10

10.3K 554 516
                                    

"Seni kıskanıyor." Merve ağzına attığı peyniri çiğnemeye başlamadan hemen önce bu sabah olanlara bir yorum yaparken ağzıma götürdüğüm bardağı hızla kendimden uzaklaştırıp kocaman açtığım gözlerimi ona çevirdim. Kesinlikle saçmalıyordu. Söylediği o kadar mantıksızdı ki saçmalamaktan bile öteydi bu. Ne dediğinin farkında olmamalıydı. Sonuçta Arıkan'dan bahsediyorduk. Hani şu hayatta hiçbir şeyi ciddiye almayan Arıkan'dan. Aklı sürekli uçkurunda olan Arıkan'dan. Benim sahte kocam olan Arıkan'dan bahsediyorduk. Arıkan ve kıskanmak yan yana gelmesi mümkün olmayan iki kelimeydi bir kere.

"Merve, Arıkan senin gibi hayatı zerre ciddiye almayan insan ne kıskançlığından bahsediyorsun?" Merve'ye inanmadığımı gösteren bir bakış atıp kendimden uzaklaştırdığın bardağı ağzıma götürerek  portakal suyundan bir yudum alıp önümdeki yemeklere iştahsızca baktım. Açlıktan ölmek üzereydim ama ne yersem çıkardığım için hiç yiyesim gelmiyordu. Üstelik birde şuan konuşmakta olduğumuz konu iyice iştahımı kaçırmıştı.

"Tam olarak bundan bahsediyorum zaten. Adam hiçbir şeyi ciddiye almıyor ama Eriz'i alıyor. Sence niye Eriz'i ciddiye alıyor Ceren?" Merve önündeki böreğe çatalını geçirip iştahla böreği ısırırken böreğin yağlı tadını damağımda hissederek yüzümü buruşturdum. Hiçbir şey yememiş olmama rağmen yine kusacak gibi hissediyordum ve bunun tek sebebi Merve'nin önümde yemek yiyor oluşu değildi. Kabul etmem gerekirse midemi bulandıran bir diğer şey Merve'nin söylediklerine içten içe inanıyor olmamdı. İnanıyordum çünkü söyledikleri mantıklıydı ama Arıkan'ın neden beni kıskanacağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

"Egosuna yediremiyordur belki. İddia ederim altına alamadığı tek kadınımdır." Merve'ye aklıma gelen ilk şeyi söylerken Merve gözlerini devirip yavaşça bakışlarını karnıma odakladı. "Altına alamadığı?"

"Bilinçli bir şekilde diyorum. Sonuçta o zaman sarhoştum." her zamanki bahanemin arkasına sığınmamla Merve kafasını iki yana sallarken ona bunun doğru olduğunu söyledim ancak Merve bana zerre inanmadığını gösteren bir bakış attığında susmak zorunda kaldım. Arındansa son bir gayret çatalımı alıp beyaz peynire batırıp ağzıma götürdüm ve uzun uğraşlar sonucunda zar zor çiğneyip yuttum. Ben küçük bir peynirle savaşırken Merve biran da elindeki çatalı hızla masaya bırakıp çıkardığı sesle birlikte heyecanla bana döndü. O mutluluktan parlayan gözleriyle bakarken gözlerimi devirerek ona sorgularcasına baktım. Aklına me geldiğini bilmiyordum ama hiç hoşuma gitmeyecek bir şey geldiğine yemin edebilirdim.

"Arıkan'a buraya geldiğini söyledin değil mi? Yani ona benimle kahvaltı edeceğini söyledin mi?" Merve parlayan gözlerle bana bakarken aklından ne geçtiğini algılayamayarak sadece kafamla onu onayladım. Benim ufacık hareketimle Merve hızla çantasını yanındaki sandalyeden alıp içini karıştırdıktan sonra telefonunu çıkardı ve oldukça panik bir şekilde telefonunu açıp bir şeylerle uğraştıktan sonra sırıtarak bana döndü. Onun sırtımasıyla kaşlarım çatıldığındaysa gözleri oldukça sinsi bir hal aldı ve elindeki telefonu bana doğru döndürüp Arıkan'a attığı mesajı görmemi sağladı. Mesajı okumamla gözlerin kocaman açıldığındaysa büyük bir kahkaha atıp telefonu benden uzaklaştırdı.

"Sen manyak mısın? Burdayım ya niye ona nerde olduğumu soruyorsun?" Merve'ye hala inanmazca bakarken çalan telefonumla birlikte Merve gülümsemesini büyütüp bana göz kırptı ve gözleriyle telefonu mu işaret etti. "Bu yüzden işte. Test yaptım ve ben haklı çıktım. Seni kıskanıyor."

"Merve manyak mısın?! Ne diyeceğim ben şimdi nerde olduğumu sorduğunda?" telefonumu elime alıp ekrandaki imi okurken dişlerimi dudaklarımı geçirip Merve'den bana fayda gelmeyeceğini anlayıp doğaçlama yeteneğime güvenerek telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

Ehvenişer Where stories live. Discover now