5

11.4K 546 330
                                    

Önümüzdeki kutudaki son pizza dilimine aşkla bakarken hızla elimdeki pizzanın son parçasını da ağzıma atıp kutuya doğru uzandım fakat tam o sırada Arıkan benden hızlı davranarak dokunmak üzere olduğum dilimi alıp hızlıca ağzına götürdü. Gözlerim o pizza diliminde büyük bir hayal kırıklığıyla gezinirken Arıkan'ın bana göz kırpıp dilimi ısırmasıyla bende dişlerimi sinirle dudaklarıma geçirip dudağımı ısırdım. Gereksiz adam sırf bana inat olsun diye o pizza dilimini almamışsa bende hiçbir şey bilmiyordum. O kadar emindim ki o pizzaya ben uzanana kadar yemeyi aklından bile geçirmediğine düşündükçe daha da sinirleniyordum.

"İnanır mısın Merve son dilim çok daha lezzetli." Arıkan gözlerini benden ayırmayıp pizzayı bir kere daha ısırırken Merve bana doğru dönüp dudaklarını büktü. Merve bile bu halime acımıştı anlaşılan. Her ne kadar Merve'de Arıkan'la birlik olup sabahtan beri beni sinir etmiş olsada en azından o hamile olduğumun bilincinde olduğundan istediğim dilimi yiyememe üzülmüş ve elindeki pizzanın ısırdığı yerini kopartarak bana uzatmıştı. Ama bozulan sinirlerim yüzünden iştahım kesildiği için sadece sessizce teşekkür edip Arıkan'a öfkeyle bakmaya devam ettim. Arıkan'da Merve'den alamadığı destekle birlikte bir onun baba uzattığı pizzaya bir de bana baktı ardından da gözleri yavaşça karnıma takıldı ve yüzündeki gülümseme biran da ortadan kayboldu. Neden bilmiyordum ama az önce eğlenen tavrı tamamen ortadan kaybolmuştu. Üstüne bir de elindeki zafer nidaları atarak aldığı pizzayı önüme bırakmıştı.

"Unuttum ben. İstersen bir kutu daha sipariş edeyim." Arıkan tuhaf bir mahcubiyetle bana bakarken kaşlarımı çatarak ona döndüm. Bu adam şuan ciddi miydi yoksa birazdan kahkahalarla gülmeyi başlayıp oyun oynadığını mı söyleyecekti? Eğer bu bir oyun değilse gerçekten tuhaf bir durumdu çünkü.

"Yok. Gerek yok. Doydum ben zaten." sesim şaşkınlıktan oldukça kısık çıkarken Arıkan kafasını sallayarak ayağa kalktı ve nereye gittiğini söylemeden gözden kayboldu. Onun gitmesiyle bende az önce oturduğu koltuğa bakarak gözlerimi kıstım ve az önceki davranışını çözümlemeye çalıştım. Sabahtan beri beni uyuz etmek için çırpınan adamın biran da bu kadar anlayışlı davranması tam olarak ne demek oluyordu? Tabii ki beni değil bebeği düşündüğünü anlamıştım ama yine de bu bebeği bu kadar çabuk kabullenmesi bile şaşırtıcıyken bu kadar önemsemesini anlayamıyordum. Sanki yıllardır bir çocuğu olsun istiyormuşta şimdi başarmış gibiydi. Oysa istemediğine emindim. O gece geri çekilemediği için kendine ettiği hakaretleri hatırlıyordum. Bu işte bir tuhaflık vardı. Kesinlikle bu işte bir tuhaflık olmalıydı.

"Seni sinir etse de iyi bir baba olacak ve senin için bu yeterli değil mi Ceren? Neyse ben gideyim artık. Babana haber vermeyi unutma. Adam evlendiğini öğrendiğinde kalpten gitmese bari." Merve yanındaki çantasını alıp ayaklanırken bu manyak adamla aynı evde tek başıma kalmamak için Merve'ye yalvaracak haldeydim ama kendimi tutmayı başarıp sadece onu başımla onayladım. Merve ise eğilip beni öptükten sonra ayaklanarak salondan çıktı. Onun gözden kaybolmasıyla bende dediği gibi telefonumu çıkararak babama durumu özetleyen bir mesaj attım. Babam zaten bu haberi çoktan almış olmalıydı ama yine de ona ufak bir bilgilendirme mesajı atmam onu hala önemsediğimi gösterecekti. Biliyordum yeterli değildi. Biliyordum sahtede olsa nikahımda olmak isterdi ama onu bu işe fazla sokmak istemiyordum. Sadece Arıkan ile evliliğime inanmasını ve Eriz'i unuttuğumu düşünmesini istiyordum. Gerçekten istediğim tek şey buydu. Bu yüzden de Arıkan'la beni fazla yan yana görmesi iyi olmayacaktı. Özellikle gelinlik bile giymeden kıydığımız nikahımızı görmemesi en iyisiydi.

"Berbat bir ev sahibisin ablan gitti ama sen burda öylece oturdun ha?" Arıkan düşüncelerimi bölerek konuşup tam karşıma otururken gözlerimi devirdim.

"Ev sahibi ben değilim sensin bu bir. İkincisi de onun için ablan diyip durma çünkü o benim hiçbir şeyim değil." sonunda bu abla muhabbetine daha fazla katlanamayıp patlarken Arıkan alayla gülüp kafasını iki yana salladı. Düşündüğü şeyi tahmin edebiliyordum. O da diğer herkes gibi şımarığın teki olduğumu sanıyordu. O da diğer herkes gibi ablamı kıskandığımı sanıyordu. O da diğer herkes gibi beni zengin ailesinin biriciği olmak isteyen ukala biri sanıyordu. Ama gerçek bu değildi! Gerçek bunlardan çok daha kötüydü. Gerçek kimsenin içinin kaldıramayacağı kadar ağırdı ve ben bu gerçeği kendi başıma omuzlanıyordum. Öyle ki babam bile tam olarak gerçekleri bilmiyordu. Babamı geçtim Merve bile gerçeklerin sadece bir kısmından haberdardı çünkü ben onlar üzülmesin istemiştim. Aptal gibi onların benim için üzülmemesini, kendilerini suçlamamalarını istemiştim ama nasıl olduysa biran da suçlu bencil bir zengin çocuğu olmuştum.

Ehvenişer Where stories live. Discover now