Ehvenişer

4

"Ne? Ne kadarını anlattım?!" gözlerim endişeyle Arıkan'a dönerken o gecenin devamını hatırlamak için zihinimi zorladım. Bilmem gerekiyordu. Karşımdaki adamın eline ne kadar koz vermediğimi bilmem gerekiyordu ki onun bana açacağı savaşta ona karşı kolaylıkla cephe alabileyimdi. Ancak zihnim bugün için yeterince o geceyi hatırladığını düşünüyor olacaktı ki beni bu sefer geri çevirdi. En hatırlamamam gereken şeyi bana hatırlatan beynim şimdi en çok hatırlamam gereken şey söz konusu olduğunda arkasına yaslanmış keyifle beni izliyordu sanki. Cidden neden bir insan kendi düşman olurdu ki?

"Bilmem. Umursamadığımdan dinlemedim doğrusu. Sadece sabaha kadar ağlayıp Eriz diye mırıldanıp durdun." Arıkan yarım bir gülüşle dikkatle beni izlerken kaşlarımı çattım. Ona güvenip güvenmemem konusunda emin değildim. Sonuçta beni dinlediği halde ileriye yönelik kullanmak için sözlerimi dinlemiyormuş gibi davranıyor olabilirdi ki bu Arıkan gibi biri için oldukça mümkün bir seçenekti. Ama yine de şuan için hiçbir şey hatırlamadığımdan ona inanmayı isteyen zihnimle birlikte gerçeği söylemiş olması için dua ederek kollarından çıktım. Benim Arıkan'dan ayrılmamla birlikte babam tekrardan yanımıza döndü ve Arıkan babama bakarak dünyanın en masum insanıymış gibi gülümsedi. Onun babamın yanında dönüştüğü insan gözlerimi devirmeme sebep olduğundaysa bunu görüp çaktırmadan bana göz kırptı. Doğruyu söylemek gerekirse iyi bir oyuncuydu. Bir ben olamasa da fena değildi yani.

"Biz nikah işini bugün halledelim diyorum Ferit Bey. Tabii sizinde izniniz olursa." Arıkan babamla saygı çerçevesi içinde konuşurken babam saniyelik olarak bana baktıktan sonra başıyla Arıkan'ı onayladı. Arıkan'da aldığı onayla elimi avucunun içine alıp parmaklarını parmaklarıma geçirdi. Babam aramızdaki saçma durumu fark etmesin diye sustuğumdaysa beni hafifçe kendine çekerek başını eğip dudaklarını saçlarıma bastırdı. Babamın varlığını sonuna kadar kullanmasının sinirlerimi bozduğunu bildiği için daha da fazla bana yaklaşmaya başladığında babama dönüp gülümseyerek hafifçe Arıkan'dan uzaklaştım ancak ellerimi onun ellerinden çekecek cesareti bulamadım.

"Babacım senin işlerin vardır sen git istersen gerisini biz hallederiz." babama tüm sevimliliğimle bakarken babam benide başıyla onaylayıp yanağımı öptükten sonra geriye çekildi.

"Merve de sizinle gelecek. Yanında olmasını istiyorum Ceren o yüzden lütfen ablana kötü davranma." yeşil gözleriyle bana yalvarırcasına bakan babama karşılık gözlerimi devirirken isteksizce onu onayladım. Merve'yi yanımda istemiyordum. Hatta Merve'yi hayatımın hiçbir köşesinde istemiyordum ama babamı kıracakta değildim. Benim için her şeyi yapan babamın bu ufacık isteğini reddecek değildim. Bu yüzden onu sadece başımla değil sözlü olarakta onayladım. Babamda benden aldığı onayla rahatlayarak işe gitmek üzere bizden uzaklaştı. Sonunda o gözden kaybolduğunda bende hızla elimi Arıkan'ın elinden kurtardım ve ateş saçan gözlerle ona döndüm.

"Bir daha sakın babamın yanımızda olmasından faydalanmaya kalkma topçu! Mahvederim seni! İnan yaparım." gözlerimden taşan öfkeyle onun gözlerine bakarken Arıkan alaylı bir şekilde gülüp bir kolunu belime dolayarak bedenimi bedenine yapıltırdı ve eğilerek dudaklarını burnumun ucuna bastırdı. Onun ufak temasıyla ellerimi onu itmek için göğüsüne koyduğumdaysa beni iyice kavrayarak koluyla bedeni arasına sıkıştırdı.

"Hala anlamadın sanırım sarışın beni sana yaklaşmak için babanın varlığına ihtiyacım yok." Arıkan yüzüme doğru fısıldadığı kelimelerle birlikte anlını omzumdaki saçlarıma koydu ve derince bir nefes aldı. "Sana yaklaşmak için bir tek sana ihtiyacım var"

"Kes artık şu oyunu da asıl oynayacağımız oyuna odaklan. Şu peşindeki halkı yapacağımız sahte evliliğin gerçek olduğuna nasıl inandıracağız?" Arıkan'a karşılık verecek hiçbir cevap bulamadığım için konuyu hızla değiştirirken Arıkan'ın beni bırakmasıyla birlikte ondan bir kaç adım uzaklaştım. Arıkan ise bir süre düşünceli bir şekilde yere baktıktan sonra bana döndü. "Ben sosyal medya hesabımdan resim paylaşır haberi ordan veririm diye düşündüm ama gerçek olduğuna ikna etmemiz mi gerekiyor?"