve okuyamıyordum da. Cidden ben bu kağıttan ne anlamalıydım? Ya da tam olarak nereye bakmalıydım?

"Kağıda uzaylı görmüş gibi bakmayı kesip BetaHCG hormonuna bak Ceren." Merve gözleri gibi gülen sesiyle konuşurken kağıttaki onlarca yazıdan söylediği kelimeyi anladığım kadarıyla bulmaya çalıştım. Dakikalar boyunca süren arayışım Merve'nin işaret koyduğu değeri bulmamla sona ererken gözlerim hormonun yanında yazan değerde gezindi. Hala bir şey anlamam normal miydi? Çünkü yazan sayıdanda Merve'nin söylediği hormondan da hiçbir şey anlamıyordum. Bu yüzden bu saçmalığa daha fazla devam etmek istemeyerek Merve'ye döndüm ve elimdeki kağıdı olabildiğince sert bir şekilde önümdeki masasına koydum. Gerilen kaslarımla birlikte şaşkınlığın yerine öfke alan gözlerimi Merve'ye çevirdim ve artık bir açıklama beklediğimi ona açık açık gösterdim. Merve tahammül sınırlarımın sonunda olduğunu anladığındaysa onun boğazını temizlemesiyle oturduğum yerde arkama yaslanıp kollarımı göğüsümde birleştirdim. Bakışlarım bu sefer ukala bir tavır alırken Merve'nin söyleyeceklerini belli etmediğim bir merakla dinlemeye başladım.

"Canım kardeşim BetaHCG hormonun değeri senin anlayacağın tarzda söylemem gerekirse hamile olduğunu gösteriyor. Yani hamilesin. Her ne kadar bunu cahilliğin yüzünden sana kanıtlayamamış olsamda tebrik ederim anne oluyorsun. Ay bu durumda bende teyze oluyorum değil mi?! Çok heyecanlı!" Merve neşe saçan sesiyle tüm odaya pozitif enerjisini saçarken histerik bir şekilde gülüp kafamı iki yana sallayarak onun masasına doğru eğildim. Merve hareketlerimi asla bozuntuya vermediği neşesiyle izlerkense ellerimi masasına koyarak hafifçe ona doğru kafamı uzattım.

"Birincisi ben senin kardeşin değilim ikincisi de benim beklediğim açıklama hamile olup olmamam değil bunun nasıl olabildiği. Hani sen 6 yıl önce bana asla anne olamayacaksın demiştin ya!" son derece sert ve ciddi tavrıma rağmen Merve hala mutlulukla bana bakarken yıllar içinde onun çoktan benim tavırlarıma alıştığını görerek mutsuzlukla iç çektim. Beni ve davranışlarımı artık dert etmiyordu. Oysa eskiden söylediğim en ufak bir sözde bile gözleri dolardı ama şimdi söylediğim her kırıcı sözde sanki bana olan sevgisi daha da artıyordu. Nasıl yapıyordu bunu? Nasıl yıllarca görmediği kardeşini bu kadar sevebiliyordu? Nasıl oluyorda annesinin onu terk etme sebebine böylesine bağlanabiliyordu? Ben bile bu gerçek yüzünden daha kendimi affedememişken o nasıl beni affedip bağrına basabiliyordu? Cidden nasıl oluyorda bana her baktığında içi öfkeyle değildi sevgiyle dolabiliyordu?! Oysa ben ona her baktığımda ona olan nefretim daha da katlanıyordu. Bana sırf annemi hatırlattığı için ondan delicesine nefret ediyordum. Suçlu olduğumu bile bile karşımdaki bu kadından iliklerime kadar tiksiniyordum.

"Ben sana imkansız demedim Ceren sadece zor dedim. Zaten şu anda da zor bir hamilelik süreci seni bekliyor. 6 yıl önce olan o olay... rahmine ciddi zarar vermişti biliyorsun ama merak etme ben hep yanında olacağım. O bebeği sağlıkla kucağına alman için her şeyi yapacağım." Merve bana güven verircesine masasının üstündeki elimin üstüne elini koyarken onunla bu kadar yakın olmaktan rahatsız olarak ellerimi masasından çekip geriye doğru yaslandım. Merve'nin o hipnotize eden gözlerinden kurtulduğumdaysa gerçek bir balyoz gibi başıma iniverdi. Ben hamileydim. Ceren Yener hamileydi. Hani şu Eriz için gözünü sonuna kadar karartan Ceren. Hani şu küçücük bir bebeğin ölümünü dikeyen Ceren! Hani şu içinde sadece kötülük olan Ceren!